Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Harp

Harp перевод на турецкий

423 параллельный перевод
Le petit Denny est devenu un ange avec une harpe et une grande auréole toute ronde.
Küçük Denny, elinde harpı ve başının üstünde büyük, yuvarlak gül rengi bir hale ile melek şimdi.
La Cour martiale en jugera.
Buna divan-ı harp karar verecek.
En réponse à la demande de sir Joseph Banks... et de Lord Hood, amiral et président de la Cour martiale... la grâce de Roger Byam est accordée...
Sir Joseph Banks, Amiral Lord Hood ve Roger Byam'ı yargılayan divan-ı harp mahkemesi yargıcının ricaları üzerine...
J'accuse le Ministère de la Guerre d'avoir mené une campagne fallacieuse aux fins d'abuser l'opinion publique.
Harp dairesini, kamuoyunu yanlış yönlendirdiği ve suçlarını örtbas etmek için kullandığı için itham ediyorum.
Depuis que le roi David séduisit Bethsabée avec sa harpe.
Kral Davut'un harpıyla Bathsheba'ya kur yaptığı günden beri.
Faute de harpe, j'ai la radio.
Harp sahibi olma şansına sahip olamadığım için radyoyu açacağım.
- Quelqu'un au ministère de la guerre?
- Harp Bakanlığında biri mi? - Aslında hayır.
La seule chose à faire est de contacter le ministère de la guerre.
En iyisi Harp Bakanlığı'na sormak efendim.
- Ministère de la guerre.
- Harp Bakanlığı.
Herzoff est inconnu au Ministère.
Harp Bakanlığı Herzoff'u tanımıyor.
C'est tout. Ce n'est pas assez!
İki kuruşluk bir iş ve bir divan-ı harp.
- C'est ça ou la cour martiale.
- Ya o, ya da divan-ı harp.
Après 4 années ici, vous vous conduisez encore comme un bleu!
Sizi daha iyi sanardım. Buradaki 4. seneniz ama hala harp okulu öğrencisi gibi davranıyorsunuz!
Votre père, militaire convaincu, n'aurait pas pardonné le scandale.
Baban Harp Okulu kökenliymiş. Skandalı hiçbir zaman affetmemiş.
Pour que l'on campe ici, en territoire japonais, jusqu'à la fin de la guerre?
Harp bitinceye kadar kamp mı kuracağız? Burası Japon bölgesidir.
Cette harpe magique...
Sonra o büyülü harp.
Donc, le Géant était bon pour elle?
- Sizce büyülü harp niye devi o kadar seviyordu?
" En conséquence, le ministre de la Guerre décide
" Harp Divanı...
Je ne pourrai plus rien faire si je suis jugé et chassé de l'aéronavale.
Peki, yapabileceğim fazla bir şey yok... Harp Divanına gitmemiş ve hava kuvvetlerinden ayrılmamış olsaydın.
"à la discipline militaire, et qu'il a, de fait, jeté le discrédit sur l'armée." "Enfin, que l'accusé a fait à la presse " une déclaration méprisante et irrespectueuse à l'égard de l'administration du ministère de la Guerre. "
"hiçe sayarak, kendini ordunun üstünde sayan, harp divanını küçümseyen, ordu mensuplarını hedef alan küçük düşürücü ve saygısız, açıklamalarda bulunmakla suçlanmaktadır."
Les rapports du ministère de la Guerre déclarent 1800 appareils.
Ama harp divanı 1,800 uçak olduğunu söylüyor..
Vous pensez que la mise en place d'une force aérienne est freinée par le ministère de la Guerre?
Siz Hava Kuvvetlerinin komutasının ve taktik organizasyonunun... harp divanı tarafından dikkate alınmadığına mı inanıyorsunuz?
Colonel Mitchell, je ne vous demande pas quelle explication le ministère de la Guerre va donner à l'ambassadeur du Japon.
