Translate.vc / французский → турецкий / Initiative
Initiative перевод на турецкий
1,183 параллельный перевод
- L'autre jour, j'ai soudain réalisé. J'ai beaucoup d'expérience à présent, alors pourquoi devrais-je avoir peur de prendre l'initiative ou de m'exprimer?
Bir sabah uyandım ve birden bana dank etti şimdi bir çok tecrübem var, yani düşüncelerimi dile getirmekten niye korkuyorum?
- Alors j'ai pris l'initiative.
Bu yüzden ilk adımı ben attım.
Mais ici, au 1501 Larkspur Lane, pour un couple d'amants maudits, le drame ne vint pas de la guerre, de la maladie ou des bombardiers, mais de leur propre initiative.
Ama burada, 1501 Larkspur Yolunda yaşanan trajedi savaş, bulaşıcı hastalık veya bombardımanlardan kaynaklanmıyormuş.
qu'ils aient l'initiative et lancent l'offensive.
Ve kadınlar hareketi erkeklerden bekler. İlk hamleyi yapmamızı isterler.
Mon manque d'initiative sexuelle te frustre?
Cinsel cesaretimin seni üzdüğünden, Ling'e söz ettin mi?
Quand a-t-on fait l'amour à ton initiative?
En son ne zaman ben başlatmadan seks yaptık?
Cette prise d'initiative, ce savoir-faire.
Bu inisiyatif, bu yetenek...
Il en sait trop sur l'Initiative.
Organizasyonu bildiği sürece bizim için tehdit.
- Une initiative de Romano La Flèche.
- Bir Rocket Romano yeniliği.
Excellente initiative.
Mükemmel.
Disons que je l'ai fait de ma propre initiative.
Kendi üstüme alınmışım.
Continuant mon effort de réduction des frais de l'État, j'ai pris l'initiative de confier certains services du gouvernement à des entreprises extérieures.
Devletin harcamalarını kısmaya yönelik çalışmalarımızda... kimi hükümet uygulamalarını özel teşebbüslere vermeye... yönelik planlarım var.
Bonne initiative, mais ce n'est pas à vous de la prendre.
Girişimciliğini takdir ediyorum, ama bunun kararını vermek sana düşmez.
Ton initiative les a mis sur leur garde.
Bu hareketin yüzünden daha da temkinli olacaklar.
Je ne veux pas en arriver là. Je veux que ce soit l'initiative de l'ONU Et plus que tout, je veux que ça marche.
Ben her ne kadar inisiyatifin Birleşmiş Milletler'de olmasını çok istesem de önemli olan sonuç alınması ama, başkanın yokluğunda pek mümkün görünmüyor.
Il m'est rapporté que certains individus ont pris l'initiative d'organiser une soirée extravagante.
Bazılarınızın bu gece için çılgın bir parti organize ettiklerine dair duyumlar aldım.
Initiative Marijuana Médicinale?
Tıbbi Marihuana Kullanım Önergesi.
J'ai voulu prendre un peu d'initiative et rapporter du fric.
Ben sadece insiyatif alabileceğimi düşündüm. Sana biraz para kazandırmak istedim.
On ne prend pas d'initiative.
Kendi isteğinle ayrılamazsın.
Prendre l'initiative.
İlk adımı at.
Aucun avion ne prend d'initiative.
Hiçbir pilot kendi başına karar veremez.
Surtout pas sur une initiative ignoble et mesquine de cette dinde.
Hele hele o salak, pasaklı kadının, çok bilmiş, şeytanî emirlerine uymam.
L'homme, sur elle, a l'initiative, un rôle combatif.
Erkek üstte kontrolü elinde tutar. Aktif rol alır.
Vous aurez un accès autorisé à l'initiative.
Seni tesise sokmak için izin almaya çalışıyorum.
Vous savez quoi? Je parie que l'initiative s'en est chargée.
Ya da, bahse varım organizasyon çaresine bakmıştır.
Qu'est-ce que l'initiative?
Organizasyon nedir?
