Herring перевод на турецкий

Il s'adresse au maréchal Herring, ministre de la Guerre.

Başkanımız şu anda savaş bakanı General Herring ile konuşuyor.

Le maréchal Herring.

Mareşal Herring sizi bekliyor ekselansları.

Ici Herring, dans la tour, Nous avons une merveille.

Ben Mareşal Herring, kuledeyim. Harika bir şey bulduk efendim.

Pourquoi me faites-vous perdre mon temps?

Herring, neden zamanımı böyle şeylerle harcıyorsun?

Ceci grâce au génie du maréchal Herring, à qui je vais épingler un signe de ma reconnaissance.

Bu işgal hazırlığı Mareşal Herring'in dehası sayesinde gerçekleşmiştir. Kendisinden bu madalyayı kabul etmesini rica ediyorum.

Au maréchal Herring! A l'invasion de l'Osterlich!

Mareşal Herring'e ve Avusturya'nın işgaline.

Herring et moi vous attendrons dans la capitale.

Herring ve ben başkentte bekliyor olacağız.

Je suis en liaison avec le maréchal Herring, en Osterlich.

Avusturya'daki Mareşal Herring ile temas halindeyiz. Yol iyi korunuyor.

Maintenant Radio GI présente son spectacle tout-terrain... avec Jean Brouille et sa chorale de renommée internationale.

Şimdi de, GI radyo kamyondan kamyona bir bağlantıyla Red Herring ve "Aman Allah Çok Büyükler" korosunu sunar.

- EUH... MORUE SALEE.

"Pickled Herring"!

BEAUCOUP. MORUE SALEE, MAIS C'EST...

"Pickled Herring" harika bir isim!

- AH, J'OUBLIAIS, IL S'APPELLE MORUE SALEE.

Neredeyse unutuyordum. Adı "Pickled Herring".

Ravie de faire votre connaissance, Mme Herring.

Ben de tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Herring.

- Joanne Herring m'a fait votre éloge.

Joanne Herring hakkınızda güzel şeyler söyledi.

Résidence de Joanne Herring.

Joanne Herring'in Malikânesi.

Mme Herring. Le député Wilson.

Bayan Herring, Kongre üyesi Wilson görüşmek istiyor.

- Joanne Herring pour vous.

Joanne Herring telefonda.

- Grec orthodoxe, Mme Herring.

- Yunan Ortodoksu, Bayan Herring.

- C'est Mme Joanne King Herring Davis?

Bayan Joanne King Herring Davis mi?

C'est l'anagramme de a red herring.

- Bu yanıltmak için bir anagram.

Herring avait les yeux sur vous au moment où il est arrivé en ville.

Kasabaya geldiği anda Herring gözünü sana koydu.

Parce que Dieu veillera la dessus et me trouver plus indigné qu'il ne l'est déjà, selon Herring?

Herring'in dediği gibi Tanrı beni daha da değersiz bulacak diye mi?

Tu ne peut pas croire ce qu'Herring dis.

Herring'in dediklerine inanamazsın.

Révérend Herring!

Papaz Herring!

Wow, hé, Redd Herring.

Merhaba, Redd Herring.

Lady Sophie Montague-Herring. Vous avez un appel à la réception.

Leydi Sophie Montegue-Harring, resepsiyonda size bir telefon var.

L'accusé, John Herring, a été déclaré coupable d'effraction dans la maison de M. Prince Howland et de lui avoir volé plusieurs cuillères, des dollars en argent, et des vêtements, est condamné à mort.

Sanık, John Herring Sayın Prens Howland'ın evine zorla girip pek çok kaşık gümüş dolar ve giyim eşyası yağmaladığı için mahkum edildikten sonra acı bir ölüm cezası almıştır.

B-76 demande M. Herring.

B76, Bay Herring ile görüşmek istiyor.

Herring.

Herring.