Translate.vc / французский → турецкий / Groupies
Groupies перевод на турецкий
195 параллельный перевод
Ça doit semer la consternation chez tes groupies.
"Hasta" larında tam bir şaşkınlık yaratmış olmalı bu.
Quelles groupies?
"Hayran" demek istedin.
Tu sais, ces groupies qui s'agrippent...
Ne bileyim, ha hayran, ha hasta...
La télé, les groupies qui mouillent d'extase, des tonnes de lauriers.
Televizyon, hayranlar, çılgına dönecek ve defne dalından taçlar getirecek.
Je ne suis qu'un être humain. Je n'ai pas su éviter certains pièges. La pression, les groupies, les chasseurs d'autographes, l'équipe...
Ben de bir insanım bütün zaafları ve bütün zorluklarıyla şov, baskı hayran kızlar, imza isteyenler şov ekibi, beceriksizlikler sahne arkasındaki arkadaşlarını düşünürsün.
Les groupies, c'est géant... mais vitamine E, because ça tire la moelle!
Peşindeki kız hayranlar iyidir, ama vitamin gerekir... çünkü o yavrular adamı yorar.
Je vais pas jouer les groupies.
Turneye çıktığında peşinden gelemem.
Vous, vous êtes dans votre palace à vous faire sucer par vos groupies.
Sen milyon dolarlık evine, kızlarına, partilerine geri dön.
Pour prendre des groupies sur les genoux.
Ayakkabı tutkunu piliçleri dizimde hoplatmak için
Tu m'aimeras encore en survêt de scène à paillettes au milieu de groupies en slip, dans mon vomi, obèse, violet, la tête dans les chiottes?
Ve parlak tulumumla, beyaz donlu genç kızlar, morarmış olarak, tuvalette kusmuk içinde uyanmaları dönemimde?
On embarque les groupies.
Bak Phil, hayranlarımız da geldi.
Pas de douche au champagne et de partouze avec des groupies?
Kafandan şampanya dökmeye ve sana hayran kızlarla yatmaya ne oldu?
Devon, je serai au bal ce soir, mais je suis pas une de tes groupies.
Devon bu akşam baloda olacağımı söyledim sana. Ama o senin küçük hayranlarından biri değilim.
Les colocataires redoutaient les paparazzi et les groupies.
- Bu doğru. Oturanlar etrafta hayranlarını görmek istemiyordu.
Des gamins qui fument et ragent, avec leurs groupies. Pantalons larges, pulls Dickie, faisant des demi-tours foudroyants... et des arrets spectaculaires sur des skateboards de bois faits maison.
Repciler, yün şapkalılar, el yapısı bir platformda 50-50 Olie Grab tutuşu yapmak.
Tu dois être entouré de groupies.
Eminim bir sürü hayranın vardır.
- Regarde, tu as des groupies.
- Oh, bak, arkadaşların da var.
Mais après trois heures et demi de rock déchaîné sans compter les rappels il faut qu'on rentre à l'hôtel pour baiser quelques groupies.
Ama sekiz saat süren rock'n'roll'dan sonra ki bunun yedi saatini sizin için fazladan çaldık bunu söylediğim için üzgünüm ama otel odamıza geri dönmemiz lazım gidip hayranımız olan birkaç kız ile sex yapacağız.
Ce soir, on avait prévu de retourner dans cette boîte où j'ai toutes mes groupies.
Bu gece Judy ile şu kulübe gidip bizim çocuklarla takılacaktık.
On est pas des groupies!
Biz grup manyağı değiliz.
Les groupies couchent avec les rockers pour être avec des célébrités.
Grup manyakları sırf ünlüler diye rockçılarla yatar.
Nous sommes toutes des groupies de Barry.
Biz gerçekten Barry Levine grubuyuz.
Vous êtes ses groupies.
Siz onun hayranlarısınız.
Encore des groupies d'Angel.
