Translate.vc / французский → турецкий / Hillary
Hillary перевод на турецкий
590 параллельный перевод
- Oui. Nous célébrons juste l'anniversaire de ma fille Hillary.
Kızımın doğum gününü kutlamak için birkaç kadeh içiyorduk.
- Hillary ma chérie, voici Mr... - Hammond.
Hilary, canım, Bu bey Bay Hammond.
Il y aura Lloyd et Rosa, Hillary et Justine... Lisa et June, M. Livingston... - l'oncle Herbert.
Lloyd ve Rosa, Hillary ve Justine, Lisa ve June, Bay Livingston ile Herbert dayı geliyor.
Hilary et moi repartons pour l'Angleterre ce soir.
Hillary ve ben bu gece İngiltere'ye gidiyoruz.
J'ai appelé la galerie, et dit à Hilary que Cazalet acceptait notre plan.
Hillary'ye Cazelet'la anlaştığımızı söylemek...
Comme le sherpa Tenzing et Sir Edmund Hillary ( 1ers vainqueurs de l'Everest ) soyez les 1ers au sommet en étant au sommet de la mode!
Sherpa Tensing ve Sör Edmond Hillary gibi siz de Tepede Bir Numara iken, tepesi bir numara olun.
Ici Hillary Brown, ABC News, depuis l'USS Hancock, en Mer de Chine.
Hillary Brown, ABC haberleri. USS Hancock uçağı. Güney Çin Denizi.
Jennifer, Joni, Hillary.
Jennifer, Joanie, Hillary. Dikkat et.
Hillary.
- Hillary.
Vous êtes donc Hillary Flammond!
Demek siz Hillary Flammond'sunuz?
Hillary, c'est toi!
Sensin.
Oh, ma cherie, si tu savais comme j'ai langui de voir ce jour.
Sevgilim, Hillary. Bugünün gelmesini ne kadar çok istediğimi bir bilsen.
Entre-temps, Hillary s'empare de ce camion, vient nous chercher, et nous filons vers la piste d'atterrissage.
Bu arada Hillary, demiryolu geçidindeki kamyonu çalacak ve bizi buradan alacak. Sonra uçağın bizi beklediği iniş pistine gideceğiz.
- Ou est Hillary? - J'ai faim.
- Hillary nerede?
Que se passe-t-il? Nigel a emmené Hillary en camion.
Nigel, Hillary'yi kamyonla götürdü.
- Mais, Hillary!
- Ama Hillary!
Ils ont raison.
Onlar haklı Hillary.
J'ai entendu dire que Monsieur Edmund Hillary va faire une tentative au pôle sud.
Sör Edmund Hillary'nin Güney Kutbu'nda birşeyler planladığını duydum.
Hilary, souvenez-vous où on est!
- Hillary, nerede olduğunu unutma.
Sir Edmund Hillary peut bien acheter des dessous à sa femme.
Sör Edmund Hillary'nin eşi için iç çamaşırı almasında yanlış bir şey yok.
Courts, comme heu... Hillary Clinton?
Kısa, Hillary Clinton gibi mi?
Tu sais, Hillary Clinton est une femme brillante... et les gens devraient arrêter de la juger sur ses cheveux.
Hillary Clinton çok yetenekli bir kadın ve insanlar onu saçı yüzünden yarılamaktan vaz geçmeli.
Tu trouves pas, toi, qu'Hillary Clinton a un look d'enfer?
Sen Hillary Clinton'ın harika göründüğünü düşümüyor musun?
- C'est Hillary Clinton, ou quoi?
Aman Tanrım! Sen kim olduğunu zannediyorsun bayan? Hillary Clinton mı?
Le 42e Président!
Hillary Clinton. 42. başkan.
Alors, c'est quoi la suite du programme approuvé par Hillary?
Hillary onaylı programımızda sırada ne var?
Jennifer Flackett, Kathy Miller, Hillary Turk.
Jennifer Flasket, Kathy Miller, Hillary Turk.
Ou tu veux faire ton Hillary et t'appeler Fuentes-Whitman?
Ya da, Hilary gibi, Fuentes-Whitman mı?
Hillary.
Hillary.
Gardez votre rhétorique de merde, Hilary Rodham Clinton... parce que ce n'est pas prêt d'arriver.
Süslü konuşmalarını kendine sakla Hillary Rodham Clinton! Çünkü öyle şeyler olmayacak.
Edmund Hillary et mon père... Tenzing Norgay.
Edmund Hillary ve babam, Tenzing Norgay.
En 1953, Katmandou était le point de départ pour mon père et Hillary.
1953'te, Katmandu, babam ve Hillary için kalkış noktasıydı.
Nous espérons suivre le même itinéraire que mon père et Hillary ont pris en 1953.
Babam ve Edmund Hillary'nin 1953'te zirveye giderken izledikleri aynı yolu izlemeyi umuyoruz.
Au bas du sommet se présente la plus grande difficulté de l'escalade. Un mur de roche et de glace, nommé le "passage d'Hillary".
Zirvenin hemen altında tüm tırmanışın en zorlu eğimi Hillary Step olarak bilinen kaya ve buz duvarı vardır.
Très bien, Hillary.
Aferin Hillary.
hillary!
Hillary!
Luc, emmenez HiIIary.
Luc, Hillary'yi buradan çıkar.
Maggie, emmène HiIIary.
Maggie, Hillary'yi eve götür.
Cours, hillary!
Koş!
Hillary est gravement blessée.
Hillary yaralandı.
Devereaux, hillary.
Devereaux, Hillary.
Et HiIIary?
Hillary iyi mi?
Ne t'inquiète pas, je prendrai bien soin d'hillary.
Hillary'yi merak etme. Ona iyi bakarım.
hillary, ça va?
Hillary, iyi misin?
Sauve-toi avec HiIIary.
Hillary'yi buradan çıkar.
hillary.
Hillary.
Megan, voici Hillary.
Megan, bu Hillary.
Hillary, est-ce que tu peux venir ici?
Hillary, buraya gelebilir misin? Hillary,
Merci mon Dieu.
Hillary bizimle.
- Votre femme.
- Karın Hillary Rodham Hüseyin.
Heather, c'est ça?
Hillary degil mi?