Walsh et sa jolie Initiative arrivent et six mois plus tard, les démons sont morts de trouille.
Maggie Walsh ve ninja çocukları geliyor. Altı ay sonra iblisler korkudan altlarına ediyor.
Cette Initiative... Leurs méthodes posent peut-être problème, mais c'est efficace.
Şu organizasyon ve yöntemleri sorunlara sebep oluyor ama işlerini de beceriyorlar.
Je vais vous aider. Toute l'initiative.
Tüm organizasyon olarak yardım ederiz.
Mais ces démons Fyarl n'ont pas l'air de faire preuve de grande initiative.
Ama Feoral iblisleri düşünce gücü olan tiplere benzemiyor.
J'ai vraiment cru vous avoir parlé de Riley et de l'initiative.
Sana Riley'yi ve organizasyonu anlatmam gerekirdi.
Mais, cette Initiative... Je m'inquiète un peu.
Ama bu organizasyon işinden biraz kaygıIıyım.
Je ne sors pas avec l'initiative.
Ben organizasyonla çıkmıyorum.
On a beau essayer de quitter l'initiative, elle vous rattrape toujours.
Çocuğu organizasyondan çıkarabiliyorsun, Ama organizasyonu çocuğun içinden çıkaramıyorsun.
Donc l'Initiative aussi.
Bu, organizasyonun da kin beslediği anlamına geliyor.
On attaque l'Initiative?
Organizasyona baskın mı yapacağız?
Il y a peu de chance que l'Initiative vienne nous chercher ici.
Organizasyondaki çocukların bizi burada aramaya kalkmayacağı...
J'ai entendu dire que l'Initiative n'était pas ce qu'on croyait, qu'elle travaillait en secret à un dessein plus obscur.
Organizasyonun söylendiği gibi bir yer olmadığına dair söylentiler duymuştum. Gizlice karanlık işler çevirdiklerini.
Le système de sécurité de l'Initiative doit être infaillible.
Önemsiz bir şey ama içeriye girmeyi nasıI başaracaksın? Eminim güvenlik sistemlerini aşmak imkansızdır.
C'est l'Initiative.
Burası organizasyon, Xander.
Elle est allée à l'Initiative?
Organizasyona gittiğini mi söylüyorsun?
Mais l'Initiative n'a aucun intérêt à éliminer la Tueuse.
Ama anlamalısın. Organizasyonun amacı avcıyı yok etmek değil.
L'Initiative l'a sûrement enfermé à l'infirmerie.
Organizasyon onu bir askeri sağIık tesisinde tutuyor.
Ce n'est pas l'Initiative, Finn.
Organizasyon değil bu, Finn.
Ce qui est bizarre, c'est qu'on n'arrête pas à l'initiative.
İşin garip yanı, organizasyonda işler yoğun. Ekiplerimiz her gün yeni tutsaklar ele geçiriyor.
Tu parlais comme M. Initiative :
Organizasyondakiler gibi konuştun.
Une fois encore, il va nous falloir infiltrer l'initiative.
Bir kez daha organizasyon üssünü basmak gibi ürkütücü bir işe kalkışmak mecburiyetindeyiz.
Ce serait super si quelqu'un sortait avec un type de l'initiative.
İçeriden biriyle birlikte olan birini tanısak harika olurdu. Bağlantıları olan birini.
Tu dois aider Giles à s'introduire dans le système électrique de l'initiative.
Ayrıca, Giles'ın şehrin elektrik şebekesine sızmasına yardım etmelisin. Organizasyon üssünün elektriğini kesmeye çalışmalıyız.
De plus, c'est surtout moi que l'initiative recherche en ce moment.
Ayrıca artık organizasyon beni daha çok istiyor.
" Une carte de boxe sans distinction de sexe... est une initiative de l'État qui répond à la demande... de combats amateurs sanctionnés officiellement... et reconnaît la participation croissante des femmes au sport.
"Cinsiyet ayrımı olmayan boks müsabakaları tekifine..." "... Eyaletten yapılan açıklamayla cevap verildi... "