Angel'ın üç neşeli kızı daha burada.
Ce qu'elles sont chiantes, ces groupies.
Hayranların bu kadar sinir bozucu olmasına inanamıyorum.
Ses groupies ne doivent pas être très nombreuses.
Bu çok ufak bir grup olmalı.
- C'est ce que tu dis aux filles qui te courent après?
- Seni bezdirmiyorum. Biz senin "groupies" leriniz.
Rappelez-moi de demander une protection contre les groupies.
Bu toplantılara polis koruması gerektiğini gündeme getireceğim.
Salut Donna, voilà les autres groupies.
Selam Donna. Arkadaşlarınla tanış o zaman.
L'autre file est vachement plus courte. On n'est ni groupies
Grup seks kızları ya da orospu olduğumuzu sanmıyorum.
- On était groupies.
- Sporcuların kapatması olarak.
Non, on était... des groupies.
Biz... kapatmaydık.
Il y a des... groupies?
Hayranlar falan oluyor mu?
- Tu sors d'où, toi, de son fan club?
- Sen nereden çıktın? Groupies "R" Us'tan mı?
Et moi, je ferai quoi à l'enterrement, j'empêcherai tes groupies de monter sur scène?
Benim görevim ne olacak peki? Haykıran hayranlarını tutmak mı?
Bon, il reste plus que les groupies, on est sauvé.
Şimdi, hayranları geçin ve kendinizi savunun.
On a partagé un appart à Berlin, jusqu'à ce que je me lasse du défilé de jeunes groupies aryens.
Bir zamanlar Berlin'de bir daire paylaşmıştık. Sonra Ari erkeklerden sıkıldım.
On va renvoyer tes fans chez eux.
Kendi şimdi, uzak groupies göndermek için zaman iyisidir.
Vous êtes une groupie?
Onların groupies biri?
Avec toutes ces groupies de base-ball?
Bütün o beyzbol yolculukları?
Alors, vous deux, vous devez avoir des tonnes de groupies, non?
- Herhalde bir sürü hayranınız vardır. - Birkaç tane.
Je pensais pas que tu me surprendrais. Tu connais les groupies.
Toronto'da bana sürpriz yapmanı beklemiyordum.
les premières années, les élèves officiers, les prépas, les membres de l'association sportive, les Asiatiques intellos, les Asiatiques cools, les sportifs, les beautés noires sauvages, les boulimiques, les anorexiques, les groupies, les défoncés, la bande des obsédés, les gens les plus géniaux.
Birinci sınıflar, subaylığa hazırlananlar, hazırlıklar, okul takımı, inek Asyalılar Kıyak Asyalılar, okul takımı soğuk Zenci Güzeller Duygularını Kalbine Gömen kızlar Hiçbir Şey Yemeyen Kızlar Zavallı Taklitçiler, Miskinler Seks Meraklısı Müzisyen Budalalar, Tanıyacağın En Harika İnsanlar.
Mais laisse moi te dire que j'ai rencontré une bonne part de groupies.
Ama sana benim de arkadaşlarımın olduğunu söylemem gerekir.
Je suis habituée aux groupies.
Diğer hayranlara alışmıştım.
Ado, j'avais tapissé ma chambre de photos de métalleux et de groupies à moitié nues.
Küçüklük odamın duvarları metalcilerin ve sevgililerinin resimleriyle doluydu.
Tout le monde se demande si les groupies sont traitées comme des objets, vulnérables.
Asıl sorun bu kızların bir seks objesi olarak kullanıldığının düşünülmesi.
Regardez ça. J'ai des... comment on dit? Des groupies.
Bakın, ne diyorsunuz onlara, benim de hayranlarım var.
Tu sais que tu marques avec tes groupies de tennis
Tenis arkadaşlarınla işi pişiriyorsun.
Y a des groupies à toi ce soir.
Geliyor.
Dix groupies à chaque doigt...
Kızlar arkandan koşuyor...