Translate.vc / французский → турецкий / Hippo
Hippo перевод на турецкий
164 параллельный перевод
" Tu as bien entendu, j'ai dit l'hippo
Evet doğru duydun Evet Hip...
Un hippo-eskimo!
Bir "Hippo-lolipop".
- Je vous dis que je ne suis pas Hippo...
Bırakın şaka yapsın.
Une chose dont tu peux être sûr, Hippo... c'est qu'avec moi, ton corps ne risque rien.
Ben yanında olduğum müddetçe, Hippo, vücudun emniyette!
Hippo, tu as un client, trésor.
Hippo, müşterin var sevgilim.
- Tu peux fermer la porte, Hippo?
Kapıyı kapat, Hippo.
- Qu'est-ce qu'il y a, Hippo?
Ne var, Hippo?
Reste cool, Hippo.
Sakinleş, Hippo.
- C'est lui. Il a la bombe.
Evet o, Hippo.
C'est un travail pour la Mouche, Hippo.
Bu tam "Siniek" lik bir iş.
Aspirant sur l'aspirateur, Hippo...
Süpürgelerde : Hippo,
Harry Gutterman. Harry "l'Hippo".
Harry Gutterman. "Hipo" Harry.
On tenait Harry "l'Hippo" Gutterman comme témoin.
"Hipo" Harry Gutterman'ı önemli bir tanık olarak tutuyorduk.
Voici Harry l'Hippo, le super espion.
Millet, bu Hipo Harry, size söz ettiğim süper casus.
J'étais aussi proche de cet hippo... que de ce mur!
Suaygırları şu duvar kadar yakındılar.
Monsieur, ce splendide hippo est à vous.
O halde efendim, su aygırının gururlu sahibi sizsiniz.
Il est aussi furieux qu'un hippo ayant une hernie.
Fıtıklı bir su aygırı kadar kızgın.
J'ai mis ma tête dans un éléphant, un hippo et un énorme paresseux.
Şu anda kafam file, su aygırına ve dev bir ayının içine girdi.
L'hippo fait : " Hé, où est mon caleçon.
Mesela su aygırı " hey dostum, benim pantolonum nerede?
J'ai ma dignité d'hippo. "
Bizim de bir haysiyetimiz var. "
* Quand l'hippo boit du vin de palme * * Quand le rhino balance au son du tam-tam *
¶ Su aygırları ormandaki asmalardan sallandıklarında ¶ ¶ Ve Canga oynadıklarında ¶
Ce soir, c'est un soir à Hippo.
- Arby'nin gecesini hissediyorum.
Prête pour le gros hippo?
Su aygırına hazır mısın?
- "Hippo à la maison"?
- Su Aygırı Partide?
Jouons à "Hippo à la maison".
Su Aygırı Partide'yi oynayabiliriz.
Euh, il manque l'hippo.
Su Aygırı kaybolmuş.
L'hippopotame dort.
Hippo uyuyor.
Hippo?
Hipopotam?
C'est Hippo Glouton?
"Aç Gergedan" mı yoksa?
le gros cochon, l'hippo, le rhino, le dodo, le blaireau... le crapaud. Tous parfaits, et dans leur forme d'origine.
Domuz, hipopotam, gergedan, dodo bal porsuğu... şişko kurbağa, hepsi, her biri mükemmeldir.
Mais au lieu du livre qui s'ouvre, c'est la gueule de l'hippo.
Kitap yerine, su aygırının ağzı açılacak.
Un jour, je reçus une lettre de mon vieil ami Hippolyte, nous invitant chez lui aux environs de Sandomierz.
Bir gün Sandomierz bölgesinden eski bir dostum olan Hippo lit S. bana,.. ... yeni arkadaşımla beni konu alan bir mektup yazdı.
En paix, l'hippo.
Bir hipopotam kadar mutlu.
- Hippo veut pas rentrer dans le sac.
- Hippo'yu çantaya sokamıyorum.
Sarah croit que les parents d'Hippo sont en vacances et qu'ils vont rentrer.
Hayır. Jenny, Sarah Hippo'nun ailesinin tatilde olduğunu sanıyor.
Hippo passe par la fenêtre.
- Bu kadar yeter! Hippo camdan çıkıyor.
Hippo veut être luthérien aussi.
Hippo da bir Lutheran olmak istiyor.
Hippo est luthérien.
Hippo bir Lutheran zaten.
- Hippo.
- Hippo.
Je vous présente Hippo.
Millet, Hippo ile tanışın.
Le papa et la maman d'Hippo sont encore en vacances.
Hippo'nun anne ve babası hala gezideler.
- C'est quand, l'anniversaire d'Hippo?
- Hippo'nun doğum günü ne zaman?
Dites : "Hippo".
"Hippo" diyin.
C'est l'anniversaire...
Hippo'nun...
Qu'est-ce qu'il y a, Hippo?
Ne oldu, Hippo?
- Abruti d'hippo.
- Aptal suaygırı. - Haber daha yeni geldi.
Hippo.
Suaygırı.
Non, pas "hippo".
- Hipopotam diyemezsin.
Hippo!
Hipopotam!
[UNCUT] Tu disais la même chose pour Hippo gloutons
- Bilirsin, televizyon icad edilmeden önce.
- Henrietta hippo?
- Hipopotam Henrietta.