Translate.vc / французский → турецкий / International
International перевод на турецкий
1,763 параллельный перевод
C'est un numéro international? Non.
Uluslararası bir arama mı bu?
Mais sur le plan international, les eunuques représentent la Fédération.
Bu bizim ülkemizin sorunu! Ama uluslararası arenada ülkenizi onlar temsil ediyor.
Vous avez loué Le Patient anglais, et avez fait un don à Amnesty International.
İngiliz Hasta filmini kiralamışsın ve Uluslarası Af Örgütüne bağış yapmışsın.
il n'est pas en train de fructifier en toute sécurité à la banque qui l'a injecté sur le marché monétaire international.
Emin olabileceğimiz bir tek şey vardır : Paramız güvende olsun ya da artsın diye koyduğumuz bankada değil.
Cette ville veut devenir un centre financier international.
Çünkü bir finans merkezi hâline gelmek istiyorlar. Küresel bir finans merkezi.
telle que la banque mondiale et le Fonds Monétaire International [FMI], Et en inventant un nouveau type de soldat...
Dünya Bankası ve Uluslararası Para fonu ( IMF ) gibi yeni üsler edinmeye, aynı zamanda yeni bir tip asker geliştirmeye devam ettiler.
contre le sentiment anti-américain croissant, à la fois au niveau national et international... sentiment fondé sur l'expansion de l'empire des financiers qui exploitent notre monde.
Bu tamamen gerek yurtiçinde gerek yurt dışında giderek büyüyen anti-amerikan düşünceye karşı kurumsal yapıyı korumaya yönelikti... ki bu açgözlülük ve emperyalist büyümeye, ve dünyanın sömürülmesine karşı halkı bir düşüncedir.
J'ai compris que je peux faire bien mieux que construire des bombes. C'est pour cette raison que j'ai décidé de fermer immédiatement la division de Stark International qui fabrique des armes jusqu'à ce que je décide quel sera l'avenir de la société.
Yok edici aletler üretmek yerine bu dünyaya, sunabileceğim daha fazla şey olduğunu anladım, bu yüzden Uluslararası Stark şirketinin silah imalatına son veriyorum.
C'est super-international, non?
Dünya vatandaşı.
International.
Uluslararası haberler.
Aujourd'hui, les chefs d'État occidentaux et arabes se rencontrent pour concrétiser cette nouvelle coalition, destinée à stopper, une fois pour toutes, le terrorisme international.
Ve bugün burada, global teröre karşı önlemleri formüle etmek... ve bu gidişe nokta koyabilmek için Batılı liderler... ilk kez bir araya geliyorlar. Ekrana getir.
Le "Cocodrilo" est un lieu international.
Cocodrillo, uluslararası bir üne sahip.
Les inséparables du département international!
Bu doğru. Uluslararası Bölüm'ün üç kafadarları.
Département international
Uluslararası Bölüm
Beaucoup de potentiel à l'international.
Olağanüstü. Büyük bir yükseliş.
Je crois que j'ai une réservation à l'International Hotel.
Galiba Enternasyonel Otelde rezervasyonum vardı.
Si je n'arrive pas à t'obtenir le contrôle du casino de l'International Hotel... je ne pourrai plus te regarder en face.
Eğer Enternasyonel Otelinin kumarhane işletme haklarını da alamazsam seninle bir daha yüzyüze gelemem.
Nous avons aussi le droit d'acheter l'International Hotel.
Biz de Enternasyonel Otele rüşvet verip kazanabiliriz.
Pour qui se prend ce Shin Tae Hwan pour se lancer sur le marché international?
Shin Tae Hwan kim ki dünyaya açılmaya kalkıyor?
Qui peut bien le soutenir pour qu'il puisse se lancer sur le marché international?
Kendini ne sanıyor da uluslararası pazara çıkacak cesareti buluyor?
D'abord, vous m'offensez... puis, vous me défiez sur l'International Hotel.
Önce, acımasızca damarıma basıyorsun. Sonra, Enternasyonel Otelini devir alma konusunda bana meydan okuyorsun.
Aéroport international Queen Alia
Kraliçe Alia Havaalanı - AMMAN
Je suis consultant sur le marché international.
Uluslararası bir şirkette danışmanım.
Cette école prépare au baccalauréat international.
Burada uluslararası bakalorya veriyoruz.
Un mandat d'arrêt international a été émis ce matin.
Yakalanması için uluslararası bülten yayınladı bu sabah.
Vous savez qu'un mandat d'arrêt international est lancé contre vous?
Hakkınızda çıkan uluslararası tutuklama bülteninden haberiniz var mı?
Je suis avec Geert Wilders à La Haye, siège du Tribunal pénal international et du parlement.
Hollanda Parlamento Binasi The Hague The Hague'de Geert Wilders'la birlikteyim. Burasi Uluslararasi Adalet Divani'nin merkezi.
Aéroport international de Los Angeles Une semaine plus tard Désolé, David, c'est non.
