Translate.vc / французский → турецкий / Happen
Happen перевод на турецкий
57 параллельный перевод
Mais je peux me tromper.
Sen haklı çıktın. You happen to be right.
" Fairy tales can come true It can happen to you
# Peri masalları gerçek olabilir
All at once what "happen" as we felt is no more. Our joy has changed to grief.
Çok geçmeden gözyaşlarına dönüşecek olan memnuniyet hissiyle doluyduk... ta ki deniz üzerimize kapanıncaya kadar. "
En fait vous irez les trouver et leur direz tout ce qui s'est passé.
The truth is... that you will surely go back to them. And you will tell them what did not happen between us in every detail... Is that why they pay you?
Comme j'aimerais voir ça.
evlat, would I sing to see that really happen.
Je n'aurais jamais toléré une telle chose.
Sana bunun olmasına izin vermemeliydim. I woudn't have had that happen to you
Je ne voudrais pas qu'il t'arrive quelque chose.
I wouldn't want anything to happen to you.
Tu connais le bouquin When Bad Things Happen to Good People?
Evet, iyi insanlara kötü şeyler olursa diye bir kitap okumadın mı?
C'était une expérience unique. On ne revivra jamais un truc pareil.
It was a once-in-a-lifetime experience that will never happen again.
J'aimerais tant que la hache soit enterrée ça pourrait arriver Au bal de promo ce soir
I wish we could resolve this fight It could happen It could happen
ça va arriver, arriver, arriver...
It's gonna happen, gonna happen
Did it happen?
- Acaba o mu yaptı?
'Cause that s the way things happen On the Polar Express
Çünkü Kutup Ekspresi'nde işler böyle yürür.
'Cause that s the way things happen On the Polar Express
Çünkü Kutup Ekspresi'nde işler böyle yürür.
Ce n'est pas Gonna Happen.
Bu olmayacak.
Think about what could have been be worse my life if I had grown up in another place, perhaps in economic crisis. There are endless things worse than a Divorce can happen to you.
Başka bir ülkede, depresyonda ya da boşanmanın dışında çok daha kötü şeylerle yetişseydim aile hayatım ne kadar daha kötü olabilirdi düşündüm.
What happens, will happen.
Her ne olacaksa, olacak.
It s gonna happen
* Olacak *
Happen sometime
* Olacak bir ara *
A miracle would happen I know now I was right...
* Bir mucize olacak diye, haklıymışım biliyorum şimdi *
- How did this happen?
- NasıI olur?
I had to let it happen, I had to change
* İzin vermek zorunda kaldım, değişmek zorundaydım *
! "Happen". , ( Danny ) M'entends-tu?
Danny, beni duyuyor musun?
It won t happen again.
- Bir daha olmayacak.
But I feel like it will happen again, Warwick.
- Tekrar olacak bence, Warwick.
"Super, un club plein de gens, prêt à s'évanouir."
'Güzel. A club full of come-downs waiting to happen.
♪ Hurricanes hardly happen ♪
* Neredeyse hiç rastlanmaz hortuma *
♪ l'm gonna let it happen ♪
* İzin vereceğim *
♪ And make it happen ♪
* Büyük bir tutkuyla *
Non les gars "Get up and make it happen"
Hayır çocuklar. ♪ Uyan ve gerçekleştir ♪
Ça n'arrivera pas, Scott.
Böyle bir şey olmayacak, Scott. going to happen, Scott.
I can tell you re unprepared for what will happen next nothing now could change my mind or make me want you less do you want this tonight?
Görüyorum ki, hazırlıksızsın bundan sonra olacaklara. Hiçbir şey değiştiremez fikrimi ya da sebep olamaz seni daha az arzulamama. İstiyor musun sen de bu gece?
Since we found out That anything could happen
* Beraber mücadele edeceğimizi söyledik, savaştan sonra *
That anything could happen Anything could happen, anything could
* İhtiyacın olan her şeyi verebilirim sana *
That anything could happen
* Biliyorum olacağını *
Pics, or it didn t happen.
Resim göstersin yoksa inanmam.
Ici-bas, ça pourrait se concrétiser.
Down here, we can make that happen.
♪ The Big Bang Theory 7x21 ♪ The Anything Can Happen Recurrence
The Big Bang Theory, 7. Sezon, 21. Bölüm "Yeniden Her Şey Olabilir"
Vous seriez pas le Dan Frost qui s'est fait un nom à la guerre, par hasard?
You wouldn't happen to be Savaşın son yıllarında şöhret kazanan Dan Frost değilsin, değil mi sen?
- ♪ You can make it happen ♪ - ♪ Ohayohay, hey ♪
- Yola çık - Bunu başarabilirsin - Ohay Ohay, hey
♪ You can make it happen with everything you got ♪
Bunu başarabilirsin sahip oldukların ile
♪ Let's make it happen now ♪
Şimdi yapalım
♪ You can make it happen with everything you got ♪
Bunu başarabilirsin sahip olduklarım ile
♪ You can make it happen with everything you got ♪
Bunu başarabilirsin sahip oldukların ile - Hadi yola çık
♪ You can make it happen ♪
Bunu başarabilirsin. Whoo!
♪ I just happen to come up hard ♪
Sezon, 4. Bölüm "Güvenebileceğim tek kişi sensin"
C'est arrivé?
Did that happen?
Et s'il sait à qui tu tiens, ou celle que tu veux retrouver, tu sais ce qui peut arriver.
And if it knows who you care about, or who you're trying to get back to, well, you know what can happen.
Quelque chose qui va arriver?
Something that's going to happen?
" It can happen to you
- Etkileyici diye ben buna derim.
C'est bien mieux que d'être un rat de laboratoire. Les gars, les petits pains.
Than what might happen to her if she decides to be a lab rat.