Albay Mitchell, Harp Divanı, Japon Büyük Elçisine... bu mahkemede olanlarla ilgili nasıl... bir açıklama yapmalı?
Ce qui s'est vraiment passé et l'opinion que s'en fera une cour martiale sont deux choses différentes.
Yani, burada gerçekten olanlarla Divane Harp'te söylenecekler birbirinden çok farklı şeyler.
La mère joue de la harpe.
Annesi harp çalıyor.
Ce ne sont que des enfants d'une école militaire.
- Bunlar harp okulunun öğrenci çocukları.
- S'il a des ailes, il vole.
Goldfinger nerede? - Altın harpını çalıyor.
Ecole Militaire Saint-Michel.
St. Michael Harp Okulu.
Roberts, la cour martiale vous a brisé, mais moi, je vais me charger de vous achever.
Roberts, divanı harp seni suçlu buldu, ama işi ben bitireceğim. Seni mahvedeceğim.
Il le fait passer en cour martiale.
Harp divanında yargılıyor.
Nous siégeons en cour martiale selon notre règlement.
Yönetmeliğe uygun olarak savaş meydanında divanı harp kurulmuştur.
Mais je ne peux pas révoquer les arrêts d'une Cour martiale.
Ancak divan-ı harp kararlarını değiştirme yetkim yok.
Vous êtes l'élite militaire de ce pays.
Siz kesinlikle Harp Okulu mezunlarına benziyorsunuz.
Je suis sûr qu'ils t'accepteront et aimeront tes chansons.
Köyümüze gelirsen, onlara harpınla şarkı söylersin.
C'est la cour Maiale pour vous, Sergent. - Vous tes Mo.
Bu senin için Divanı Harp demekti Çavuş.
Ce sont des difficultés de guerre.
Bunlar harp zamanının sıkıntıları.
Moi qui voulait étudier ma harpe! Mais devant un ennemi...
Harp çalışmak istiyorum, ama tehlikeli bir düşmanla aynı odadayken yapamam.
Le Caporal nous aura rendu une musicienne!
Ben de harp çalışmalarını neden bıraktığını merak ediyordum.
Je ne pourrais plus jouer de la harpe.
Bir daha harp çalamayacağım.
Sans ce "travail de nègre", vous iriez jouer de la harpe là-haut, pour l'éternité!
Zenci işi dediğiniz şey sayesinde besleniyorsunuz. Ve eğer yeterince yiyeceğimiz olmasa aç aç harpınızı çalabilirsiniz.
- Des trophées de guerre.
- Harp ganimeti, Teğmen.
JE N'AI PAS MÊME PAS FAIT UNE ÉCOLE DE CADETS, MAIS À MOI SEUL,
Harp okuluna bile gitmedim!
JE N'AI PAS FAIT D'ÉCOLE DE CADETS.
Harp okuluna bile gitmedim!
" Qu'il combatte pour celle de ses voisins
" Bırak komşuları için harp etsin
Je connais un capitaine, de West Point... deux pílotes de guerre. Ils ont tout essayé, pour la plupart...
Tanıdığım bir polis memuru, bir Harp Akademisi mezunu, bir kaç savaş pilotu, hepsi epeyce çabaladı.
Par ordre du ministre de la Guerre, vous êtes en état d'arrestation.
Harp Divanı emirlerine, istinaden tutuklusunuz efendim.
.. qu'on appelle l'amour.
Yakışıklı olmak, harp nişanı takmak ve süvari olmak isterdim.
- À l'école militaire.
Güzel bir harp okuluna. - Bir şeyi bölüyor muyum?
Message au ministre de la Guerre provenant du commandant en chef des forces de Sa Majesté au Natal, en Afrique du Sud.
Harp Bakanlığı Güney Afrika'da... -.. Natal'de Başkomutan...
Où est l'anglais?
Hayır, bu harp.
Un train en mouvement...
- O zaman harp esiriydim ya? Yol alan bir tren.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]