Translate.vc / французский → турецкий / Gnome
Gnome перевод на турецкий
225 параллельный перевод
J'ai travaillé chez Gnome à Lyon.
Lyon'da Gnome'da çalışmıştım.
Je suis à vous, bienvenue au "Vieux Gnome".
The Jolly Old Gremlin e hoşgeldiniz.
Takuwan. Fais attention au Gnome.
Kanchu'lu Kappa'ya dikkat et Takuan.
Le Gnome!
Kappa!
Horrible gnome!
Rezil cüce!
Par ici, je vous prie. Notre gnome de cire vous ouvre, son nom est Vitek.
Buradan lütfen, mumya cücelerimize doğru, Tom'un ünüyle birlikte.
Désormais, je ne voulais plus grandir d'un pouce, je resterais à jamais l'enfant de trois ans, le gnome.
Bundan sonra büyümeyecek ve daima üç yaşında, masallardaki gibi bir cüce olarak kalacaktım.
Petit nain vicieux, espèce de gnome timbré!
Seni küçük iğrenç cüce! Kafadan kontak bücür!
Ton gnome a raison m'sieur.
Küçük cüceniz doğru söylüyor mösyö.
Stupide et horrible gnome! Il faut que tu saches que j'ai choisi ce visage parmi les millions disponibles car c'était celui du plus grand et prolifique amant qui ait jamais vécu. Horrible?
- seni aptal, çirkin ahmak.
Si quelqu'un accepte d'être la propriété d'un gnome, prévenez-moi.
Git buradan. Malın olacak başka birisini bul.
Après les inconvenances de ce vilain gnome, je reprends mes esprits.
O iğrenç Ferengi'nin ettiği hakaretten sonra, kendimi toplamam gerekiyordu.
Nous n'y entendons plus le héros, mais un gnome.
Bu bölümde kahramanı değil, Cin'i dinliyoruz.
Un gnome unique, solitaire... traversant... l'univers du début à la fin.
Yalnız ve tek olan Cin başlangıçtan sona dünyayı dolaşır.
Pourquoi un gnome?
Neden bir Cin?
Pourquoi un gnome?
- Neden bir Cin?
Le gnome est l'esprit de négation.
Cin, inkârın ruhunu temsil eder.
Mais pourquoi spécifiquement un gnome?
Neden özellikle bir Cin?
Panique et vide, voilà ce que... signifie le gnome.
Panik ve boşluk. Bunlar bir Cin'i tarif eden şeyler.
Pour qui tu te prends, sale gnome?
Sen kim olduğunu sanıyorsun? Seni küstah suratlı küçük serseri!
Sans lui, il n'est qu'un vilain gnome.
Altın olmadan, fesatlık yapan bir cücedir sadece.
Ce gnome nous lançait une menace voilée.
O cüce üstü kapalı tehditlerde bulundu.
Je vous ai rapporté quelque chose de Nome.
Gnome'den size bir şeyler getirdim.
Je t'emmerde le gnome!
Karşı gelirdim ama sen küçük...
Décampe, nabote! Petit gnome de paille! Bille de verre, gland de chêne!
Git buradan, Hermia seni, yerden bitme bücür seni, pis cüce.
Sid, le malicieux gnome de la laiterie?
Mesela kim? Süt cücesi mi?
C'est au 13, Gnome Drive.
Evet. Normdrive, on üç.
La gnome y est allée aussi. Marrant qu'elle ne t'ait rien dit.
Seni arayıp bunu söylememesi çok ilginç.
A part le facteur Yoda, si ce gnome devient embêtant, on l'enferme.
Yoda fakötürnün dışında, bize sorun çıkarırsa onu kilitleriz.
Je n'ai aucune confiance en ce gnome.
Hayır, hiç güvenmiyorum. Sana aptal gibi mi görünüyorum?
Tu peux me voir comme un ivrogne, un gnome dépravé... un pilier de bordel.
Christian, sen beni pezevenk ve fahişelerden başka dostu olmayan ayyaş, ahlaksız bir cüce olarak görebilirsin.
Tu regardes quoi, le gnome?
Nereye bakıyorsun, salak?
... ce gnome grincheux.
- Tıpkı yedi cücelerin huysuzu.
J'ai dû négocier dur avec un gnome du Caire, mais il m'a même offert une boite à sandwich Backstreet Boys pour... un ami.
Evet. Kahire'den bir çöl cücesinden. Sıkı bir pazarlık yaptık... ama sonunda onu sınırlı sayıda Backstreet Boys öğle yemeği kutusundan birini vermeye ikna ettim.
- Hors d'ici, petit gnome.
Defol şuradan bücür herif.
Si tu es assez bête pour défier le chef de service, à cause d'une amabilité anodine, alors vire le gnome qui pilote ton cerveau parce qu'il est timbré.
Çünkü, eğer yarı-saldırgan bir sevgi ifadesinden dolayı başhekimin karşısına çıkacak kadar aptalsan,... gidip beyninin kaptanını değiştir. Çünkü anlaşılan, o ayyaş!
Gnome! La Plante! Aidez les gosses.
Hey, gelin çocuklara yardımcı olun.
Mais oui, le gnome.
- Elbette, minik Hobbit.
Ben, je sais qu'il m'arrive de dire que ta sœur est... un gnome aux cheveux barbelés.
Bak ben, kardeşinden bahsederken genellikle kırçıl tüylü bir erkek goblin benzetmesi kullandığımın farkındayım.
Les gnomes ont essayé, les trolls aussi.
Arada Gnome ve Troll'leri de denemişlerdir ama...
Mais les gnomes boivent de trop... et les trolls n'arrivent pas à rester propres.
Gnome'lar çok içer Ve Troll'lerin de tuvalet eğitimi yoktur.
Tu es un gnome?
Sen cüce misin?
Mon gnome sautait une image quand il agitait sa hache.
Benim cücem baltasını her salladığında görüntü bir kare atlıyordu.
Il a joué un rôle de gnome dans un épisode de Xena.
X ena'da yer altı cücesi rolünü oynamıştı.
Ça se voit pas trop dans Xena en costume de gnome velu... mais dans notre enfance, il donnait des représentations à très bas budget... de comédies musicales d'Andrew Lloyd Webber au grenier.
X ena'da onu tanıyamazsın çünkü uzun saçlı bir cüceyi oynadı. Ama küçüklüğümüzde Andrew Lloyd Webber müzikallerindeki temsilleri oynardı ve hepsi de berbattı.
Ecoute-moi, espèce de gnome.
Dinle beni, cüce.
L'AGENT SE FAIT DOUBLER des FRÈRES MULLEN Merci de m'avoir sauvée de ce gnome.
bu gnome beni kurtardığın için teşekkür ederim.
Un gnome a été abattu?
Bekleyin, bir cüce vuruldu?
Je parle des gnomes, pas de mon mari.
Gnome, kocası değil.
Le petit gnome au nez marron et avec une fronde.
Sapanlı, küçük kahverengi burunlu yer cüceleriyle.
Tais-toi, espèce de gnome médiéval.
- Bırak dans etsinler.