Translate.vc / французский → турецкий / Ilan
Ilan перевод на турецкий
6,788 параллельный перевод
Je l'ai bien prononcé.
Sizi iyi ilan ediyorum.
C'était vous-même, pas vrai, M. Reid?
Senin için olan ölüm ilanıydı o, değil mi, Bay Reid?
" Ceux qui l'ont connu, ceux qui ne le connaissaient pas, ceux qui n'ont fait que le croiser, dans les enjambées de sa poursuite envers toute vilénie du jour, devraient avoir une prière pour lui.
Onu tanıyanlar, onu tanımayanlar onu yalnızca, olduğu gün onu rahat bırakmayan kötülüğün takibinde... Ölüm ilanı " -... geçmişi aşarken görenler onun için dua edebilir.
J'ai l'honneur de vous déclarer mari et femme.
Sizi kari koca ilan ediyorum.
Eh bien, cette pancarte que j'ai intercepté à la porte d'entrée présage le contraire.
Ön kapıya çakılı bu ilan başka türlü söylüyor.
Par le pouvoir qui m'est conféré par le grand état de l'Oregon, Je vous déclare maintenant homme et femme.
Oregon eyaletinin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
Un jour, Tammy deux a séduit un légiste et a réussi à me faire déclarer mort juste pour qu'elle ait une réduction sur un billet d'avion.
Tammy 2, bir keresinde uçak biletinden indirim alabilmek için bir adli tabibi ayartıp beni ölü ilan ettirmişti.
Et pire que ça, tu as utilisé mes propres mots contre moi et habituellement - je t'aurais déclaré la guerre, mais...
Ve daha da kötüsü benim kıymetli sözlerimi bana karşı kullandın ve normalde savaş ilan ederdim ama -
Elle pense qu'un pasteur arrêté pour vagabondage est une espèce de héros.
Bir papaz, aylaklıktan tutuklandı diye adamı kahraman ilan ediyor.
Mes parents ont acheté la maison, mais je dois rembourser le prêt, donc j'ai mis une annonce en ligne.
Sadece ev arkadaşıyız. Burayı ailem aldı, ama kredisini ödemek zorunda kaldım ve ben de internete kiralık oda ilanı verdim.
D'autres entreprises sont entrées en guerre et tout a basculé.
Birkaç şirket daha savaş ilan etti ve her şey değişti.
Je déclare cette journée le "Jour de ces trois gars et pas de ces trois gars".
Millet, bu günü üç adam günü olarak ilan ediyorum. Ve üç adam günü olmayan gün olarak ilan ediyorum.
C'est pas quelque chose que je dis.
- Pek ilan edeceğim bir şey değil.
Je vous couronne... Reine de la Fève.
Seni, Fasulye Kraliçesi... ilan ediyorum.
Bash je te déclare Maître de la Chasse et des Chevaux.
Bash, seni Av ve At Efendisi ilan ediyorum.
Atwater est dans l'unité depuis deux minutes, et il se met déjà en charge.
Atwater göreve başlayalı iki dakika oldu ve şimdiden kendini sorumlu ilan etti.
Tous ceux en faveur d'imposer un couvre-feu d'urgence à partir de 20 heures, effectif dès ce soir?
Bu gece etkili olacak akşam 8 itibariyle şehir genelinde acil durum sokağa çıkma yasağı ilan edelim diyenler?
Vous pouvez m'appeler Madame l'ambassadrice. Mon école m'a élue représentante des visiteurs de la ville jumelée.
Okulum beni kardeş şehrin ziyaretçiler için ataşe ilan etti.
Les exemples peuvent être à grande échelle comme Hitler qui désignait les juifs comme bouc émissaire pour l'holocauste.
Örnekler Hitler'in Yahudileri Musevi katliamıyla günah keçisi ilan etmesine kadar genişletilebilir.
Nous avons juste pu sauver la photo d'une ferme qui, on pense, était liée à l'offre d'emploi.
Kurtarabildiğimiz tek şey bir iş ilanında kullanılmış olabileceğini düşündüğümüz bir çiftlik fotoğrafı.
Le problème est qu'on ne sait pas si Brooks a créé cette annonce.
Sorun şu ki ilanı Brooks da hazırlamış olabilir.
