Translate.vc / французский → турецкий / Hipster
Hipster перевод на турецкий
107 параллельный перевод
Harry "The Hipster" Gibson!
Bu Harry "Yenilikçi" Gibson.
Hipster!
- The Hipster!
pour la liaison céleste ancienne avec la dynamo étoilée dans la mécanique nocturne, qui pauvreté et haillons et œil creux et défoncés restèrent debout en fumant dans l'obscurité surnaturelle des chambres bon marché flottant par dessus le sommet des villes en contemplant du jazz
Gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipster'lar. Yoksulluk ve paçavralar ve sahte gözlerle şehirlerin üstünde yüzen sıcak suyu olmayan ucuz odaların doğaüstü karanlığında yükseğe doğrulup sigara içerken cazı düşünenler!
initiés à tête d'ange brûlant pour la liaison céleste ancienne avec la dynamo étoilée dans la mécanique nocturne,
Gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipster'lar.
"brûlant pour la liaison céleste ancienne " avec la dynamo étoilée dans la mécanique nocturne " signifie?
"Gecenin makinesinde" yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için "yanıp tutuşan melek kafalı hipster'lar."
Mais que sont des "initiés à tête d'ange"?
"Melek kafalı hipster'lar" ne oluyor?
Sacrés les orchestres de jazz la marihuana les initiés la paix et la cam et la batterie!
Cazcılar, ot çeken hipster'lar barış ve esrar ve davul kutsal!
Est-ce que vous savez qu'il m'a appelé hipster?
Bana hippi dediğini biliyor muydunuz?
Le public est passé des mecs cool et branchés des clubs underground à... Les BCBG venaient aux concerts.
Havalı, hipster, yeraltı insanların geldiği konserlerden okul takımındaki çocukların ortamına dönüşmüştü.
Non, hipster.
Hayır, hippi!
- Si, avec son t-shirt un peu ringard et ses lunettes branchées.
Aptal tişörtü ve hipster gözlüğü falan var.
Devrais-je porter mes lunettes d'intello aujourd'hui, ou pas?
Hipster gözlüğümü bugün taksam mı takmasam mı?
Et tu l'as appelé un "hipster crétin de 25 ans qui a reçu le magazine en cadeau d'anniversaire par son père."
Ayrıca ona "babasından hediye olarak dergimizi alan 25 yaşındaki bir geri zekâlı" demişsin.
Je fais la fille branchée pour créer le buzz, et ça marche.
Hipster numarası yapmam için Dwight beni buraya yerleştirdi... ve işe yarıyor.
En fait, c'était pas un petit dans le coin avec une moustache tendance.
Biraz kısaca, hipster bıyıklı biri değilmiş.
Pourquoi y a t-il tant de gens branchés ici?
Neden bu kadar fazla hipster var?
Tout ce qu'elle dit ressemble à une blague hippie c'est une sarcastronaute et elle chevauche un ironicycle
Söylediği her şey, hipster şakası gibi geliyor. Dostum, kız biraz şakacıstranot ve ironisiklet sürüyor.
En fait, c'est un hipster, non?
Baksana, hipster falan herhalde.
Non, pas du tout.
- Hayır, hipster değilim.
Mais je suis pas un hipster.
Niye hipster oldum ki şimdi?
Le patron de Tong tant craint est un ado hipster?
Korkunç Tong Patronu ergen bir hipster mıymış?
Non, je parle pas de ça, regarde mon nouveau look branché.
Hayır, kastettiğim bu. Hipster * imajını deniyorum.
Vous rejoignez la vague hipster un peu tard, non?
Hipster partisine biraz geç kalmadın mı?
Je ressens que tu étais une hipster ou une hippie, ou peut-être un peu des deux.
Senin bir yenilikçi veya bir hippi olduğunu seziyorum. Veya her ikisinden de birazcık.
On a trouvé le hipster le plus horripilant de la Terre.
Aramayı bırakabiliriz. Dünyanın en gıcık hipsterını bulduk.
C'est une hipster.
Silverlake kızlarından hayır gelmez.
