Translate.vc / французский → турецкий / Immature
Immature перевод на турецкий
529 параллельный перевод
LE JURY DÉLIBERE LE VERDICT EST IMMINENT les problèmes imaginaires d'une jeunesse protégée et immature.
JÜRİ, ODASINDA KARAR HER AN BEKLENİYOR... toyluğun sonucu olarak sık ortaya çıkan sorunları göreceklerdir.
Tu es naïf, immature, égocentrique... méchant, volage, tu n'as aucune délicatesse.
Safsın, olgun değilsin, egoistsin kötüsün, vefasız ve düşüncesizsin.
Trop immature!
Çok deneyimsiz!
C'est immature et ça ne résout rien.
Bu yaptığın çok çocukça. Ve hiçbir şeyi de çözmüyor.
Stafford était bien trop immature pour moi.
- Çocuklara engel olmasana falına neden baktırmıyorsun? - Git ve otur. Akşam yemeği hazır.
Et puis, elle est vraiment immature.
Ayrıca çok delidolu.
Après tout, il agit comme un être immature et déséquilibré.
Adamın davranışları gelişmemiş ve dengesiz bir kafaya ait.
Votre civilisation est si immature que son savoir n'a aucune valeur.
Medeniyetiniz o kadar az gelişmiş ki, bilgi değeri taşımıyor.
C'est une immature.
Çocuk gibi davranıyor.
- Tu es immature, Fielding.
- Sen daha çocuksun, Fielding.
Je n'ai pas besoin de mettre au courant l ´ illustre Dr Fossile que tous les métaux soit de l ´ or mais immature.
Altın hariç tüm metallerin ayrıştırılabildiğini bilmek için meşhur Dr. Fossile'i tanımam gerekmiyor.
- Une espèce immature. - Une race inconnue.
Gelişmemiş bir tür, yabancı bir ırk.
Tu n'es qu'un imbécile immature.
Sen erişkin bir aptalsın, Ric.
- T'es trop immature.
- Çok çocuksun.
Moi, je vois une enfant très immature.
- Benim gördüğüm hiç olgunlaşmamış bir çocuk.
- Il était immature.
- Cahil bir gençti.
- Immature? C'était un idiot.
- Bir geri zekâIıydı.
Avoir de la rancune est immature.
Baban çocukça davranıyordu.
Votre refus de me parler est profondément immature.
Benimle konuşmayı reddetmen çocukça bir davranış Susan.
Elle te trouve immature et con?
Senin büyümemiş bir ahmak olduğunu düşünüyor olmasın?
Avec un esprit aussi immature, mieux vaut que vous renonciez à régner!
Böylesi bir dar kafayla hükümdarlık hayalleri kurmamalısınız!
J'ai parlé de la mémoire, mais ce qu'il faut savoir, c'est qu'au début de l'existence, le cerveau est encore, nous disons, "immature".
# Bellekten söz etmiştim... # Ama şunu anlamalıyız ki, doğumda... #... beyin, hala... #... olgunlaşmamış durumdadır.
Seul quelqu'un d'aussi jeune et immature que vous peut croire que ma passion pour cette femme n'est que charnelle.
Ancak senin yaşında, sınırlı farkındalığı olan birisi bu kadın için bütün tutkumun fiziksel olmaktan öte bir şey olduğunu anlamakta zorluk çekerdi.
- T'es vraiment immature.
- Çok toysun.
" Si tu veux mon avis, Doug, c'est toi qui es immature.
Ama eğer bana sorarsan Doug, çocukça davranan sensin.
On dirait que tu vas à la maternelle. Tu es trop immature pour moi.
İlkokulda gibi davranıyorsun ve bu benim için hiç olgunca degil.
Il est complètement immature.
Çocuğun teki, Stacey.
- Très immature.
- Çok çocukça.
Un con immature.
Olgunlaşmamış bir serseri.
Je trouve que t'es juste un peu egoiste et immature.
Sanırım sen biraz bencillik ve çocukluk yapıyorsun.
Tu t'es montré immature bien des fois, mais là, tu dépasses les bornes, Sam.
Tam bir sporcu. Paketleme pozisyonu için denemeler yapıyordu.
Tu es immature.
Olgun değilsin.
Dick est très immature.
Dick çocuk gibidir doktor.
Elle avait l'air un peu immature, n'est-ce pas?
Kadın sence de şey gibi miydi, daha çocuksu?
T'es trop immature.
Ne kadar çocuksun!
Une chose immature?
Olgun mu davranmadım?
- Si je suis aussi égo : i : ste et immature...
- Eğer senin gibi sorumsuz ve bencilsem...
Admettez que vous êtes une race dangereuse et immature.
Hala tehlikeli, vahşi, bebek bir ırk olduğunuzu inkar edemezsiniz.
Tu es tellement immature!
Çok çocukça.
- Jeune. Brut. Immature.
- Genç, taze, olgunlaşmamış.
T'es tellement immature, parfois!
Tanrım, daha olgunlaşabilirsin.
Les dernières années de l'époque la plus immature de l'histoire.
Tarihin en ham döneminin son kısmı.
Vous devez apprendre à surmonter le Bouddha immature en vous.
İçindeki olgunlaşmamış Buda'yı öldürmeyi öğrenmelisin.
C'est pas un peu immature?
Bu sence de biraz görgüsüzlük değil mi?
Je crois que ça a montré son côté immature.
Kişiliğinin tam oturmadığını sanıyorum.
Tu es vraiment immature.
Çocukluk ediyorsun.
"Tu es toujours autant immature, Wayne."
"Çok toysun, Wayne."
En vérité, tu es immature!
Gerçek, senin asla büyümediğin.
Il est si immature.
Çocuk gibi.
Pourquoi "immature"?
Çocuksu mu?
T'es trop immature.
Sırtım çok kasılmış.