Gr перевод на турецкий
473 параллельный перевод
J'ai connu un Gr...
Grayson? Öyle birini...
Je voudrais New York, GR 4-2757.
New York, Gramercy 42757'yi bağlayın.
Et une demi livre de poisson séché.
250 gr da kurutulmuş balık.
Gr...
Bunu gördün mü?
Mis au point pour les astronautes. 230 gr couvrent tous les besoins nutritifs.
Astronotlar için geliştirildi.
250 grammes, du 22 carats.
22 karat ; 225, 255 gr. altın.
- Pourquoi?
- GR mi? Niye?
Tu veux que je pr... prenne... une gr... grosse... v... voiture?
Büyük bir araba bulmamı ister misiniz? Evet.
Surtout avec cette histoire de cocaïne.
Hele hele benzin depondan çıkan 100 gr kokainden sonra.
Comme s ¡ j'ava ¡ s un chat dans la tête qui me déch ¡ rait de ses gr ¡ ffes.
Sanki beynimi bir kedi yiyor. Hayır.
- Hôpital Maple Gr...
Mapel... Mapel... Mapel Hastanesi.
Gorgon contre Sanchez... présidée par le Juge Parker.
Grogan, Gr-Gorgon, Sanchez'in aleyhinde. Davaya Yargıç Parker bakıyor.
GR 13, vise mais ne tire pas.
GR-13, nişan al ve bekle.
GR 44 est en place. Visez. Feu.
Nişan al... ve ateş!
GR 13 s'en est sorti. Pas de blessés. Messieurs, je pense que tout le monde va bien.
GR-13, her şey tamam.
- GR 44, débriefing.
- GR-44, rapor bekliyorum.
- GR 44, tu m'entends?
GR-44, beni duyuyor musunuz?
GR 44, débriefing. Tout de suite.
GR-44, acilen rapor bekliyorum!
GR 44, réponds.
GR-44, cevap verin lütfen!
GR 44 - Pourquoi tu ne répondais pas?
GR-44, neden cevap vermediniz?
- GR 44 restera là.
GR-44 görevde kalacak.
Jésus! GR 13.
Aman Allahım!
Ne tire plus. Ne tire plus...
GR-13, ateşi kesin!
GR 86, visualise.
GR-86, görüş alanında kal!
GR 44, arrête la voiture.
GR-44, olduğun yerde kal!
- GR 44, fais demi-tour.
GR-44, arabayı geri getirin.
GR 13, détruis les lignes de communication locales.
GR-13, bölgeyi araştırıp bütün haberleşme ağlarını tahrip edin.
GR 13, continue d'avancer.
GR-13, biraz daha ilerleyin.
GR 13 a trouvé la fille.
Kız, GR-13'ün hedefinde.
GR 13, ne tire pas et continue la surveillance.
GR-13, henüz ateş etmeyin.
Je déconseille : ça sent le grillé.
- Bu iş iyice çığrından çıktı. - Evet, belki de. 212 00 : 18 : 42,037 - - 00 : 18 : 45,973 Diğer çetelerin işimizi almasına izin vermeyiz.
Un monde détraqué!
Çığrından çıkmış bir devir bu.
Mais que l'ordre des choses soit rompu, ciel et terre ébranlés,
Varsın herşey çığrından çıksın... Bu dünya da yıkılsın, öteki de...
Il ne peut sangler sa cause malade du ceinturon de l'autorité.
Ama ne yapsa dizginleyemez artık çığrından çıkmış düzenini.
Ces éclairs aussi.
Yıldırımlar da çığrından çıktı.
C'est plutôt fou.
İşleri çığrından çıkaran da bu ya.
Ils sont dans la rue :
İş çığrından çıktı.
Tout cela m'échappe.
- Cecile! - Bu iş çığrından çıkıyor.
Ils ont la situation en main dans le pays, mais à Berlin, ils sont dépassés.
Ülkenin diğer bölgelerinde durumu iyi kotarıyorduk bence ama Berlin'de işler biraz çığrından çıkıyor.
Oh, le comble du comble, la cerise sur le gâteau!
Aman Tanrım, dün gece olay tamamiyle çığrından çıktı!
On ne sait plus encourager l'équipe.
Okul maçlarında yapılan tezahüratlar artık iyice çığrından çıktı.
- C'est vraiment la merde.
İşler çığrından çıktı.
- Vous dépassez les bornes.
Charles, bu iş çığrından çıkmaya başladı.
Je les laisse pas me branler. Sinon ce serait plus un boulot.
Beni tatmin etmelerine izin vermem O zaman iş çığrından çıkar
"Le Hurlement."
Neydi, "Çığrış?"
- C'est complètement fou.
Bu iş çığrından çıktı.
Jusqu'au cou.
İşler çığrından çıktı.
Cette histoire est hors de contrôle.
- İşler çığrından çıkıyor, Joe.
Cet endroit va être un peu sans dessus dessous.
Burası çığrından çıkacak.
Des soldats anglais incontrôlés. Ils sont prêts à tout si on touche à la famille royale.
Bu İngiliz askerleri de işi çığrından çıkartıyorlar.
- Il a gelé.
GR-44 aniden dondu kaldı.