Translate.vc / французский → турецкий / Héra
Héra перевод на турецкий
263 параллельный перевод
Héra, reine des dieux, protège cet enfant, ma sœur Philomèle.
Hera, Tanrılar Kraliçesi, bu çocuğu, kızkardeşim Philomela'yı koru.
Brisis a-t-elle invoqué la déesse Héra?
- Briseis, Hera'ya mı yalvarıyor?
Héra ma chère, vous devez apprendre à gagner sans tricher.
Hera, hile yapmadan kazanmayı öğrenmelisin.
Je suis Héra, la reine des dieux et ta protectrice dans ce voyage.
Ben Hera'yım, bu yolculukta senin koruyucun olacağım.
Héra, la reine des dieux!
Hera, Tanrıların Kraliçesi.
La déesse Héra.
Tanrıça Hera.
On fera ce que la déesse Héra nous dit de faire si elle s'adresse à nous.
Tanrıça Hera ne buyurursa onu yapacağız. Tabii bizimle konuşursa.
Et pour nous Héra?
- Peki ya biz Hera?
On est pris au piège! - Tu es prise au piège Héra.
- Tuzağa düştün Hera.
A Artémis, à Héra?
Artemis, Hera?
Héra a été la première à l'atteindre.
Hera ilkti.
Héra, Aphrodite... vous aviez raison.
Hera, Afrodit... Siz haklıydınız.
Hé-héra.
- Hera.
Héra, c'est cela.
- Hera. Doğru.
Et celle que tu vois ici, c'est Héra. C'est à son image que les Romains t'ont créée!
Bu da Hera ondan gelen Romalılar yarattı sizi!
Pas même Héra.
Hera bile.
Héra?
Hera mı?
Et aussi celle d'Héra.
- Evet. Hera'nınkileri de.
Héra attend un enfant de Zeus.
Hera, Zeus'un çocuğuna hamile.
Pour les Grecs de l'Antiquité... la traînée de lumière diffuse dans le ciel... serait le lait de la déesse Héra... que son sein épanche à travers l'univers.
Antik Yunan'lılar Samanyolu'nun belirgin hatlarını Tanrıça Hera'nın göğüslerinden akan süte benzettiler ve * milky way * ismini koydular.
Voici tout ce qu'il reste... de l'ancien temple d'Héra, déesse du ciel... une colonne unique, qui se dresse au milieu des ruines... sur l'île grecque de Samos.
Bu gördüğümüz tapınak cennetin kraliçesi Hera'ya ithaf edilmiş ; Yunan adası Samos'daki kalıntılar arasında yatıyor.
Par-delà les feux dans le ciel, le lait d'Héra... et l'échine de la nuit, l'esprit de Démocrite s'élance.
Gökyüzündeki ateşlerin ve Hera'nın sütünün ötesinde Democritus'un vizyonu yatıyordu.
Mille temples, mille statues ou sanctuaires... qu'ils soient dédiés à moi-même... ou à toi, Héra, mon épouse... ou à Thétis, radieuse déesse de la mer... ou à toi, Athéna, si sage et bienveillante... ou encore à Aphrodite, déesse de l'amour... rien ne peut effacer ou excuser... cet ignoble acte sanguinaire!
Binlerce tapınak ve mabet de, ister bana adansın ister sana, sevgili eşim Hera ister güzel deniz tanrıçası Thetis'e. Veya sana Athena, bilgelik ve şefkat dolu olan. Ya da aşk tanrıçası Afrodit'e.
La voix est sortie du bouclier, près de la statue d'Héra.
Ses Hera heykelinin oradan geldi. Kalkandan!
Des guerriers du temple d'Héra essaieront de t'en empêcher.
Hera'nın tapınağına sadık savaşçılar, Prometheus'u serbest bırakmanı engellemeye çalışacaklar.
Tu m'as dit que tu pourrais m'aider un certain nombre de fois.
Hera... bana belli sayıda yardımın olacağını söylemiştin.
Samos était un centre du culte grec de Hera, la reine du ciel, l'épouse légale et jalouse de Zeus.
Samos ; göklerin kraliçesi, Zeus'un katı ve kıskanç eşi Hera'nın Yunan tapınma merkeziydi.
Oh! o-oui,
Evet, Hera.
Il y a neuf jours, le Hera a quitté la base pour une mission de routine.
Dokuz gün önce Hera sıradan bir kurye görevi için buradan ayrıldı.
- Le Hera?
- Hera mı?
Le Hera a disparu.
Hera kaybolmuş.
- Tu dois venir voir le Hera.
- Hera'yı tekrar görmelisin.
- Le Hera est une bonne raison.
- Hera yeterli bir sebep.
- Le Hera a disparu, c'est tout.
- Hera sadece kayıp.
La cérémonie pour le Hera aura lieu sur Vulcain.
Hera için yapılacak tören muhtemelen Vulcan'da yapılacak.
Starfleet considère que le Hera est perdu.
Yıldız Filosu Hera'yı kayıp kabul ediyor.
Les disparitions, comme celle du Hera, se soldent rarement par la récupération du vaisseau.
Hera'nın ki gibi gemi kaybı vakalarının sonu çok nadiren gemi ve mürettebatın selametiyle biter.
Le Hera?
Hera mı?
Le Hera est à la surface?
Hera mı aşağıda?
La dernière position connue du Hera était à 300 années-lumière d'ici.
Geordi, Hera'nın son görüldüğü yer 300 ışık yılı uzakta.
Si le Hera était à la surface, sa coque ne résisterait pas à la pression atmosphérique.
Eğer Hera yüzeydeyse gövdesi atmosferik basınca dayanamaz.
A sa prise de commande du Hera.
Hera'nın komutasını aldığında.
- Que fait-on pour le Hera?
- Ama ya Hera?
Les bobines du Hera contiennent des initiateurs trioniques.
Şimdi de ben Hera'yı görüyorum. Büküm çekirdeğinde trionik tetikleyici var.
Le Hera a pu créer une distorsion qui serait arrivée ici.
Hera, bir ucu buraya boşaltılmış bir çarpıtma yaratmış olabilir.
- Le Hera est passé il y a 10 jours.
- Hera on gün önce buradan geçti.
Alors le Hera serait par ici?
Yani Hera orada bir yerde?
Vous risquez d'être détruit avant d'arriver assez près du Hera.
Raman kaybolmadan önce Hera'ya yaklaşamayabilirsin bile.
Il y a 300 personnes à bord du Hera.
Hera'da 300'den fazla insan var.
Nous serons à portée des détecteurs du Hera dans quelques minutes.
Bir kaç dakika içinde Hera'nın sensör mesafesinde olacağız.
D'après mes calculs, vous serez à 100 % avant d'atteindre le Hera.
Hesaplamalarıma göre sen Hera'ya ulaşmadan biz yüzde 100'e ulaşacağız.