Translate.vc / французский → турецкий / Folks
Folks перевод на турецкий
47 параллельный перевод
J'ai toute la ville pour moi
# I got my home folks on my side
That's all folks.
İşte bu kadar, millet!
Je vous recommande de rentrer chez vous et d'y rester.
I recommend you good folks get back to your homes and stay indoors.
"That's all, folks!"
"That's all, folks."
C'était un mariage d'adolescents et les vieux leurs souhaitaient bon vent vous pouvez voir que Pierre aime vraiment la demoiselle
# It was a teenage wedding and the old folks wished them well # You could see that Pierre did truly love the mademoiselle
C'est la vie disent les vieux
# "C'est la vie" said the old folks
"Chansons Folks d'aujourd'hui." C'est quoi, ça, M. Bossa Nova?
"Çağdaş Halk Şarkıları" mı? Söyle bakalım Bay Bossa Nova, kimin CD'si bu?
"That's all folks".
Hepsi bu kadar millet.
Où des gens chaleureux se retrouvent Et rient aux éclats
Where friendly folks can gather And raise the rafters high
Il faut prendre ça au sérieux.
Folks, bunu ciddiye alıyoruz.
- Eh bien, les beatniks, les chanteurs de folks, les bikers.
- Öncelikle hippiler ister. Folk şarkıcıları, motorcular.
Et cette magnifique statue Erté-esque.
Tamam, millet, işte güzel bir Erte-esque heykeli. Okay, folks, here's a beautiful Erte-arabesk statue.
Prenez soin de vous, Folks.
Kendinize iyi bakın.
Folks, de retour, s'il vous plaît.
Herkes geri çekilsin lütfen.
Bonne nuit, Folks.
İyi geceler.
La musique a ce pouvoir. Que ce soient les chants grégoriens, la belle musique baroque, celle indoue ou même les chansons folks, belles chansons chantées par des gens avec de belles voix.
Ama güzel bir ses tarafından... güzel şekilde söylenmiş Gregoryen ilahileri... veya güzel Barok şarkıları... ya da Hint müziği veya halk şarkılarının... gücü vardır.
Folks depuis le centre de commande de la Terre m'a dit que si j'appelais ils interviendraient voir si il est élevé dans un bon environnement.
Anadünya Komutanlığı'ndan arkadaşlar eğer telefon edersem düzgün bir ev ortamında yetiştirilmesi için devreye gireceklerini söylediler.
Folks, en désaccord mais le faire bien, et s'il vous plaît... Essayez de ne pas se laisser entraîner dans des erreurs.
Arkadaşlar, tartışmalarınız kibarca olsun, ve lütfen hatalara takılıp kalmamaya çalışın.
Trafalgar square, folks on air, hairy greek five days week, week of feeble, pins of needles needles and stitches, Abercrombie and Fitch...
Trafalgar Meydanı, açık alan her hafta, haftanın beş günü, deliye her gün bayram deli gömleği, kazak, soğuk, kombi.
♪ keep a lot of folks alive ♪
Çalıştığımızın hakkını istiyoruz!
Mais les Folks de Phoenix nous offres une putain de somme d'argent de plus.
Fakat Phoenix'ten gelen adamlar aşırı yüklü para teklif ediyorlar.
♪ a chance for stage folks ♪
Beraber : ♪ Sahnedekiler için bir şans ♪
♪ Simply the folks next the door ♪
♪ Komşusu olan insanlar ♪
♪ Merely the folks next door ♪
♪ hemen kapının yanındaki ♪
Jimmy Folkes et Terrence King... deux légendes faisant des choses légendaires.
Terrence King ve Jimmy Folks efsanevi şeyler yapıyor.
Hé, folks
Selam, millet.
♪ Some folks like to get away ♪
* Uzaklaşmak ister bazıları *
♪ friendly faces everywhere ♪ ♪ humble folks without temptation ♪
Her yerde dostane yüzler, kötülükten yoksun alçak gönüllü insanlar.
Les vraies chansons folks sont toutes libres de droits.
Gerçek folk müziği ortalık malıdır. O işte para yok ki.
Je vais composer les miennes. On ne peut pas bricoler de chansons folks comme avec un diplôme en médecine.
Ama robot, öylece tıp diploması yapar gibi folk şarkısı yapamazsın ki.
Par exemple... 36 % des héros des chansons folks bossent dans les chemins de fers et s'appelle "Gros" quelque chose.
Mesela folk şarkılarının yüzde 36'sı demiryolunda çalışanlarla ilgilidir. İsimleri genelde "Koca" bir şeydir.
Bref... en utilisant cette simple formule, je peux fabriquer autant de tubes folks que je veux.
Her neyse işte bu formülle istediğim kadar folk şarkısı üretebilirim. Tek ihtiyacım seyirci.
♪ Maintenant, on joue aux chanteurs folks pour planquer du Beaujolais ♪ ♪ et mettre un max de pognon sur notre fond de pension ♪
# Artık folk şarkıcılarız, şampanya tokuşturuyoruz # # 401 binimize yeni katkılar yapıyoruz #
Folks, c'est le moment de prendre ta place pour le show.
Şov için yerlerinize geçme vakti geldi.
♪ I guess her folks brought her up that way ♪
♪ I guess her folks brought her up that way ♪
♪ He put his arms around me ♪ Oh, there was folks and there was dance
# Kollarını bana sardı, hem insanlar hem dans vardı
Folks fait des donations pour couvrir les frais des soins de Gertrude depuis des années.
Halk yıllardır Gertrude'un bakımı için bağış yaparlar.
Folks se demande probablement ou tu es.
Evdekiler nerede olduğunu merak etmeye başlamıştır.
Folks, recule!
Herkes geri çekilsin!
Excusez-moi, Folks.
- Pardon çocuklar.
♪ Got no folks to speak of so ♪
Ailemden bahsetmeye değmez
s'accrocher à votre chapeau, folks.
Sıkı durun dostlar!
Alors, qu'est-ce que ce sera, les gars?
Peki ne olacak, folks?
Folks est là pour vous prendre.
Arkadaşlar seni almaya geldi.
That's all, folks!
Yuppitibut, hepsi bu kadar, ahali!
♪ Folks screaming ♪
* Millet bağırıyor *