Translate.vc / французский → турецкий / Houseman
Houseman перевод на турецкий
78 параллельный перевод
Appelez le médecin.
- Dr. Houseman'a haber gönder.
Houseman?
Hauseman mi?
Voici le Docteur Houseman, et son épouse.
Bunlar Doktor Houseman, Eşi Bayan Houseman...
Dr Houseman a dit que je devrais bien m'en sortir.
Dr. Housemanın dediğine gçre iyi olacakmışım.
Dr Houseman, puis-je, euh- -
Dr. Houseman, Şeyy ben...
Mlle Frances Houseman.
Bayan Frances Houseman.
Raconté par Sir John Houseman,
- Sunucu Bay John Houseman... - Yalan!
A vous M. Houseman.
Söz Bay Houseman'da.
Sur Houseman. Lumières.
Houseman'a yönel. lşıklar.
Quand on quitte Houseman, on passe à la caméra trois.
.. Houseman'dan hemen sonra kamera 3'e yönel.
Chorégraphe d'avant-garde à Broadway, il fut attiré à Hollywood par le producteur Arthur Freed et devint l'artiste attitré de la MGM pendant 30 ans.
... Arthur Freed tarafından ayartılıp Hollywood'a getirildi ve 30 yıl boyunca MGM için çalıştı. Freed ve daha sonra John Houseman gibi sempatik yapımcılar sayesinde tabii.
Grâce à Arthur Freed, et plus tard, John Houseman,
Minnelli'nin ayaklarına stüdyonun tüm olanakları serilmişti.
Le Maître Viennois passa des années sans travailler... jusqu'à ce que le producteur John Houseman lui donne sa chance pour adapter la nouvelle de Stefan Zweig, Lettre d'une Inconnue.
Ophuls, Hollywood'a sürülmüş bir melekti. Viyanalı usta yıllarca işsiz olarak kötü bir hayat sürdü. Ta ki yapımcı John Houseman, Stefan Zweig'ın romanı olan..
Alec Berg. - John Houseman aimerait ce nom.
Adamın John Houseman tarzında adı var.
John Houseman aimerait ton nom!
Tam John Houseman tarzı bir adın var.
- Cardinal Houseman.
- Cardinal Houseman.
Elle a été fermée subitementpar ton copain le Cardinal Houseman.
Arkadaşın Kardinal Houseman tarafından aniden kapatılmıştı.
- Cardinal Houseman.
- Kardinal Houseman.
Houseman me tuerait.
Houseman beni öldürür.
Houseman a immédiatement donné l'ordre d'arrêter.
Houseman çalışmaların durdurulmasını emretti.
Houseman nous a excommuniés en notre absence.
Houseman bizi aforoz etti.
Houseman fera tout pour cacher l'Évangile.
Houseman asla belgenin açığa çıkmasına izin vermez.
C'est toi le véritable ennemi de l'Eglise, Houseman.
Kilisenin gerçek düşmanı sensin, Houseman.
Vous allez tous lire le chapitre sur l'art de jouer la comédie que j'ai photocopié pour vous ce soir.
Bu gece herkesin Houseman'ın anılarını okumasını istiyorum.
J'aurais préféré rester ici... mais l'Institut Hausman est le meilleur du pays.
Benim tercihimde kesinlikle Cambridge, fakat... Ülke'deki en iyi program Houseman institute'ye ait.
Kenny Houseman?
Kenny Houseman mı?
Je crois qu'il préfère Kenny Houseman.
Bence o Kenny Houseman'ı tercih eder.
Peter Houseman, Sûreté Intérieure... Il supervise ces exercices.
Peter Houseman, ülke güvenlikten...
Houseman, je sais que vous n'avez pas envie d'entendre ça Mais je pense réellement que vous devriez mettre ces exercices en attente.
Mr. Houseman, bakın, bunu duymak istemeyeceğinizi biliyorum, fakat gerçekten bu tatbikatları durdurmak zorunda kalacağınızı düşünüyorum.
Nash, a envoyé plusieurs lettres indiquant combien il serait facile de déjouer les exercices anti-terroristes de Houseman.
Nash, Houseman'ın anti-terör tatbikatlarını mahvetmenin ne kadar kolay olacağıyla ilgili mektuplar göndermiş.
J'apprécierai que nous ne disiez pas à Houseman que je vous ai donné ça.
Bunları verdiğimi Houseman'a söylemezsen sevinirim
Agent Eppes, suis-je là pour un cours de math ou pour une discussion sur le problème en cours? eh bien, pourquoi pas les deux Mr Houseman?
Ajan Eppes, burada bir matematik sınıfındamıyım yoksa elimizdeki problemle ilgili sağlam bir tartışmamı yapıyoruz?
Ce mec fait tout ça, alors pourquoi ne pas simplement voler les plans de la Sûreté Intérieure des autres exercices?
fakat neden sadece geri kalan tatbikatlar için Houseman'ın planlarını çalmadı?
Parce que Houseman pourrait les annuler.
Çünkü o zaman Houseman onları iptal ederdi.
Oui. Ca c'est nous, mais regarde Houseman.
Şu biziz, fakat Houseman'ı seyrediyor.
Donc il ne nous observait pas, il observait Houseman.
Yani bizi gözlemiyordu, Houseman'ı gözlüyordu.
Envoie une équipe de déminage là-bas. Dis à Houseman qu'il est placé sous protection et ce, qu'il le veuille ou non.
Houseman'a söyle korumaya giriyor, istesede istemesede.
Donc il en a après Houseman, pas après les exercices.
o Houseman'ın peşinden gidiyor, tatbikatların değil.
Houseman ne s'est pas présenté au travail ce matin.
Houseman bugün işe gelmemiş.
Où est Houseman?
Houseman nerede?
Désolé de cracher dans ta soupe mais je ne sais pas où est Houseman.
Seni üzmek istemezdim, fakat Houseman nerde bilmiyorum.
Nous savons que Houseman a été consultant en Irak avant de travailler pour ce service.
Bu bölümden önce Houseman'ın Irakta danışmanlık yaptığını biliyordun.
Je veux savoir où ils sont et où est la bombe Je veux savoir où se trouve Houseman, et c'est votre seule chance d'avoir un accord.
Nereye gittiklerini bilmek istiyorum, bombanın nerde olduğunu bilmek istiyorum ve Houseman'ın nerede olduğunu bilmek istiyorum, ave bir hakkın var beni duyuyormusun?
Ok, si c'est pas lui alors qui, et pourquoi ils s'en prennent à Houseman?
Pekala, o değilse, o zaman kim, ve, ve neden Houseman'ın peşinde?
Le bras droit de Houseman. Eppes.
Houseman'ın iki numaralı adamı.
On a trouvé Houseman. Où?
Houseman tespit edildi.
- Une jeune Noire a été attrapée sur DuPont et étranglée sur Houseman.
Genç bir zenci kadın Dupont'dan kaçırılıp Houseman'da boğazlanmış.
Ce n'est pas un dieu qui parle, ce n'est qu'un homme!
İki filmin de yönetmeni Vincente Minelli, yapımcısı John Houseman ve başrol oyuncusu Kirk Douglas'dı.
Deux films réalisés par Vincente Minnelli, produits par John Houseman... avec Kirk Douglas en vedette.
Fakat on yıllık süre zarfında, 1952'den 1962'ye kadar sektör muazzam bir değişim yaşamıştı.
- John Houseman?
- John Houseman mı? - Hayır, Alec Berg.
S'il piratait l'ordinateur de Houseman?
Eğer Houseman'nın bilgisayarını hackliyorsa?