Translate.vc / французский → турецкий / Groovy
Groovy перевод на турецкий
35 параллельный перевод
Hé, Groovy!
Hey, Havalı.
Brille, brille, le chat groovy Comment je sais où t'es parti
Işıl ışıl, harika kedi Nerelerdeydin merak ettim...
Groovy! Alors, Austin, à quoi ressemble le futur?
Müthiş! Peki Austin, gelecek nasıl?
T'es vraiment une poupée groovy... poupée.
Sen müthiş bir bebeksin... bebeğim. Çok fazla "bebek"
Les sixties étaient si groovy.
Altmışlar çok müthişti.
C'était un type avec des idées intéressantes à la Gandhi ou Nelson Mandela, détendu et groovy.
İlginç fikirleri olan bir adamdı, Gandi türünde, Nelson Mandela türünde ; rahat ve havaî.
" Détendu et groovy?
" Rahat ve havaî mi?
On va devoir apprendre et la raison n ° 1 c'est pour être groovy et réussir.
Öğrenmek zorunda kalacağız... birinci sebebi havaî olup bunu yapıyor olmak.
Il nous faut quelque chose de plus groovy.
- Daha akılda kalıcı bir şey bulmalıyız.
- Groovy aussi.
Bu da çok hoş.
Je peux pas croire que Spielberg, le réalisateur le plus groovy, tourne un film sur ma vie.
Steven Spielberg'e inanamıyorum sinema tarihinin en havalı yönetmeni hayatım hakkında bir film yapıyor!
Groovy, baby.
Çok moda...
Tu aimes les fêtes black ou minet? Black, j'adore.
- Groovy mi seversin Soul'u mu?
Il y a longtemps, j'ai fait d'une soirée groovy un bide total.
Marge, yıllar önce muhteşem bir geceyi berbat etmiştim.
Je t'ai dit que j'étais groovy?
- Bu ne? - Ne kadar moda olduğumu söylemiş miydim?
- Je te l'ai dit, c'est Groovy.
Sana söylemiştim.Adım Groovy.
- C'est comme l'ecsta, en plus groovy.
- Ekstazi gibi ama daha harika.
Laissez Groovy Guy Russell s'occuper de ce gars.
Bunu bana bırak, Belanın Arkadaşı, "Harika Adam" Russel'a.
Groovy! Groovy!
Groovay, groovay!
# Aspiré par sa force "groovy" #
# Drawn in by its "groovatational" (? ) #
Wendy, amenez-nous 3 Groovy coconuts.
Wendy, bize üç tane Hindistancevizi likörü getir.
Ça date des années 70, alors ils te piègent en te faisant rire, de la musique groovy et des vestes à franges.
70'lerden bir film. Önce seni geleneksel müziği ve püsküllü yeleklerle güldürüp filme çekiyorlar.
- La collection cool mais élégante, oui.
1976? - Groovy koleksiyonundan, evet!
Grand-mère Groovy? Clyde l'homme de l'espace?
Büyükanne Groovy, Astronot Clyde falan?
Est-ce que je peux parler à Grand-mère Goovy?
Büyükanne Groovy'yle görüşebilir miyim?
Ok, tout le monde, maintenant pour la partie la plus groovy de la soirée, S'il vous plait venez dehors pour leur première danse en tant que mari et femme :
Akşamın klişe dansı için eşlerimizin ilk dansına katılın lütfen.
C'était funky. Et groovy.
Tam modaya uygundu.
C'est plutôt groovy.
Biraz groovy havası var.
Et nous ne sommes pas vraiment un groupe groovy.
Biz groovy grubu değiliz.
Des morceaux groovy pour une nuit sereine.
Sakin bir gecede harika bir şarkı.
J'ai entendu parler d'un nouvel appart groovy sur la 73e.
73. caddedeki çok güzel bir daireden bahsedildiğini duydum.
- Groovy!
Bu çok hoş.