Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Hint

Hint перевод на турецкий

1,391 параллельный перевод
- Princesse Indienne?
- Hint prensesi ne?
Mais on ne déménage pas aux Antilles avec toi.
Ama seninle Batı Hint Adaları'na gelmiyoruz.
Cannabis Sativa. Une drogue dérivée du chanvre...
Hint keneviri türevi uyuşturucudur.
Il y a de la conserve au vinaigre de tamarin fraîche pour toi.
Sana taze Hint hurması turşusu aldım.
Le tamarin?
Hint hurması mı?
Il est sur une plate-forme au milieu de l'océan Indien.
Hint Okyanusu'nun ortasında bir platformun üzerinde.
Je boirai un whiskey indien pour une fois et n'oublie pas les arachides.
Değişiklik yapayım Hint viskisi deneyeyim. ve kuruyemişi unutma.
Un soldat de l'armée indienne!
Hint ordusunun askeri.
Attention à tous... L'Empereur de l'Inde, Jal Ud-din Al-Akbar... est ici. De quoi parle-t-il?
Dikkat et Hint İmparatoru, Jal Al-Uddin Akbar geliyor.
DE RETOUR DE MISSION DANS L'OCÉAN INDIEN
"Hint denizindeki görevden dönüşte."
Ben.. Des boulettes de viande indiennes.
Söylemem gerekirse, içli Hint köftesi.
Ce n'est pas des toilettes publiques indiennes où des choses qui sont.. .. fermées ne s'ouvrent pas!
Bu umumi bir Hint tuvaleti değil, kapalı olanlar açılmaz,
.. mexicaine ou indienne?
Meksika mı? Hint yemeği mi?
Indien?
Hint yemeği?
J'ai vérifié avec notre contact aux renseignements indiens. Il dit que le Général conserve une copie codée de ses contacts et un agenda dans un coffre, dans sa chambre.
Hint istihbaratındaki adamım, General'in programın ve bağlantılarının şifreli bir kopyasını odasındaki kasada tuttuğunu söyledi.
Il va peut-être même arriver après l'Indien.
Hint çocuğun arkasında bitirebilir.
Juste le petit Indien.
- Hint çocuğu geçse yeter.
Tu sais, Rav Nadir, l'Indien, il a fait 97 %.
Rav Nadir, Hint çocuk, oyların % 97'sini aldı.
Une assiette indienne.
O Hint Çanağından bir parça
Une association indienne a su que j'avais trouvé des poteries et a fait retarder mes travaux d'un an.
Amerikan-hint grubu benim bahçemdede sanat eserleri olduğunu öğrendiler. İnşaatımı yıllarca ertelediler.
J'ai débarrassé le garage de tous les plats indiens et je les ai déposés aux œuvres de bienfaisance... Bonjour.
Bütün o Hint tabak ve kaselerini garajından aldım ve onları klisenin hayır işlerine bağaşladım
L'église a déjà donné les poteries.
Hey adamım klise senin Hint eşyaları birilerine vermiş bile Oh, Hayır.
Sarasvatî, c'est indien.
- Eğer ismini bilirsek patronuna senin hakkında güzel şeyler söyleyebiliriz. - Sarasvati. Hint ismi.
Tu es très certainement une princesse indienne Sarasvatî.
- Pekala, sen kesinlikle bir Hint Prensesisin Sarasvati.
Ce couple déjeune dans un restaurant indien du quartier.
Bu çiftimiz bir Hint restorantında yemek yiyecekler.
J'étais pareil au début avec la nourriture indienne, mais maintenant vive le sag aloo.
Hint yemeklerinin de aynı şekilde görüyordum ama şimdi sag aloo yiyorum.
Au casino indien.
Hint Kumarhanesi'ne.
* Jingle bells, j-jingle bells... * Au casino indien.
Hint Kumarhanesi'nde.
- Joli tatouage au henné.
Güzel bir hint kınası dövme.
Bouffe indienne pour mon rajah.
Hint Prensi için Hint yemeği.
Toi non plus. Tu ne le supportais que grâce à ta piaule secrète au-dessus d'un resto indien.
Sadece kötü bir Hint restoranının üstünde gizli bir oda tutarak üstesinden gelebiliyordun.
Sur le col et les poignets, j'ai trouvé des traces d'oxyde de titane, d'huile de ricin et de quinoléine jaune.
Üzerinde yalnızca kan yok. Yaka bölgesinde ve bileklerde Titanyum Oksit, Hint Yağı ve D C Yellow 10 numaranın izlerini buldum.
Je ne te le fais pas dire.
Evet, bulunmaz Hint kumaşısın.
C'est indien, n'est-ce pas?
Hint ismi, değil mi?
Un tiers de café, un tiers de cacao, et un tiers de thé, avec un peu de soja, de cannelle et de noix de muscade.
Üçte bir kahve, üçte bir kakao, üçte bir çay. İçinde buğulanmış soya tarçın ve hint cevizi var.
Du thé, du lait, du miel et un peu de noix de muscade.
Çay süt bal ve birazcık hint cevizi.
Du thé, de la noix de muscade et du miel?
Sadece çay hint cevizi ve bal olduğuna emin misin?
Mais il y a encore de la soie sur le marché indien.
Ama yine de ipek Hint pazarlarına ulaşıyor.
Tu aimes les mangues?
Hint Kirazı sever misin?
En vérité, c'est une mangue.
Aslında, bir Hint Kirazı.
T'obtiens quoi en mélangeant eau bénite et huile de ricin?
Kutsal suları hint yağı ile geçersen ne olur?
Une déesse indienne.
Huzurlu bir Hint tanrıçası.
Je prendrai le reste à l'épicerie indienne en rentrant.
Gerisini ben eve gelince Hint bakkalından alırız.
Je n'ai jamais mangé meilleur repas indien.
Bugüne kadar yediğim en iyi Hint yemeği.
Pour manger, on s'arrêtait sur une aire de repos et on sortait tous nos Tupperwares de repas indiens, alors que je n'avais envie que de McDo!
Yemek vakti gelince, bir mola yerinde durup, Hint yemeklerimizi çıkarırdık, ama benim tek istediğim McDonald's'dı.
Ma mère est consternée que je ne te fasse pas un repas indien.
Annem Hint yemeği yapmadığım için dehşete düşüyor.
Même si Ben n'est pas indien?
Ben'in Hint olmaması seni rahatsız etmiyor mu?
Aucun autre restaurant indien n'y est parvenu.
Hiçbir İskoçyalı, Hint yemeklerini bu kadar güzel yapamaz
Nina chérie, je te présente les "Chutney Queens".
Nina şekerim, bu Hint Turşularıyla tanışmalısın.
Hint.
Dermişim.
- C'est pas du henné.
Hint kınası değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]