Translate.vc / французский → турецкий / Grease
Grease перевод на турецкий
172 параллельный перевод
Les Grease Band... et moi-même... vous disons un grand merci.
Grease Grubu ve ben size gerçekten çok teşekkür ederiz.
C'est hautement improbable, Crease.
Sanırım oldukça başarısızım, Grease.
- Crease, quel âge as-tu?
Grease, kaç yaşındasın?
S'il veut des trucs jeunes, pourquoi pas Grease ou Annie?
Genç olmak istiyorsa, Grease ve Annie ile bir sorunum yok.
Grease est très grossier.
- Grease F almamış mıydı?
Je sais pas. Grease?
Bilmem. "Grease" mi?
En l'honneur du bal J'ai loué "La Fièvre Du Samedi Soir", "Staying Alive" et "Grease".
Bu geceki dansın şerefine "Saturday Night Fever", "Staying Alive" ve "Grease" i kiraladım.
On dirait la fille qui jouait dans "Grease", Elton John.
Nasıl gidiyor? Waov, Wendy aynen Grease'deki pilice benziyor.
Je t'ai vu dans Grease... deux fois.
Seni Grease'de gördüm iki kere.
C'est drôle pourtant, elle a vu Grease deux fois.
Yine de tuhaf. Beni iki kez Grease'de izlemiş.
Ce n'est pas la graisse.
Grease değildi.
Elle est la Fièvre du Samedi Soir!
Bugün Grease Cuma'sı!
On était allés le voir à la place de Grease.
Grease'in yerine onu izlemiştik hatırlıyor musun?
Je ne vais pas aller au lycée du film Grease.
Rydell Lisesi'ne gitmiyorum.
Comme Michelle Pfeiffer, dans Grease 2.
Michelle Pfeiffer'ın "Grease 2" deki hali gibi.
Travolta "Grease".
Grease`deki Travolta gibi.
comme celui de Grease qu'on va voir.
- Hey Hey, Lex. - Merhaba.
Et attends, la cerise sur le gâteau... mes peluches, pour que nous puissions faire une représentation... d'une version de Grease pleine de licornes!
Ve son olarak, ki bu en iyisi... benim oyuncaklarım, böylece... ünlü bir müzikali canlandırabiliriz.
Funny Girl, Parade de printemps, Un Américain à Paris, et en prime, des nouveaux classiques, Urban Cowboy, La Fièvre du samedi soir, Grease, Footloose et Flashdance.
"Urban Cowboy", "Saturday Night Fever", "Grease", "Footloose" ve "Flashdance" de aldım.
J'ai joué dans deux à la fac. Arrêtez-le avant qu'il ne commence à chanter " Greased Lightnin'".
"Grease Lightning" söylemeden biri onu durdursun.
Tu me rappelles ce film où une folle finit par tuer une fille pour lui ressembler!
Öldürecek kadar, diğer kız olmayı çok isteyen, filmdeki kız gibisin! - Grease mi?
Lesquels? Il y a Grease et Grease 2.
- Grease ve Grease 2
Il m'a appelé un jour et m'a demandé si je voulais jouer le rôle de l'entraîneur dans le film Grease.
Doğru sözcükleri bulamadım, çünkü bunlar seksüel değerleri değiştirmek üzere devrim yapacak olan ortaklarımızdı.
Arrête le avant qu'il commence à chanter Grease Lightning.
Greased Lightning'i söylemeye başlamadan lütfen onu susturun.
il a joué le rôle de Danny Zuko dans la production originale de Grease à la fac de Berkeley.
Ve aslında, Berkeley Üniversitesi'nin Grease prodüksiyonunda Danny Zuko'yu oynamış kendisi.
Ce déguisement de "Grease" est un mensonge.
Ama şu "Grease" olayı tam bir yalan.
Comme Grease, alors que j'adorais Olivia Newton-John.
Çocukken Olivia Newton John'a hasta olmama rağmen Grease'i asla izlemedim.
Les auditions pour Grease?
Yağlar konusundaki sınav.
Fonce, Vas-y, fonce
Greased Lightnin'Gazla, Grease Lightnin'
Moi, toi, sur le "shake-shack" Chantant "You're the one that I want"?
Sen, ben ve Shake Shack Grease'in kapanış parçasını söyleyeceğiz.
Demain y a un spectacle les "Suprématies Blanches" joue une scène de Grease.
Yarın yetenek şovu vardı. Beyaz yetenekler Motoryağından tablo yapacaklar.
Ce ne serait pas le cas si tu m'avais vu jouer Danny Zuko en 4ème, pour le spectacle de Grease.
Beni sekizinci sınıftayken Grease'deki Danny Zuko'yu canlandırırken görseydin böyle demezdin.
C'est Grease!
Bu Grease!
Oui, comme Danny et Sandy dans Grease.
Biliyorum. Grease'deki Danny ve Sandy gibi.
- Grease, c'est ça?
- Grease'de mi?
Mais vous avez toutes grandie en matant Grease.
Sizler Pretty in Pink'i izleyerek büyüdünüz.
Oh, j'ai adoré Grease.
Pretty in Pink'i severdim. Ne yani?
Poursuivre des nanas en rose, comme Danny Zuco dans Grease.
Sonra da "Grease" de Danny Zucco'nun yaptığı gibi arabasına yarışırız.
L'Amérique ne veut pas d'un gosse de Grease aux commandes.
Amerika düğmenin başında bir çocuk istemiyor.
Tu devais les surveiller, pas en faire des danseurs de Grease!
Gözünü üzerlerinden ayırma dedim, onları Grease'in kadrosuna çevir değil.
En plus, j'ai personne pour m'accompagner voir "Grease".
Ha bu arada, "Grease" e götürebileceğim kimse yok.
Impossible d'aller voir "Grease" tout seul.
Kim "Grease" i tek başına izler ki, birini bulman lazım.
Des gosses qui jouent "Grease", pas très intéressant.
"Grease" yapımı. Gitmek istemezsin.
J'ai entendu que vous aviez une place en trop et j'adore "Grease", j'adorerais y aller, mais... Ouais.
"Grease" i de çok severim ve gitmeyi de isterdim, ama işte...
"Grease"?
"Grease"?
On va voir "Grease" au théâtre, et après, peut-être qu'on ira manger un morceau.
"Grease" yapımını izleyeceğiz. - ve de belki bi'kaç şey kemiririz. - Mm-hmm.
Mesdames et messieurs, "Grease" va maintenant commencer.
- Bayanlar ve baylar, "Grease" başlamak üzere.
C'est un hommage à Grease.
Grease'i hatırlatmak istedim.
C'était la graisse!
- O Grease'ti.
- "Grease"?
- Single White Female!
Mais ils se sentent menacés d'arrestation pour avoir écrit ou interprété une œuvre ou une autre.
Bir gün beni arayıp dedi ki, "Grease filminde lise koçunu oynamanı istiyorum"