Üzgünüm David, ama reddetmek zorundayım.
Tous mes articles disent que ceci est une violation du droit international Et ces protagonistes sont des criminels.
Yazılarımda bu olanların uluslar arası hukuka aykırı olduğunu ve bunu yapanların da suçlu olduğunu belirttim.
Cette attaque est liée à un réseau terroriste international.
Bu saldırı, global terörist ağıyla bağlantılı.
C'est pas la réunion d'Amnesty International?
Bekleyin, bunun Uluslararası Af Örgütü toplantısı olması gerekmiyor muydu?
Il est international, mon numéro y est répertorié.
Uluslararasına açık. Telefonum içinde kayıtlı. - Tamam, bu harika.
- Qu'est ce que j'ai dit? - Que je t'appelle à l'atterrissage, et chaque nuit avant de me coucher, Que le Tél. est international, et que ton numéro y est mémorisé.
İndiğimde ve her gece uyumadan seni aramamı telefonun uluslarası aramaya açık olduğunu ve numaranın kayıtlı olduğunu.
Je suis un playboy international venu d'Ibiza pour mon amie, la foufoune.
Uluslararası playboy. İbiza'ya eski bir dostum olan bir karının yanına geldim.
Appelle Amnesty International.
- İnsan Hakları Koruma Örgütü'nü arayın.
Un International House of Pancakes?
Uluslararası Krep Evi şubesi mi?
Le numéro bancaire international est Victor-Six-Bravo-1-Bravo-1.
Uluslararası Banka Kodu V-6-B-1-B-1.
- Bank Lausann International.
Lausanne International Bankası
On veut pas être fichés par Amnesty International.
Uluslararası Af Örgütü'nün listesine girmeyelim.
La star modiale, M. Eric McCormack, affectueusement surnommé "Meric" par ses fans, n'arrive pas à s'entendre sur un différent de contrat avec son patron de longue date, Louis Q. Goldstone, patron de Goldstone International Pictures.
Dünyaca ünlü film yıldızı, M. Eric McCormack hayranları arasında "Meric" adıyla ün salmıştır. Goldstone International Pictures Başkanı Louis Q. Goldstone ile uzun süredir tatsız devam eden görüşme süreci sonunda anlaşmaya varılamadı.
Cela me remplit de tristesse d'annoncer que Goldstone International remet dans les cartons son film de SF épique Allen Trespass.
Goldstone International'ın destansı bilim kurgu filmi "Alien Trespass" ı rafa kaldırdığını duyurmak beni derinden üzüyor.
Le comité international assurera le ravitaillement à l'intérieur de la zone.
Şehrin uluslararası komitesi, bölgeye su ve yiyecek sağlayacak.
Votre Excellence, soutenez le comité international et reconnaissez la zone de sécurité dont voici les contours.
Ekselansları, size sormak istediğimiz,.. ... uluslararası komiteyi ve sınırları burada belirtilen güvenli bölgeyi destekleyip desteklemediğinizdir.
D'un point de vue international, notre comité est insignifiant.
- Siyasi açıdan bakıldığında komitenin hiçbir bağlantısı yok. Yani, diplomatlar geri dönecekler.
Le centre de bar mitzvah et casino international El Monaco.
El Monaco Beynelmilel Casino ve Barmitzva Merkezi.
Un festival de musique et d'art se tiendra ici les 15, 16 et 17 août dans le cadre des festivals annuels de musique et d'art qui ont fait de White Lake le centre culturel international qu'elle est.
Ağustos'un 15, 16 ve 17'sinde burada bir müzik ve sanat festivali düzenlenecektir. Bildiğiniz gibi her yıl burada bir müzik ve sanat festivali düzenliyorum ben. Bu festival de Beyaz Göl'ün bir kültür merkezine dönüşmesinde büyük rol oynamıştır.
Merci d'avoir appelé et de nous avoir invités à ton motel international.
Bizi uluslararası tatil köyünüze davet ettiğin için çok teşekkür ederiz dostum.
À L'ORDRE DE : ABP INTERNATIONAL
ADM ABP INTERNATIONAL EMRİNE
Nous avons la déposition de M. Lennart Thorstensson d'ABP International. Il dit qu'il n'a jamais vu ce contrat et que sa signature a été falsifiée.
ABP Corporation'dan Bay Lennart Thorstensson'ın yeminli ifadesine göre bu kontratı hiç görmemiş ve imzası taklit edilmiş.
Blomkvist parle d'un empire bâti sur les cartels du tiers-monde impliqués dans le trafic international d'armes et de stupéfiants.
Blomkvist'e göre Wennerström imparatorluğu üçüncü dünya üzerindeki karteller üzerine kurulu. Uyuşturucu ve yasadışı silah ticareti yapan kartellere.
La législation a donné de nouveaux pouvoirs au gouvernement pour espionner à la fois sur le plan intérieur et international...
Yeni yasalar hükümete yurt içinde ve yurt dışında gizlice dinleme yetkisi verdi...