Translate.vc / французский → турецкий / Illé
Illé перевод на турецкий
341 параллельный перевод
Illé gal. Cette femme é tait dé jà marié e.
Kanunsuz kadın zaten evliymiş
Pas vraiment envie.
İlle de yemem gerekmiyor.
Il fallait qu'il me frappe en plein dans le petit juif.
İlle de sinirden mi vurmalıydı?
Vous devez être belle, mais aussi dure que vous pouvez mais d'abord belle et après vous endurcir
Siz güzelsiniz! İlle de istiyorsanız ağlayın. Ama güzel olmalısınız.
Peuple d'Angleterre, le ille Reich te salue.
İngiltere vatandaşları, 3. Reich sizleri selamlıyor.
Le Ille Reich vous salue.
3. Reich sizleri selamlıyor.
- Crimes contre le ille Reich et efforts inutiles pour enrayer notre inévitable victoire.
Reich'e karşı işlenen suçlar için, engellenemez zaferimizi sekteye uğratmaya çalıştığınız için.
Quoi, parce que Teddy est un peu bizarre...
Teddy biraz tuhaf davranıyor diye bu ille de...
- C'est si urgent?
- İlle bu gece mi olmalıydı?
Pas nécessairement.
İlle de öyle değil.
Je sors de prison.
İlle de bilmek istiyorsanız, hapisten yeni çıktım.
Et pourtant, durant cette époque, je t'avouerai que j'ai ardemment souhaité l'effondrement du Ille Reich et la défaite.
Fakat o zor yıllarda arzuladığım tek şey vardı ve şimdi bunu itiraf ediyorum : Nazi Almanya'sının çöküşü ve mağlubiyeti.
Si tu tiens à te marier, épouse un imbécile!
Hadi, elveda! Ama ille de evleneceksen, sersemin biriyle evlen, çünkü akıllı erkekler kendilerini nasıl bir canavara çevireceğini bilirler.
Sachez qu'une de mes affaires m'a gentiment rapporté.
İlle de bilmek istiyorsanız bir iş yatırımım iyi para getirdi.
Faut-il que j'abatte quelqu'un?
İlle birilerini mi vurmalıyım?
Tu crois nécessaire de leur montrer que tu n'as pas peur de lui!
İlle onlardan korkmadığını kanıtlayacaksın!
Il vous faut le corps entier.
İlle tüm vücudunu kullanacaksın.
Tu voudrais voir par toi-même, c'est ça?
İlle de kendin göreceksin, değil mi?
Vous voulez que je prenne part à ce combat d'une façon ou d'une autre, hein?
Beni ille bu kavgaya bulaştıracaksınız, değil mi?
Oui, de bousculer quelque chose!
İlle birilerini güdeceksin.
En général, on danse...
Evet, ama ille de yabancı olması gerekmez.
Si vous devez savoir une chose, apprenez à fuir.
İlle de birşey gerekiyorsa, kaçmayı öğrenin.
Adieu, capitaine Brandt de l'armée du Ille Reich!
Üçüncü Devlet'in ordusundan elveda, Kaptan Brandt.
Oui, l'accusation pourrait le prétendre. Bien que ce ne soit pas une preuve qu'elle ait menti.
Evet, savcılık bunu kullanabilir... ama elbette ki bu, ille kadının yalan söylediğini göstermez.
Quand Mme Manion a ôté ses chaussures á Thunder Bay, elle n'avait donc pas nécessairement un comportement scandaleux?
Bayan Manion'un Thunder Bay'de ayakkabılarını çıkarması... ille hoppaca davrandığını göstermez, değil mi?
Il n'y a pas besoin du chat!
İlle de kedi olmak zorunda değil.
C'est pas d'veine! Puisque Deconcini y reste là!
İlle beni seçmek zorundaydı!
On aurait pu terminer!
İyi bir sonuç olacaktı ama o ille de havlu atacak!
D'accord.
Size ille de şarkı söylememi istiyorsunuz.
- Je sais, mais la plupart des femmes qui fondent un foyer ne sont pas forcément malheureuses.
- Biliyorum, ama ev hanımı olan çoğu kadının... ille de zavallı olmaları gerekmez.
Mais si vous fumez, soufflez la fumée vers moi.
Ama ille de içecekseniz bana doğru da üfleyin.
Ils sont encore fous l'un de l'autre.
İlle de bilmen gerekiyorsa, anne, birbirleri için hala deli oluyorlar.
Ça dépend de quoi, cette marée haute?
Yani ille de denizin kabarması mı gerekiyor?
Oui. Je suis très... tactile.
- Evet, ille dokunacağım.
- Elle exige que ce soit aujourd'hui.
- İlle bugün gelecekmiş.
Vous faut-il une explication?
İlle de açıklama istiyor musun?
Le Bouc, que te voulait-il?
Bu Kozlik'in adamları ille de ne istedi?
La déduction est logique, mais pas forcément exacte.
Akıllıca görünüyor, ama ille de doğru değil.
Cependant, il n'est pas forcément bon d'être simplement différent.
Ama farklılığın ille de iyi bir şey olması gerekmiyor.
Je ne parlais pas forcément de l'église catholique.
İlle de Katolik kilisesi olsun demiyorum.
BLESSURES INFLIGEES PAR LA Ille ARMEE DE PATTON MORTS BLESSES DISPARUS
ÖLÜ / YARALI / KAYIP
Si tu veux jouer, joue "Dixie".
İlle bir şey çalacaksan güneyli şarkısı olsun.
Vous n'en faites qu'à votre tête?
Her şeyi ille bildiğin gibi yapacaksın, değil mi?
Il faut retourner à New York,
İlle Apple'a uğramalısın.
Mais ce qu'il a d'humain ne doit pas nous forcer à lui céder.
Eğer insan gibiyse, ne istediği ille de verilmesi anlamına gelmez.
Tout d'abord je n'assimile pas exclusivement le mot au sexe, au voyeurisme ou, je cite, à la "dégénérescence".
Öncelikle bence... ... ille de ne seksle ilgili bir sözcük değil bu...... ne de röntgencilikle. - Ama öyle kullanıyorsun.
Ils sont sombres.
İlle somurtuyorlar.
Il faut vraiment une raison?
İlle bir sebebi mi olmalı?
Elle fourre toujours son nez partout.
İlle de her şeyin içinde olacak!
Je la rappellerai peut-être, non pas que ça te regarde.
Seni ilgilendirmez ama ille de bilmek istiyorsan onu tekrar aramayı düşünüyorum.
Envoyez un module sans pilote.
İlle bir modül yollayacaksanız, içinde insan olmasın.