Translate.vc / французский → турецкий / Hunt
Hunt перевод на турецкий
1,822 параллельный перевод
Et William Holman Hunt.
Ve Wllllam Holman Hunt.
Mr Rossetti, Hunt, Millais!
Bay Rossetti, Hunt, Millais...
Hunt et Millais ont déjà été accepté pour son exposition.
Hunt ve Mlllals'ln eserlerl, serglye kabul edllmlştl.
Si vous n'aimez pas les peintures de MM Hunt et Millais accrochées au-dessus de la ligne, alors, il y a une solution.
Eğer Bay Hunt'ın ve Bay Millais'nin tablolarının göz hizasından yukarı asılmasından hoşlanmadıysanız, bunun bir çözümü var.
M Hunt et M Millais, J'ai un conseil à vous donner.
Bay Hunt ve Bay Millais, sizlere de bir öğüt vereyim.
William Holman Hunt, peintre, pugiliste... et moi-même,
William Holman Hunt. Ressam ve boksör.
Pourquoi es-tu déterminée à ruiner mes chances d'avoir une vie meilleure?
Bay Holman Hunt aslında... Neden daha iyi bir yaşam şansımı yok etmeye bu kadar kararlısın?
Et personne ne souffre avec une telle détermination que William Holman Hunt.
Ve hlç klmse, Wllllam Holman Hunt kadar kararlılıkla acı çekemezdl.
Tu crois qu'il le pensait?
Hunt ciddi miydi dersin?
- Mr Hunt?
- Bay Hunt.
Et maintenant une putain est assise à ma place pour Hunt parce que je suis considérée comme trop dépravée!
Ve şimdi Hunt'a benim yerime bir orospu poz veriyor zira ben aşırı sürtük bulunmuşum.
Alors... Miss Siddal. Ne deviez-vous pas inspirer le salut de Hunt?
Bayan Siddal, sizin Hunt'a kurtuluşu esinliyor olmanız gerekmiyor muydu?
- Eh bien, si je dois faire partie de votre monde alors au moins, donnez-moi un savoir-faire pour gagner ma vie si vous en veniez à me rejeter aussi brutalement que Hunt.
Eğer dünyanızın bir parçası olacaksam en azından beni, reddedildiğim takdirde Hunt kadar zalim bir biçimde ekmeğimi kazanmamı sağlayacak becerilerle donatın.
Millais, Rossetti, et Hunt avaient fait jaillir le succès à partir de l'illusion du succès.
Mlllals, Rossettl ve Hunt başarının llüzyonundan gerçek başarıyı yaratmışlardı.
Dr Hunt, vous pouvez peut-être expliquer au Dr Yang pourquoi j'ai choisi d'opérer de cette manière.
Dr. Hunt, belki siz Dr. Yang'a neden bu yöntemle yaptığımı açıklayabilirsiniz.
Bravo, Dr Hunt.
Tebrikler, Dr. Hunt.
Pendant ce temps, je vais m'entretenir avec le Dr Hunt sur le traitement à suivre.
Ben de bu arada Dr. Hunt ile tedavi yöntemimizi konuşayım.
Dr Hunt, vous êtes d'accord avec l'analyse du Dr Yang?
Dr. Hunt, Dr. Yang'ın değerlendirmesine katılıyor musunuz?
- Je vous demande à vous, Dr Hunt.
- Ben size soruyorum, Dr. Hunt.
Dr Hunt, vous avez été militaire.
Dr. Hunt, siz ordudan geliyorsunuz.
Conan ou À La Poursuite d'Octobre rouge?
- Nedir o? Conan the Destroyer mı, yoksa Hunt for Red October mı?
J'ai essayé de t'accorder le bénéfice du doute...
Senini iyi taraflarını görmeye çalıştım ama Hunt'un sende ne gördüğünü anlayamıyorum.
Je ne vois pas ce que Hunt voit en toi, je ne comprends pas ce qu'Izzie te trouve.
İzzie'nin de sende ne gördüğünü anlayamıyorum. Kapa çeneni.
Lieutenant Lowell, je suis le Dr Hunt, on s'est parlés au téléphone.
Teğmen Lowell, Ben Dr. Hunt. Telefonda görüşmüştük.
Ravi de vous rencontrer enfin.
Yüzbaşı Hunt, sizinle tanışabilmek çok güzel.
- C'est plus ou moins ce que Hunt a fait
Yüzbaşı Hunt'ın geçmiş birkaç yıl içinde her gün yaptığı bunun gibi bir şeydi.
