Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Garip

Garip перевод на турецкий

30,587 параллельный перевод
La façon dont vous disparaissez, c'est bizarre.
Birden ortadan kaybolmanız garip oluyor.
Ça brisait certainement votre truc "ami-nemi" fragile et quelque peu flippante.
Aranızdaki düşmanlıktan oluşan kırılgan ve garip arkadaşlığı paramparça ederdi.
L'autre nuit j'étais coincée dans mon dressing, et j'ai entendu des bruits étranges.
Geçen gece soyunma odamda kilitli kaldığımda garip sesler duymuştum.
À quand remonte votre dernière sermon à votre congrégation à propos d'Abu Ghraib ou de Guantanamo ou des drônes ou de la torture?
Söylesene, en son ne zaman bir hatibin cemaate Ebu Garip, Guantanamo, insansiz uçaklar ya da iskenceyle ilgili vaaz verdigini duydun?
♪ Et comment, je l'avoue, nous nous sentions bizarre ♪
# Uyuşmamız özellikle, söylemeliyim ki garip geldiğini bana #
♪ Une curieuse odeur de renfermé ♪
# Garip biçimde küflü #
C'est bizarre.
- Bu garip işte.
C'est bizarre d'être la personne la plus détestée de la fac.
Evet, kampüste en nefret edilen kişi olmak garip bir şey.
Je ne dis pas qu'il nous veut pas mort, mais Peng et les pirates font des étranges associés.
Ölmemizi istemiyor demiyorum, Ama Peng'le korsanlar çok garip yatak arkadaşı olurlar.
- Vous voyez quelque chose d'étrange? - Non, tout est calme.
Herhangi garip bir şey gördün mü?
Dis moi, c'est bizarre de savoir que AJ dort dans la chambre à coté?
Söyle bakalım, A.J.'yin yan odada uyuması garip gelmiyor mu?
- Bizarrement, non.
- Garip ama hayır.
C'est bizarre d'être à nouveau dans cette pièce.
Tekrar bu odada olmak çok garip.
Avec une énorme barbe..
Garip şekilde uzun sakalıyla.
Le retard, m'éviter, partir en plein milieu de la nuit laissent suggérer de nombreuses hypothèses.
Gecikme, beni ayakta tutma, gecenin garip saatlerinde ayrılma çeşitli hipotezleri düşündürüyor.
Je veux dire, on parle de l'accident étrange du laboratoire, ou...
Garip bir laboratuvar kazası falan mı...
Ouais. C'est pourquoi c'est gênant.
Evet, işte bu o yüzden garip.
Depuis il me laisse ces messages bizarres. Je dois aller le voir.
Şimdi de bana bu garip mesajları yazıyor.
J'étais dans une situation étrange, et j'ai réagi bizarrement.
Garip bir duruma düştüm ve iyi bir tepki veremedim.
Parfois j'ai l'impression que tu es dans l'un de ces films bizarres d'échanges de corps entre chien et homme.
Bazen senin, şu garip, insanla köpeğin vücut değiştirdiği filmlerden birinden çıkmışsın sanıyorum.
C'est un peu bizarre, mais je suis sûr qu'il y a une parfaite explication.
Bak, bu biraz garip ama eminim bunun mükemmel bir açıklaması vardır.
C'est très bizarre.
Çok garip, çok.
Je me suis trompé d'étage.
Çok garip, yanlış kata çıkmışım.
Lockhart / Agos / Lee.
Garip gelecek ama şikayet edip durduğum şirkette başladım.
C'est bizarre.
Ehh, garip zaten
C'est terriblement bizarre, non?
Son derece garip bir durum, değil mi?
Non.
Garip olan şu ki ; koymadım.
Quand j'étais jeune je me souviens d'avoir fait des rêves étranges moi aussi.
Genç kız olduğum zamanlarda garip rüyalar gördüğümü hatırlarım.
C'est drôle.
- Çok garip.
Un drôle de bonhomme.
Garip biri.
C'est étrange.
Çok garip.
Tu sais... j'ai toujours pensé que nos gars en Afrique étaient un peu bizarres.
Bu arada Afrika'daki adamlarımızın hep biraz garip olduğunu düşünmüşümdür.
C'est étrange, mais je le vois dans la rue, parfois.
Çok garip ama bazen onu sokakta görüyorum.
Comment ça?
- Nasıl garip?
Je ne suis pas bizarre.
Ben garip değilim.
C'est pas la chose la plus étrange que j'ai faite.
Bu şimdiye kadar yaptığımız en garip şey değil.
Bizarre.
Garip.
D'autant plus quand tu sais que le Ministre Zhang n'a pas de soeur.
Bakan Zhang'in bir kız kardeşi olmadığını düşünüce daha da garip.
Il appelle très souvent sa mère et je peux exploiter cela.
Annesini garip bir sıklıkta arıyor. Ve bu gariplikten faydalanacağım.
Tu n'as rien vu d'étrange ou...
- Garip bir şey görmedin mi?
Je pense que je l'ai posée sur cette lampe bizarre dans le salon.
Neredeydi? Sanırım oturma odasındaki garip lambanın yanına koymuştum.
Non, vraiment, c'est vraiment trop bizarre.
Hayır bu gerçekten çok garip.
Avez-vous remarqué quelque chose d'inhabituel?
Garip bir şey fark ettin mi?
Rien d'inhabituel en soi.
Garip görünen bir şey yoktu.
Et si quelque chose d'étrange ou qui sort de l'ordinaire se produit, n'hésitez pas à appeler.
Eğer garip veya sıra dışı bir şey olursa bizi arayın.
Vous m'avez dit de venir vers vous si quelque chose d'étrange ou qui sort de l'ordinaire se passe?
Bana garip bir şey olursa size gelmemi söylemiştiniz.
Elle est plutôt bizarre.
Garip biri.
On était fiancés, et puis elle a commencé à agir bizarrement.
Nişanlandıktan sonra garip davranmaya başladı.
Est-ce que c'est délicat?
Garip mi? Tabii ki öyle.
j'aime ceux avec la... tête qui a une drôle de forme.
Şu şey... Şeyi olan... Garip kafa şekli olan.
Je l'enlève de temps en temps, mais...
- Garip.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]