Translate.vc / французский → турецкий / Geez
Geez перевод на турецкий
47 параллельный перевод
Mon Dieu, non!
Geez tabi ki hayır.
Tu aimes le golf, toi.
Geez, bu golf olayını hakkaten seviyorsun.
Ciel, d'où tu sors, de l'Iowa ou autre?
Joe, polis yardım edemez. Geez, nerelisin?
Je peux pas vous supporter les gars.
Harika! Geez, ikinizde aptalsınız!
- Mince, qu'est-ce que ça va me coûter?
- Geez, bu bana kaça mal olacak? - Kamera başına 250 dolar.
Geez.
Hadi canım.
Tu te souviens, quand on était ados?
Geez, bizim gençliğimizi hatırlıyor musun?
Geez! Vous m'avez fait peur.
Aman be!
Stupide
Geez.
Geez Louise, je parle à un tronc d'arbre, ma fille.
Hadi Louise, bir ağaç kütüğüne konuşuyorum.
Je veux pas que ça me serve d'excuse... mais vous savez, des fois c'est si bien d'être gentil, Monsieur.
Bildiğiniz gibi, geez whillikers'ın dediği gibi, İyilik yaparsan iyilik bulursun, efendim. Evet.
... Geez, ça semble vraiment plus haut vu d'ici.
... burdan daha da yüksek görünüyor.
Oh, mama mia, c'est pas bon.
Aw, geez, Luigi, cok kotu.
"Mama mia"?
"Geez, Luigi"?
Mama mia!
Geez, Luigi!
Seigneur, je n'ai même pas encore jeté un oeil au menu.
Geez, Menüye bakma fırsatım olmadı.
Geez... C'est le genre de trucs qui va pas chez les gens aujourd'hui.
- Günümüz insanın hastalığı da bu.
Mon dieu Roger, tu fais passer Kevin Bacon pour un vrai dictateur.
Geez, Roger, tam bir ahmak gibi Kevin Bacon'lık taslıyorsun.
Ana, tu vas vraiment le faire?
Geez! Gerçekten bunu yapmaya mı gidiyorsun?
Geez, nous avions un coffre-fort plein d'or là-bas et il ne monte pas si bas.
Yok artık, arabada içi altın dolu kasa taşımışlığımız var, o zaman bile bu kadar çökmemişti.
Aw, geez, j'espère que personne ne vous ai entendu dire cela.
İnşallah bu dediğin başka kimse duymamıştır.
Aw, geez, voici cette petite j'ai toujours aimé l'école secondaire.
Tanrım, lisede hoşlandığım kız geliyor.
Geez. Avez une certaine fierté.
Tanrım, biraz gururun olsun.
Oh, seigneur!
Oh, geez!
Geez, Louise, il devrait y avoir, comme, une femme en cage habillée seulement de ses souvêtements c'est tout mouillé, c'est, comme, un coup de fouet leur cheveux autour de sorte à ce qu'ils collent au visage.
Tanrım, Louise, külotla bir kafeste saçları yüzüne yapışan bir bayan falan olmalı.
Geez! Oh mon dieu, Liam!
Aman tanrım, Liam!
Geez.
Tanrım.
Très bien, Geez.
Tanrım!
Aw, geez, quand est-ce que tout est devenu pourri?
Oof. Ne zaman herşey boka döndü?
- Geez, j'aurai cru que vous me reconnaitriez.
- Beni tanıyacağını düşünmüştüm.
Geez, tu aimes faire ça en public, n'est-ce pas?
Vay be, ortalık yerde yapmaya bayılıyorsun değil mi?
Geez! Merci.
Sağ ol.
- Mon dieu.
- Geez.
Geez. Je voulais juste t'inviter à la projection de mon pote.
Seni kankamın ön gösterimine davet etmek istiyordum.
Oh, geez!
Ah Tanrım!
Jésus, tu es grognon.
Geez, huysuzsun cidden.
- Geez.
- Geez.
C'est comme ça que je vais mourir? Oh, geez!
- Ölümüm böyle mi olacak?
Geez, tu es vraiment venu pour moi, mec.
Tanrım, gerçekten benim için çabalamışsın.
Geez, j'ai dû préparer toute une fête.
Vay be, koca bir parti planlamışım sanırım.
Ce n'est pas vrai.
Geez. Sana anlatmıştım.
Geez, tu me le dis.
Tanrım, sen söyle.
Geez...
Tanrım...
C'est de Gieves?
Geez mi?
Décidément!
Geez!
Hé, chéri.
Hey, aşık. Geez!
Salut, Sam. Geez.
Merhaba, Sam.