Translate.vc / французский → турецкий / Hmmm
Hmmm перевод на турецкий
775 параллельный перевод
- Mm-hmmm [DANIEL] Je ne veux pas dépasser mes limites, tu vois.
Sınırımın aşılmasını istemem.
Nous nous le sommes toujours demandé.
Hmmm, biz de hep merak ettik.
- Ah.
- Hmmm.
- Hmmm, soyez prudent Adolf.
- Dikkatli ol Clay.
- Hmmm... Des bournifles quasi neuves.
Bir daha görmeyi istemediğim bir manzara...
Un petit exercice de tir aérien. Hmmm.
Biz sadece bulutlara ateş ettik, değil mi?
Hmmm... vous êtes sûrs qu'on dit "résurrectionné"?
Ya hayatta olanlar? Yaptıklarımız hiç dikkatlerini çekmiyor mu?
Hmmm... On a aussi dû liquider un policier.
Bir polis memurunu öldürmek zorunda kaldık.
Hmmm... Désolée, Jefferson, c'était une mauvaise plaisanterie.
Özür dilerim Jeff, kötü bir şakaydı.
Hmmm, personne n'en saura rien après tout, le propriétaire du tombeau a l'air d'être parti faire un tour.
Bu mezar bana hiç yabancı gelmiyor. Bir akrabasının izni olmadan daha fazla araştıramayız.
Hmmm, beau specimen de goret.
Evet, güzel bir tür.
Belle situation.
Hmmm, iyi bir iş gibi gözüküyor.
Tu n'es pas flatteur.
Hmmm, pek gurur verici değil.
Ce train!
Hmmm, o tren.
D'accord.
Hmmm. Tamam.
Eh bien... En enfer, je suppose.
Hmmm, sanırım cehennemde vardır.
Personne ne te demande de gagner de l'argent pendant que ta hanche se remet.
Oh baba, kimse senden çok para kazanmanı beklemiyor. Üstelik kalçan hala iyileşmedi. - Hmmm.
Ca, c'est hmmm et ça c'est le psitt.
Bu... Ve bu da...
Bon...
Hmmm...
Mlle Numéro Un je m'appelle, et les chiffres sont mon domaine. Maintenant que tu nous as libérés, on peut retourner faire faillite!
Numaralar benim oyunumdur ve bizi serbest bırakarak... hepimiz tekrar kendi işlerimize dönebiliriz, hmmm.
Hmmm.
Ne dedin?
Quelles pourraient-elles être?
Hmmm. Ne olabilirler acaba?
Hmmm...
Hmm...
Ca ne me dit rien de bon.
Hmmm. Orada esir hasta bir rüzgar.
5.000... Hmmm.
Ya benim 5000...
- Celui qui...
- Hmmm kimdir?
Qui est fort?
- Güçlü olan kimdir? - hmmm...
Hillel dit que le savoir...
Hmmm. konusunda Hillel'nin düşüncelerinde...
D'où viens-tu, Anshel?
- Anshel neredensin? - Hmmm...
Elle est jolie, cette Hadass?
Hmmm Bu Hadass güzel mi?
C'est bon, hein?
iyi, hmmm?
Ta barbe.
Hmmm sakalın...!
Je ne sais pas quoi dire.
Hmmm... Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Tu t'appelles hmmm...
Adın, eee... Lutz!
- Mmm.
- Hmmm.
S'il n'y a pas à manger bientôt, je deviendrai cannibale, ma belle. Il est un peu maigrichon, mais assaisonné comme il faut...
Bir an önce yiyecek bulmazsak bayıltıp pişirmek zorunda kalırım hmmm çok zayıf ve etsiz ama tam sezonu
La mienne d'abord.
- Hmmm. - Benimkini değil mi? Zaten yeterince stok var.
Venez.
Hmmm. Gel bakalım.
Hmmm, on va pas gâcher nos vacances pour ça.
Oh pekala, bu tatilimizi bozamayacak.
Hmmm du bon pain hein?
Mhm... güzel çörekler, ha?
Et mon fils... hmmm
ve oğlum...
- Hmmm? Non, y a pas de type nu...
- Çıplak biri falan yok.
Hmmm, je pense qu'il n'y a pas de danger.
Mmm, sanırım herşey yoluna girecek.
J'ai pris l'habitude d'être le Roi des voleurs.
Hmmm, Haramiler Kralı olmaya daha çok alışmışım.
Ce ne serait pas "hmmmm" ou plutôt "hmmm-MMMMM"?
"Hımmm" mı... yoksa "hımmm-mmmmm" mı?
Hmmm. Parce que je dois te le dire, j'en ai assez d'être humilié et d'être traité comme un morceau de viande
Size söyleyeyim, aşağılanmaktan ve et parçası gibi davranılmaktan bıktım.
- Capitaine Reed.
Hmmm Oh, Yüzbaşı Reed.
- Je n'ai rien à perdre.
Hmmm.Kaybedecek bir şeyim yok.
Hum...
Hmmm...
Mets ça et écoute-moi attentivement.
hmmm... bunları giyin. dikkatlice dinle. dışarıda bir fayton var.
- Hmmm, tu as bigrement raison, Jefferson.
Tamam, Jeff.