Translate.vc / французский → турецкий / Godfrey
Godfrey перевод на турецкий
458 параллельный перевод
C'est Godfrey.
Bu Godfrey.
Voici Godfrey, c'est un homme oublié.
Bay Guthrie, bu Godfrey. O unutulmuş bir adam!
Montez sur l'estrade, Godfrey.
Evet, platforma çık Godfrey.
Je suis vraiment confuse.
Godfrey, gerçekten çok özür dilerim.
Godfrey est le nouveau majordome.
Godfrey uşağımız olacak.
J'espère que vous savez cirer les chaussures.
Godfrey, umarım ayakkabı parlatmada oldukça iyisindir.
- Bonsoir, Godfrey.
İyi geceler Godfrey.
Godfrey.
- Godfrey.
Godfrey, l'homme oublié.
Ben Godfrey, unutulmuş adam.
Où est Godfrey?
- Godfrey'e ne oldu?
- Bonjour Godfrey.
- Merhaba Godfrey.
- Je t'ai entendue, avec Godfrey.
Godfrey'e ne söylediğini duydum. - Ne olmuş?
Si papa l'apprend, tu crois que ça durera?
Farz et ki babam bunu duydu. Sence Godfrey daha ne kadar burada kalabilir?
S'il l'apprend, il apprendra aussi des choses sur toi et cet étudiant.
Eğer babam Godfrey'i öğrenirse... sen ve o üniversite genci de öğrenir.
C'est vous qui les avez faits?
Bunları sen mi yaptın Godfrey?
Si maman a Carlo comme protégé, je peux bien avoir Godfrey!
Eğer annem Carlo'ya destek oluyorsa, ben niye Godfrey'e olmayayım?
Godfrey ne s'en vexera pas, mais personne ne veut se réveiller poignardé.
Godfrey bunun şahsıma ait bir şey olmadığını biliyor... ama hiç birimiz bir sabah bıçaklanmış bir şekilde uyanmak istemez.
Ne t'interpose pas entre eux.
Irene ile Godfrey'in arasına girmemelisin.
Elle ne s'était attachée à rien depuis la mort de son loulou.
Godfrey, geçen yaz pomeranian'ı öldükten sonra yakınlık gösterdiği ilk şey.
- Où est Godfrey?
- Godfrey nerede? - Burada.
- Il est là. - Ne partez pas.
Bir yere gitme Godfrey.
Godfrey est là, chérie.
Godfrey burada tatlım.
Voilà Godfrey, ma chérie.
- Godfrey de geldi tatlım. - Nerede?
Il a promis de rester, n'est-ce pas?
Ve yanında kalacağına da söz verdi. Değil mi Godfrey?
- Comment saviez-vous?
Godfrey'i görmek istediğimi nereden bildin?
Sauf peut-être Godfrey, qui sait tout.
Tabii belki Godfrey hariç. O her şeyi bilir gibi görünüyor.
Vous connaissez les paroles?
- Sözlerini biliyor musun Godfrey?
Vous les connaissez?
Sen biliyor musun Godfrey?
Comment sont arrivés les vôtres?
Senin ataların ne ile gelmişler Godfrey?
Godfrey pourrait apprécier mais il faudrait qu'il se retourne.
Godfrey ilgilenebilir, tabii arkasını dönüp de bakarsa.
Une minute, Godfrey.
- Bir dakika Godfrey.
Enfin, Godfrey, vous êtes malade?
Sorun nedir Godfrey? Hasta mısın?
Godfrey Park, vieille canaille!
Godfrey Parke, seni yaşlı eşkıya!
Vous connaissez Godfrey?
- Godfrey'i tanıyor musun?
Je n'ai pas eu à me plaindre de ses services.
Godfrey'in çalışması ile alakalı bir kaç şikayetim olmuştu.
Godfrey est très mystérieux, on ne sait rien sur lui.
Godfrey çok gizemli birisi. Kimse hakkında bir şey bilmiyor.
- Non, ne partez pas.
- Evet, sakın gitme Godfrey.
Je ne voulais pas en parler... mais Godfrey était notre majordome et tout ça...
Bu konu hakkında bir şey demek istemedim. Godfrey bir uşak olarak bize hizmet ediyordu... ve her şey oldukça iyi gidiyordu.
Vous voulez vraiment que je raconte l'histoire?
Tüm şeyleri anlatmamı istediğinden emin misin Godfrey?
Il a toujours été très courtois.
Her zaman çok saygılı bir adamdı, Godfrey.
Il est toujours très courtois, surtout le matin.
Godfrey hala çok saygılı bir adamdır, özellikle sabahları.
Un homme oublié.
- Unutulmuş adam! - Adı Godfrey.
- Bravo, Godfrey!
- Harika Godfrey.
- Mon nom est Godfrey.
- Hayır, adım Godfrey.
Je suis Godfrey.
- Ben Godfrey'im.
Venez, qu'Irène vous voie.
Godfrey, yaklaş da Irene seni görebilsin.
Bonjour, Godfrey.
- Merhaba Godfrey.
- Godfrey est dans sa chambre.
Godfrey'i odasında bulabilirsiniz.
Godfrey, un sandwich pour M. Gray.
Godfrey, Bay Gray'e sandviç getir.
Faites le tour, M. Gray n'est pas acrobate.
Biraz yaklaş Godfrey. Bay Gray akrobat değil.
- Ne partez pas, Godfrey.
- Bir yere gitme Godfrey.