"Millais a sombré dans une extravagance qui frise l'irrévérence et de nouveau suivi par Mr Hunt... " jusqu'à ce que rien ne reste de perspective ou de vérité. "
" Millais, saygısızlık sınırında dolaşan bir müsrifliğe batmış halde ve ta ki geriye perspektiften ya da gerçekten hiçbir şey kalmayana kadar yine Bay Hunt'ı peşinden sürüklüyor.
Regarde comment Mr Hunt s'est servi de toi.
- Baksana Bay Hunt seni nasıI kullandı.
Eh bien, c'est juste la façon dont il a pris Lizzie en grippe dans le tableau de Hunt.
Yalnızca Hunt'ın tablosunda Lizzie'yi sert biçimde eleştirmişti.
Certainement que c'est la façon dont je l'ai peinte.
Eminim bu yalnızca Hunt'ın resmediş biçimi yüzündendi.
Je pensais à Miss Lizzie Siddal, que Hunt a utilisée avant moi et dont...
Daha önce Hunt'ın kullandığı Bayan Lizzie Siddal'ı düşünüyordum.
Moi-même et Mr Hunt et Mr Rossetti ici présents sommes sur le point de changer le monde.
Ben, Bay Hunt ve Bay Rossetti dünyayı değiştirmek üzereyiz.
Hunt a trouvé une petite consolation dans les pièges de la notoriété.
Modell ve prenslplerl yüzünden arasında bocalıyor olsa da Hunt, kötü ünün debdebeslnde ufak da olsa blle teselll bulmuştu.
Hunt a vendu sa peinture.
Millais, Ruskin'e sahip.
copiée à partir de mon idée.
Hunt tablosunu sattı.
Si tu me permets de poser juste pour une peinture avec Hunt à nouveau, Je pourrais payer pour tout ça. - Je ne veux pas que tu poses pour les autres.
Eğer yalnızca bir tablo için daha Hunt'a modellik etmeme izin verirsen tüm bunları karşılayabilirim.
Pendant que Rossetti lutte avec sa muse, je lutte pour garder à distance l'image empoisonnée de Lizzie dans ses bras. Hunt, notre...
Rossettl, esln perlslyle cebelleşlrken, ben de Llzzle'nln kollarının arasında uzandığı o zehlrll sahneyl zlhnlmden sllmeye çabalıyordum.
Roi de la Douleur, se trouve piégé entre les demandes d'Annie et celles de Dieu.
Acının hükümdarı olan Hunt'sa, kendlnl Annle'nln taleplerlyle Tanrı'nın taleplerl arasına sıkışmış hlssedlyordu.
Eh bien, peut-être, tu pourrais poser pour moi un moment pendant que Hunt est en Terre Sainte.
Öyle olmasa aç kalırdım. Belki Hunt Kutsal Topraklara gittiğinde, bana modellik edebilirsin.
"Ils comptent parmi leurs membres William Holman Hunt, " peintre de l'Eveil de la Conscience,
Grubun üyeleri arasında Uyanan Bilinç'in ressamı William Holman Hunt da bulunuyor... "
Dr Hunt.
- Dr. Hunt?
Clara... Vous voyez cette femme qui parle au Dr Hunt?
Clara... dışarıda Dr. Hunt'la konuşan o kadını görüyor musun?
Ses soldats étaient déprimés à cause de Noël, donc il a commandé un canon à neige pour la veille de Noël.
- Hayır. Adamları tatillerde çok kötü oluyorlardı Hunt da Noel zamanı şu kar yapan makinelerden sipariş etti.
Oh, Hunt.
Ooh, Hunt.
Hunt va être content.
Hunt bunu duyduğuna çok sevinecek.
Il y avait un lanceur, Scottie Hunt, qui était ma bête noire.
Ve şeyler, şu yüzleri yiyen çakallar- -
- Dr Hunt?
Dr. Hunt...
Quand Hunt arrive, laisse-moi parler.
Hunt geldiğinde, benim konuşmama izin ver.
Savez-vous si Hunt est toujours à la recherche d'un mécène?
Hunt hâlâ bir patron arıyor mu acaba?
J'ai bien peur que Hunt ne soit décidé à faire son voyage insensé vers le Moyen Orient.
Korkarım Hunt, Kutsal Topraklara delice bir yolculuk yapmayı kafasına koymuş.
Hunt t'a déjà raconté le jour où il a fait de la neige?
Hunt hiç kar yağdırdığı günü...