On a trouvé une offre avec la même photo sur deux sites.
İki farklı sitede daha aynı çiftlik fotoğrafının kullanıldığı bir ilan bulduk.
Si la ferme n'existe plus, l'annonce est fausse.
Ortalıkta çiftlik olmadığına göre ilan da sahte olmalı.
Vous auriez dû le mentionner, Jack.
Daha yeni ilan etmeliydin, Jack.
Il a fait faillite deux fois.
İki kez iflas ilan etti.
Oui, en moins de dix minutes Mais c'était trop tard
Ama artık çok geçti. - Ölüm saatini kim ilan etti?
Ils interdisent n'importe quels regroupements, posters, ou clubs qui promeuvent le terrorisme.
Terörizmi destekleyen bütün toplantıların ilan tahtalarının ve klüplerin faaliyetlerini durduruyorlar.
Pour l'affiche de recherche?
Kayıp ilanı için.
Une personne ne peut en fait pas être considérée comme disparue avant 48...
Şöyle ki... 48 saat dolmadan bir kişi resmi olarak kayıp ilan...
Quand un vieux schnock claque à la maison de retraite, seul un médecin peut le déclarer mort.
Bakım evinde yaşlı birisi ölürse, ölümünü sadece doktorlar ilan edebilir.
À la seconde où je ferais mon coming out, je deviendrais le mec gay.
İkinci dışarı çıkışımda ben eşçinsel ilan edilirim.
On va le faire déclarer incompétent et voir à partir de là.
Onu yetersiz ilan edip buradan yollamalıyız.
Donc tu le déclares incompétent... un bon moyen pour la tirer d'affaire.
Evet. Sen de onu yetersiz ilan edip Jordan'ı kancadan kurtaracaktın.
Mollie, je dois savoir si quelqu'un a rempli un rapport de personne disparue pour l'inconnu.
Mollie John Doe için kayıp ilanı var mı diye bakmanı istiyorum.
La Police n'a pas de personne disparue correspondant à la description de l'inconnu.
Poliste John Doe'nin profiline uygun bir kayıp ilanı yok.
Ou bien la nouvelle reine vous a consacré roi de la ville?
- Yoksa Kraliçe Arı öne çıkıp, seni buranın kralı mı ilan etti?
"La fin est proche."
yazan bir ilan levhasıyla dolanırken gördüm.
Tu postules pour le plus mariable des célibataires?
En uygun bekar ilanına başvuracak mısın?
Tu ne m'as pas entendu le dire à ton père?
- Babana ilan ederken duymadın mı?
Il y a quelques semaines, Lisa distribuait des prospectus... des prospectus de pub pour la salle.
Birkaç hafta önce, Lisa el ilanlarını dağıttı spor salonu için ilan reklamlarını.
Tout le monde savait que Bart était un lâche.
Böylece Bart bir korkak olarak ilan edildi.
Mais on survit aux braves.
Ama biz kahraman ilan edildik.
En fait, c'est le 2 juillet que le congrès a déclaré l'indépendance, c'est cette date que l'on devrait fêter.
Aslında, 2 temmuzda kongre bağımsızlık gününü ilan etti, o gün kutlamamız gerekirdi.
Il dit qu'il vient à propos de l'emploi dans la comptabilité.
Muhasebeci ilanı için geldiğini söylüyor.
Je me déclarerai ennemie de ma cousine pour la vie.
Kendimi, ömrüm boyunca kuzenlerimin düşmanı olarak ilan etmiş olacağım.
Je vous prononce mari et femme.
Oregon eyaletinin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
J'étais le bouc-émissaire de cette boîte.
Bu şirket tarafından günah keçisi ilan edildim.
Renonce au bulletin, je t'aiderai.
İlan yapmayı bırakırsan paranı veririm.
As-tu identifié l'annonceur?
- İlanı verenin kimliğini bulabildiniz mi?
On a trouvé l'annonce dans plusieurs endroits, ce qui pourrait signifier que le tueur a essayé plusieurs fois.
İlanı değişik yerlerde bulduk yani katil bu işi bir kaç kez daha yapmış olmalı.
~ Le montant affiché.
~ İlan ettiğim maaşı.