Translate.vc / французский → турецкий / Kick
Kick перевод на турецкий
277 параллельный перевод
Passons à "Kick-lt-Around".
Hareketli parçayı yapalım. Haydi.
- Kick me.
- Vur bana.
You can either give me a kick with your knee... but l'm not going to try that... or you can kick me in the shin, see?
Dizinle vurabilirsin mesela ama bunu şimdi yapma ya da istersen bacağınla da vurabilirsin, anladın mı?
Now kick me.
Şimdi vur bana.
- You said l should kick you.
- Sana vurmamı istedin.
- Kick me in the shin.
- Bacağıma vur.
So why did you kick me like that?
O zaman neden öyle vurdun bana?
Où est le kick?
- Ayak marşı nerede?
Branche les projos.
Kick on the floods.
Quel pied!
Ain't that a kick?
Il l'aurait fait plus tôt, mais il s'entraînait pour le championnat du monde de kickboxing.
Daha önceden halledecekmiş ama Dünya Hafif Ağır Sıklet Kick Boks Şampiyonası'na hazırlanıyormuş.
C'est surtout le Lt Minnerly et son kick-boxing qui m'inquiète.
Ben daha çok Yüzbaşı Minnerly'nin kick-boksundan endişe ediyorum.
Bougre de bridé, pas-parler-américain, tous-les-fruits-et-légumes de New York, révérend Sun Yung Moon, Jeux olympiques 88, Coréen, fils de pute!
Seni bodur çekik gözlü, "ben sizin dilinizi bilmemek" diyen New York'taki bütün manav tezgahlarının sahibi pislik Papaz Sun Yung Moon 88 Yaz Olimpiyatları Kore Kick boksçusu, hergele.
- Boxe Thai?
- Kick box mu?
Spinning Bird kick!
Spinning Bird Kick!
Frapper mes talons et crier Levez mes mains et crier
# Kick my heels up and shout Throw my hands up and shout
Lisa Simpson reçoit le Prix Nobel du kick-boxing.
Hayır. Lisa Simpson kickbox Nobel Ödülü'nü kazandı.
Il fait du kick-boxing, oui!
Evet. Tekme atıyordu. Kickbox yapıyor.
Judo kick! Cible manquée.
Lazer tam güce ayarlandı. Judo tekmesi! Dövüşü kazanmış olabilirsiniz, Bay Powers... ama savaşı kaybettiniz.
Frappée au visage au kick-boxing.
Kik boks yaparken yüzüne vurdular.
Tu oublies le kick-boxeur en Colombie? Le garagiste? - Personne n'est parfait.
Bebek Den Den Mushi kullanıyorsa, sinyal gelse gelse o adadan gelmiştir.
Il est très doué pour la boxe.
Bir de kick-boks yapabiliyor.
Et les boxer. Ne l'oublie pas.
Bir de kick-boks yapıyor, bunu da unutma.
Ça ne dit pas : "Bastonner une brute".
O listede "bir canavarla kick-box yap." diye bir şey yazmıyor.
- Un vrai prêcheur doit savoir... rendre la Bible vivante à travers la musique, la danse et le kick-boxing.
- Gerçek bir vaiz İncil'i müzik dans ve Taebo eşliğinde nasıl canlandıracağını bilir.
D'accord, double kick.
Çift vuruş.
- MC5, Kick Out The Jams.
- MC5, Jams'ı boşver.
Le judo, le tir, le foot, le kick boxing...
Judo, kickboks...
Du kick-boxing.
kickbox ile ilgileniyorum
Flipper, Bonnet-de-Nuit, Side-Kick - élus employés du mois!
Pinball, Night-Time, Side-Kick... Ayın en sağlam içicisi!
- Side-Kick, dis quelque chose.
- Side-Kick, bir şey söyle.
J'adore les kick-boxeurs.
Kickboks'çulara bayılırım!
L'ennui, avec les kick-boxeurs, c'est qu'ils ne savent pas encaisser.
Kickboks'çuların sorunu da bu. Yumruklara dayanamazlar!
- Fais un side-kick!
- Tekme! Tekme çak!
"Ohio", "Eve of Destruction", "Kick Out the Jams".
Ohio, Eve of Destruction, Kick Out the Jams...
J'ai été champion de kick-boxing, poids welter.
Kick boks şampiyonuydum.
- le kick retourné, hein? - Comme ça, non?
- Hani şöyleydi, değil mi, moruk!
Ou un bien un triple high-kick de l'extérieur?
Ya da dışarıdan yüksek tekme miydi?
* Come on, kick me again. Said : *
" haydi, yine beni tekmele.
Tu peux créer des sorts, des potions, te battre.
Hala büyü yazabilirsiniz, iksirler, kick ass yapmak.
Un peu de Tae Kwon Do, un peu de kick-boxing...
Sen ne yaptın? Biraz tae kwon do, biraz kickbox.
Mon copain enseigne le kick-boxing vous ne voulez pas déconner avec moi...
Erkek arkadaşım kickbox öğretiyor. Bana bulaşmak istemezsin. - Sen bir hemşire misin?
Elle viendra à la fête foraine avec moi, tu viens?
Yarın benimle kick-off karnavalına geliyor. Bizimle gelmek ister misin?
Je l'ai eu avec le power kick.
- GüçIü bir tekmeyle yere yıktım.
Il a dit que son fils l'avait battu avec un power kick.
Oğlu onu güçIü bir tekmeyle yere yıktığını söylemişti.
Fais des kick turns, la prochaine fois.
Bir daha sefere havada zıplayıp dön...
- Non.
- Hayır, kick box değil, hayır.
Flame kick!
Shi En Kyaku!
Hurricane kick!
Tatsumaki Senpuukyaku! ( Kasırga Vuruşu )
Amateur de kick-boxing, hein?
Kickboks'çusun demek?
Il faut reprendre le dessus Oublier tes ennuis
It's time to kick on back Toss your cares away