Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Grid

Grid перевод на турецкий

72 параллельный перевод
Nous devons faire route au nord jusqu'au carré référence 54-90 et retrouver le sous-marin alfa Konovalov.
Kuzeye, grid kare referans 54-90'a hareket edeceğiz ve Konovalov denizaltısıyla buluşacağız.
Une assurance d'invalidité, pour commencer.
GRID için sağlık sigortası, istedikleri tek şey bu.
"... dans ce qui pourrait être une farouche bataille scientifique contre le GRID...
"... GRID'e karşı hummalı bir bilimsel mücadeleyi yönlendirmek amacıyla... "
Il ya 20.000 hémophiles dans ce pays et le GRID est devenu le deuxième cause de décès.
Bu ülkede 20.000 hemofili hastası var ve gay hastalığı ölümlerinin en sık ikinci nedeni oldu.
Si la CDC se fiche de trouver un nom au moins doit-elle empêcher les médias de l'appeller GRID!
Eğer CDC bir isimde karar kılamıyorsa en azından basın buna GRID demeyi durdursun!
Alors comment quatre hommes armés ont réussi à passer la sécurité?
Then tell me how four armed terrorists got by our security grid?
C'est la monnaie d'échange de la grille spatiale 539.
Beryllium standart parabirimi ile Spatial Grid 539 eder.
Grille de localisation.
Grid takibi. Kilidi aç.
- Leur signature disparaît, secteur 936. - Dieu sait où ils sont.
Warp işaretleri 936 Grid sonra kayboluyor.
Quadrillage 98-02.
Grid 98-02.
Je peux actionner n'importe quelle sonnette sur le pont B.
Sinyali EPS grid'inden gönderiyorum.
Pourquoi ne pas me donner sa position et une carte?
Neden bize grid koordinatlarını ve bir harita vermiyorsunuz.
- Grille en place.
- Grid yerinde.
Assurez-vous d'étiqueter le morceau d'où provient chaque prélèvement de sang.
Hey, her kan örneğinin geldiği yeri grid üzerinde işaretlediğine emin ol. Peki.
Si cette partie de la ville est une grille, de coordonnées x-y.
- Şehrin bu kısmı bir grid. X-Y koordinatları.
Partionne la grille.
Bir grid bölümle.
Le réseau est sur le système de Chloe.
Chloe'nin sisteminde o grid mevcut.
Grille trente.
Üçüncü grid.
Vous n'avez ni Open Science Grid ni laser à électrons libres.
Bir Open Science Grid bilgisayarınız veya serbest elektron lazeriniz bile yok.
Ma mère m'a emmenée chez un médecin qui m'a fait ce test où on utilise des aiguilles qu'on pique dans le dos, trempées dans différentes to xines pour voir auxquelles on est allergique.
Annem de beni doktora götürmüştü ve neye alerjim olduğunu görmek için sırtına grid batırmak için içinde farklı toksinlerin bulunduğu iğneler kullandıkları testi yaptılar.
- Vous avez construit le Damier.
Grid'i yaptınız.
On a construit une nouvelle matrice pour programmes et concepteurs.
Yeni bir Grid yaptık. Programlar ve kullanıcılar için.
- Sur le Damier?
- Grid'e mi?
Je suis sur le Damier.
Grid'deyim.
Aucune activité inhabituelle sur le Damier.
Grid'de sıra dışı bir aktivite yok.
Guerrier illégal sur le Damier.
Grid'de yasak savaşçı.
Leurs véhicules ne sortent pas du Damier.
Araçları Grid'den çıkmamaya göre tasarlanmış.
Il ne roule plus souvent, mais c'est encore le plus rapide du Damier.
Eskisi kadar kullanılmıyor ama hâlâ Grid'deki en hızlı şeydir.
Dès que Flynn sera sur le Damier, Clu fera tout pour obtenir son disque.
Flynn Grid'de adımını attığı an Clu diskini almak için her şeyi yapar.
Dis-moi : qu'est-ce qui t'a conduit vers le Damier?
Seni buraya, Grid'e getiren nedir?
Zuse existe depuis la création de la matrice de jeux.
Grid oyunlarının başladığı ilk günlerden beri Zuse buralardadır.
- Tu as dit... J'ai dit que je te montrerais le Damier.
- Sana Grid'i göstereceğimi söylemiştim.
La clé maîtresse de tous les secrets du Damier, du Damier, du Damier...
Grid'in tüm sırları için bir anahtar.
Se débarrasser des imperfections du nouveau système.
Kusursuzluğun yeni sistemi Grid.
Ce samedi, à dîner, Frank Williams n'était pas du tout sûr que Senna serait présent sur la grille de départ.
Pazar günü, yemekteyken, Frank Williams'ın şüpheleri vardı Senna'nın grid'de olup olmamasıyla ilgili.
On suspectait qu'il était atteint du GRID. Quelqu'un sait ce que c'est?
GRID hastası olabileceğinden şüphelenmiştik.
Vous avez accusé un patient de mon hôpital d'avoir une maladie dont l'existence n'est pas prouvée.
GRID mi?
J'ai ta Mercedes noire, je t'envoie les coordonnées de la grille.
Pekâlâ, siyah Mercedes'ini buldum. Grid koordinatları ve görüntüleri gönderiyorum.
He's off the grid.
Menzil dışında.
- Je ramène l'ordre dans la grille.
- Grid'de emri yerine getiriyorum.
Chaque chose sur la grille, vous et vos amis y compris a été programmée par Flynn. Sauf nous!
Bizim dışımızda, Grid üzerinde olan her şey buna sen ve arkadaşlarında dahil, Flynn tarafından tasarlandı.
La grille de départ est évacuée.
Grid hazır.
Le Damier.
Grid.
Je suis sur le Damier?
Grid'de miyim?
Que diriez-vous du défi du Damier?
Benim önerim Grid düellosu yapması.
Le Damier est opérationnel.
Grid aktif.
Le GRID?
O kadar yeniydi ki hocamız bile nasıl idare edeceğini bilmiyordu.
Sarcome de Kaposi. Votre patient atteint du GRID, d'il y a quelques mois.
Kaposi Sarkomu.
Occupez-vous-en!
Birkaç ay önceki GRID hastası.
Il a le GRID.
Hasta ümitsiz bir vaka.
Ça s'appelle SIDA maintenant.
GRID'i var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]