Pour moi, tout ressemblait à un Mad Libs hipster.
Benim için Hipster'ca kelime oyunu oynamak gibiydi.
Si vous convainquez Todd que vous êtes un hippie plein de jugeote sur les médias avec un téléphone bien chargé et... Le plus doux des comportements de la ville?
Todd'u telefonunun şarjı tam dolu, lojmanların en hareketli bağırsağına sahip medya sansarı hipsterı olduğuna ikna ettin.
Dès que j'ai le reste notre petit hipster va chanter comme un oiseau
FBI, geri kalan dosyaları e-postayla gönderir göndermez küçük hippimiz kuş gibi şakımaya başlayacak.
Pourquoi il y a autant de mecs branchés ici?
Neden burada bu kadar çok hipster var?
Aucun mec branché ne veut danser avec une poupée
Hiçbir Hipster bir kuklayla oynaşmak istemez.
C'est dingue le nombre de hipsters qui sont venus dans notre boutique aujourd'hui grâce aux nouveaux flyers.
Bugün o kadar çok Hipster'ın el ilanını okuyup dükkana gelmesi çok acayipti.
Pas ce genre de bar, le bar à concours des gars branchés.
Öyle bir bar değil, hipster ıvır zıvır barı.
Parce que personne ne suit une idée stupide plus que les gars branchés.
Çünkü kimse saçma bir fikri bir hipster kadar benimsemez.
Le Red Velvet est un gâteau tellement tendance. Ça ressemblerait à un mariage hipster officié par Mumford Sons.
Mumford and Sons tarafından yönetilen hipster evliliği gibi olur.
Devine quoi. Sans moi, tu fumes de l'herbe en chemise de flanelle et tu portes une barbe de hipster.
Ben olmasam, yaptigin tek sey flanel tisörtün ve hippi biyiginla ormanin ortasinda ot içmek.
Je vois qu'on a tous mis des vêtements chics. Ça nous donne de l'importance.
Hepimiz aynı hipster kıyafetlerini giydiğimize göre kendimizi yalnız hissetmeyeceğiz.
C'est pas un hipster comme Gene et Dixie, mais il reste un être humain. Je vais jouer mon va-tout.
Gene ve Dixie gibi modern olmayabilirler ama bu onları küçük görmeni gerektirmez, tamam mı?
Je l'ai acheté en ville dans une boutique branchée.
Merkezdeki hipster mağazasından aldım.
Ce sont des prostituées cool et jeunes, habillées comme des hipsters et tout ça.
Bak, genç, havalı fahişeler bunlar. Hipster falan gibi giyiniyorlar.
Hipster moqueur, si conscient de lui-même, rien n'est sérieux pour lui.
Her şeyin farkında olan özenti bebe sürekli espri yapıyor.
Mmm-mm, cul à l'air, à part une paire de baskets et à peu près 30 kg de barbe de hipster.
Üzerinde sadece bir don ve 30 kiloluk bir sakal vardı.
Tu as décrit les sans-abris, les hipsters vieillissants, et Matt Donovan.
Az önce evsizleri, yaşlanan "hipster" ları ve Matt Donovan'ı tarif ettin.
Okay, Hipster.
Pekâlâ gençler.
"Hipster, bobo, junkie, adolescente en cloque"
"Hipster, berduş, keş, genç hamile."
La culture Hipster remonte le temps si vite ils porterons bientôt des armures.
Hipster kültürü çok çabuk geriye dönüyor... yakında zırh giymeye başlarlar.
C'est un holp-up hipster.
Bu bir hipster soygunu.
J'ai dû regarder ce couple de hippie, comme, quatre fois.
Şu hipster çifti neredeyse dört defa izlemek zorunda kaldım.
Hipster!
Hippi be!
Oh. Parce que, honnêtement? Hum...
Çünkü aslında, senin serbest piyasa kapitalizmi ile ilgili ahmakça, sıkıcı, hipster-elitist eleştirilerini dinlemek bende bir silah alıp ikimizin de acısına son verme isteği uyandırdı.
Êtes-vous un hipster?
- Bir hipster misiniz?