Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Joss

Joss перевод на турецкий

260 параллельный перевод
je suis le mari adoré je suis l'oncle Joss.
Ben teyzenin sevgili kocası... Joss Amca'yım.
Eh bien tu as tort, Joss est un très bon mari.
Yanılıyorsun, Joss bana çok iyi bir koca oldu.
- Tu vas voir, charogne! - Une minute, Joss!
- Onları hiç düşündün mü?
J'le saurais Joss!
Ben bir şey bilmiyorum Joss!
- Environ 5 ans, Joss!
- Yaklaşık 5 yıldır, Joss. - Salvation?
Ça fait 4 ans, Joss..
4 yıl eder, Joss...
Joss, Mary est venue ici avec Monsieur Pengallon.
Ne var? Joss, Mary şimdi söyledi... Buraya Pengallon'la gelmiş.
Il a son compte.
Kim cebini dolduruyor? Joss bunu tek başına mı yapıyor sanıyorsunuz?
Joss avait raison, il nous volait.
Joss haklıydı, bizi dolandırıyordu.
- Il est occupé.
- Ya Joss? - Halletmemizi söyledi.
Joss! descends!
Joss!
- Joss, elle l'a décroché.
- Onu aldılar, Joss!
Et il est vivant, Joss, vivant!
O hayatta Joss, yaşıyor...
- Je vais prendre le chemin de Borning.
- Ne yapacaksın, Joss?
Non, va prévenir Joss qu'on les tient.
Hayır, gidip Joss'a işlerin yolunda gittiğini anlat.
A moi, il ne m'arrivera rien, Joss n'osera pas.
Bana bir şey olmaz, Joss cesaret edemez.
- Je dois prévenir Joss!
- Joss'a söylemeliyim!
Joss, ils vont venir
Joss, senin için geliyorlar!
Je lui ai demandé, mais elle ne veut pas quitter Joss.
Denedim ama hiçbir şey için Joss'u bırakmaz.
- Montons là-haut, Joss.
- Yukarı, Joss.
Tante Patience, vous saviez ce que faisait Joss? - Je l'aime.
Patience Teyze, Joss'un ne yaptığını hep biliyor muydun?
Joss ne peut pas, moi non plus, ce n'est pas possible
Yapacak bir şey yok, o da değişemez, ben de.
Nous allons vérifier, pas vrai Joss?
Bir ziyaretçi mi bekliyordun Joss?
Ça vient du dernier naufrage peu astucieux, Joss.
Bunu dün geceki gemiden taşıdık. Adam dün buradaymış. Bunu gözden kaçırman ne aptallık, Joss.
- Joss, qui vous rend visite?
- Joss, buraya gelen kim?
Dis-nous le nom, Joss.
Bu son şansın, Joss.
Tu as l'occasion de t'en libérer pour toujours de devenir un allié de la justice
Bize istediğimizi verirsen paçayı kurtarma şansın var,... neden yapmıyorsun Joss?
- Bien sûr!
- İşlerini bitirmeliyiz Joss., - Tabii ki bitireceğiz!
Je vous dis qu'il y a quelqu'un au-dessus de Joss.
Joss'un arkasında birisinin olduğunu söylemiştim.
- Joss.
- Joss.
Qu'il l'a dit à Joss.
Joss başka türlü nereye gideceğini bilemezdi.
La femme suivra le mari quoique le mari soit notre ami Joss
Kadın, kocasının peşinden gidecek... Kocası dostumuz Joss olsa bile!
Si Joss était à bord.
Düşünün, ya Joss gemide olsaydı?
Je ne peux pas, qu'est-ce qui arriverait à Joss?
Çok az bir zaman kaldı... Yapamam!
Vous devez choisir.
Joss'a ne olacak?
La vie de tous ces hommes ou celle de Joss.
Bir seçim yapmalısınız. O insanların hayatı ya da Joss'un geleceği.
Non, Joss.
Hayır, Joss.
Joss.
Joss.
Joss, je t'en prie!
Joss, lütfen!
C'est Joss qui se l'achète à lui-même.
Mallar nereye gidiyor sanıyorsunuz?
Pour l'amour de Dieu, sauve-toi avant que Joss arrive!
Tanrı aşkına, Joss yukarı gelmeden git...
- Que vas-tu faire, Joss?
Kayalıklara da bakın, aramaya devam edin.
Nous la donnerons à Joss?
Joss'a mı vereceğiz?
Je ne partirai pas sans lui.
Joss olmadan gitmiyorum!
Tu est là, Joss?
Orada mısın, Joss?
Joss!
Joss!
Joss le sait, si vous attendez il viendra.
Joss biliyor.
Joss, as-tu fini avec son excellence?
Joss, ekselanslarıyla işin bitti mi?
- Qu'est-ce qu'elle fait là, Joss?
- O burada ne yapıyor, Joss?
Je ne fais pas confiance aux femmes.
İşi bir kadına bırakamazsın, Joss!
Ce n'est qu'un seul homme.
Joss sadece tek bir adam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]