Translate.vc / французский → турецкий / Juju
Juju перевод на турецкий
134 параллельный перевод
Il y a les Juju des Masai, les Wakabaranda, et toutes les tribus de la côte Est à la côte Ouest.
Masai, Wakabaranda ve doğu kıyısından... batıya kadar her kabilenin inandığı bir tılsım.
Juju, c'est pour ça qu'ils ont peur.
Onlar için bir tılsım ya, o yüzden korkuyorlar.
Des tambours Juju.
Tılsım davulları.
- Juju, bwana.
- Tılsım davulları bwana.
Tertio, l'endroit est "Ju-ju" pour les indigènes.
Üçüncü yolda jujuyu kimse göz ardı etmemeli. - Juju mu?
Nous tenterons d'atteindre le côté tabou.
Juju'dan ses yok. Nehri geçip onu arayacağız.
Hommes pas vouloir, Bwana.
Adamlar gitmiyor bwana. Juju var diyor.
Tarzan est "Ju-ju" et on nous laisse tranquilles.
Tarzan onlar için juju ve bize dokunmuyorlar.
Bwana offrir un Blanc et 2 Blanches pour tuer "Ju-ju".
Juju için bir beyaz adam ve iki beyaz kadın gönderiyor.
Moi donner un Blanc et 2 Blanches pour "Ju-ju".
Juju için beyaz erkek ve iki kadın getirdiğimizi söyle.
Moi appeler "Ju-ju" sur lui!
Şefe juju yaptığımı söyle.
Chef faire "Ju-ju" à toi!
Şef juju yapar.
Elle est "Ju-ju".
Juju, yasak.
Escarpement tabou, Bwana!
Kayalıkta juju buana.
Eddie, Juju au téléphone.
Eddie. Juju telefonda.
Voici mon champion, Juju.
Bu benim şampiyonum, Juju.
- Je le "lancerai" contre Juju.
- Ona karşı dövüştüreyim.
Juju. Qu'y a-t-il?
Juju.
On faisait 4000 la semaine. Depuis votre arrivée, on en fait 2000.
Juju oyun parkımıza girmeden önce haftada 4,000 kazanıyorduk şimdi ikiye düştük.
C'est Ju Ju qui me l'a demandé.
Juju oraya çıkmamı söylemişti dostum.
Si Ju Ju veut jouer au con, qu'il nous retrouve après l'école.
Juju'ya söyle, oynamak istiyorsa okuldan sonra bizimle buluşsun.
Et tu te souviens de Juju?
Ve Juju'yu hatırlıyor musun?
– Jojo, cool! Fais-moi confiance.
Juju, sakin ol, güven bana.
Tu apprends mon accident de voiture, et tu prends le temps de t'acheter des Fruities?
Demek kaza geçirdiğimi duydun ve Juju Fruit mi aldın?
Des Fruities.
Juju Fruits var mı?
Vous faites des gri-gri d'antennes de homards?
Ne yani, Juju ciğerinden ıstakoz yemeği mi yapacaksın?
Juju, enlève tonjogging et écoute.
Jules, beni dinle.
- Des bonbons à sucer. - Ouais. Des boules de gomme, des sucres d'orge, de la réglisse, du caramel, des bonbons au miel.
Çene kıran sakızlarımız, şeker kamışlarımız meyankökü, karamel, bal gevrekleri juju çekirdekleri, lolipop, sütlü çikolatamız var.
- Allez. Allez, mon Juju.
Git yavrum, tatlı Juju'm.
- J'aî eu 10 en nécitation.
- Juju, yavrum bak. - Ezberde on tane hata yaptım.
Salut Juju.
Selam, Juju.
Et au sujet de ce rendez vous, Juju?
Randevudan ne haber, Juju?
Juju?
Juju?
Merci, Juju.
Sağol, JuJu.
Hey, Juju, tu dois t'amuser.
Juju. Biz de senin kulaklarını çınlatıyorduk.
Où tu veux, Juju.
Sen nerede istersen JuJu.
Ça s'appelle Juju à Garibond-dong.
Garibong-dong da JuJu işi.
Je me suis occupé de tout, Juju.
- Her şey halledildi, JuJu.
Ne t'inquiète pas, Juju.
Üzülme, Ju-Ju.
Juju, avec Lindsay, nous jouons à Mad Libs.
Ju-Ju, Lindsay ve ben Mad Libs'in ortasındaydık.
- Par moment tu me surprends, Juju.
Bazen beni şaşırtıyorsun, Juju.
- Tu sais, je t'ai vraiment aimé, Juju.
Biliyor musun, seni gerçekten sevdim, Juju. Ooh.
N'est-ce pas, Juju?
Sence de öyle değil mi, Juju?
Chris se sert de grigris.
Chris juju şeyiyle uğraşıyordu.
Juju?
Jules?
Ma mère dit que les alliances post mariage sont un mauvais juju. -
Annem boşanmış insanların yüzüklerinin kötü büyü olduğunu söylerdi.
- Votre mère parle de juju?
- Annen büyü mü derdi buna? - Evet, öyle derdi.
Je veux bien des alliances, mais pas celle de mauvais juju.
Yüzük isterim, ama kötü büyülülerden değil.
T'es aussi timbrée que Lafayette avec son juju.
Tıpkı LaFayette ve laneti kadar saçma.
Juju est allée la chercher.
Komik.
- Car il n'arrête pas de m'appeler Juju...
Çünkü bana da sürekli "Juju" diyor.