Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Gags

Gags перевод на турецкий

68 параллельный перевод
Des gags ou des gaffes?
Şişeniz var mı? Var mı...
Je ne goûte pas certains gags!
Ve kötü şaka yapanları pek sevmem.
Vos gags sont minables.
Yaptığın her şey üçüncü sınıf.
Et l'ivresse lui faisait inventer ses gags les plus drôles.
Esrikliği acaip espriler bulmasına neden oldu.
Ecoutez, il n'y a pas grand intérêt pour vous de rester jusqu'à la fin, car j'ai bien peur qu'il n'y ait plus de gags.
Bakın, izlemeye devam etmenizin pek anlamı yok çünkü korkarım artık komiklik filan olmayacak.
Tu as d'autres gags?
Bildiğin başka numaralar var mı?
C'est incroyable, on ne s'exprime qu'à travers ces gags cauchemardesques.
Bir şeyleri ifade etmenin tek yolu böylesine manyakça şakalaşmalardan geçiyor.
Gags a fait une petite chute du 12e étage.
Gags binanın 20. katının penceresinden uçmuş.
Gags était le collecteur de fonds d'un certain Attaglia.
Gags ikinci bir iş olarak Attaglia adına tefecilik yapıyormuş.
Ton blé était dans la poche de Gags quand il est passé par la fenêtre.
Pencereden fırlarken Gags'in cebindeki para, senin parandı.
- De Joe Gags.
- "Bu", Joe Gags.
Je vous connais pas plus que je connais un naze du nom de Gags.
Seni tanımıyorum. Gags denen soytarıyı da tanımıyorum.
Vous avez trouvé mon argent sur Gags.
Gags'ın üzerindeki paramı buldun.
Il dit qu'il a refourgué la camelote à Gags.
Malı Gags'e verdiğini söyledi.
Celui qui bossait pour Gags?
Gags'le görüşen?
- La camelote que tu as filée à Gags.
- Gags'e verdiğin şu mal.
Alors j'ai dit à Gags : "Je veux rencontrer ce type." Il te l'a dit?
Bu yüzden Gags'e "Bu adamla görüşmek istiyorum." dedim.
D'abord, un ou deux gags bien poivrés, et puis un poème de moi :
Bir iki arsız şaka düşünmüştüm, peşinden de, " O Sadece Nalburun Kızıydı,
Durant fotre bref Zéjour, je veux étudier fotre Ezprit, fos Kalembours et fos Gags komiques qui parlent toujours de Pets!
Bu kısa kalışınız süresince, zekanızı, nüktelerinizi ve yellenmekle ilgili komik esprilerinizi öğrenmek için dört gözle bekledim.
C'est une succession de gags.
Tanecikleri etrafta uçuşturan üfleyicilerin falan olduğu basit bir sıvı simülasyonu.
Si vous cherchez des gags, passez donc à mon bureau.
Mizah malzemesi ister misin? İşyerime gelmelisin.
Surveillez vos propos sinon il s'en servira dans ses gags.
Bu adamla konuşurken dikkatli ol. Bir sonraki gösterisine koyar, karışmam.
J'ai constamment à l'esprit de nouveaux numéros, des gags, des chutes sensationnelles et créatives.
Beynimi sadece..... yeni alışkanlıklar, fikirler, şakalar, parlak ve yaratıcı şeylerle meşgul etmeliyim.
Je n'aimais pas ses gags.
O adamın esprilerini pek sevmem.
II y avait trois gags dessus, entièrement écrits, comme je le désirais.
Çünkü üstünde 3 espri vardı. Çok iyi şekilde ezberlemiştim.
- C'est un gag? Je ne fais pas de gags.
Bence çocukları çiziş şekliyle bir bağlantı kurdu.
Super Gags.
Evet, Süper Korkunç Mutlu Bir Saat.
C'est le comique qu'on voit au début de Super Gags.
Süper Korkunç Mutlu Bir Saat programının başında görünen komik surat.
Ils ont reconnu Jerry grâce aux Super Gags.
Jerry'yi Süper Korkunç Mutlu Bir Saat programından tanıdılar.
A force de signer des chèques de Super Gags!
Evet, Süper Korkunç Mutlu Bir Saat programı için ödenen çekleri ciro etmekten.
Parfait. Vous voulez voir la star de Super Gags, Jerry Seinfeld?
Çocuklar, Süper Korkunç Mutlu'nun yıldızı Jerry Seinfeld'i izlemeye ne dersiniz?
T'as des nouveaux gags?
- Var mı yeni espriler?
Et cet acte de violence sur mon fils est vite devenu un de nos gags les plus populaires.
Çocuklara yönelik bu korkunç muamele en sevilen sahnelerimizden biri oldu.
Quelqu'un qui aime les gags au point de mettre toute sa famille en danger pour ça.
Kim söyleyeyim sana. Fiziksel komediyi ailesini ciddi riske atacak kadar seven birisi.
Parce que si nous pouvions faire une vidéo gag... je veux dire, qui n'aime pas les vidéos gags?
Yani, yumruk oyununu kim sevmez ki? Selam, Jake.
Les gags physiques? C'est juste... - Bon, vous deux, dehors!
Yeter, ikiniz de dışarı!
- Te gâche pas la soirée. Moi, ça fait 20 ans que je me tape ce genre de gags.
Geceni mahvetme, ben 20 yıldır böyle şakalara alıştım artık.
Vous avez souvent des problèmes avec les gags?
Esprilerle ilgili sık sık problem yaşar mısın?
Ta vie, et te regarder vivre, c'est voir des gags sur les besoins corporels.
Yaşamını ve yaşamını geçirme şeklini izlemek bütün olarak yararsız bir kamera hataları silsilesi adeta.
C'est un sarcasme, pour répondre à vos gags.
Küstahlığını kötü şakanla birlikte iade ediyorum.
à Vidéo Gags! " `
'Neler olduğunu izle! '
Les gens demandent souvent pourquoi il y a autant de gags sur la culture pop.
İnsanlar sıkça soruyor, dizide neden bu kadar çok popüler kültür eğlencesi var diye.
Je fais d'assez bons gags visuels.
Görsel komedide çok iyiyimdir.
On a pensé qu'un de ses gags avait failli nous tuer.
Şakalarından birinin neredeyse hepimizin hayatına mal olacağını düşündüler.
- Gags a refourgué notre came?
Delirmişler, ve "güm". - Emanetimiz Gags'da mıymış?
Epargnez-moi vos gags!
- Hansen, lütfen, yapma başlama olur mu?
Roi des gags.
Acme'yse çok komiktir.
Un de mes gags favoris.
Edin!
Les gags du tableau sont des gags qu'on peut animer à la hâte.
İyi iş çıkardın, Homer.
- Plus de gags?
- Daha fazla şaka mı? - Farklı bir son mu?
Un vrai tueur à gags!
Jeffrey'yi öldürmüşlerdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]