Translate.vc / французский → турецкий / Kristen
Kristen перевод на турецкий
795 параллельный перевод
N'est-ce pas un miracle, Kristen, que le Seigneur t'ait guidé ainsi, que tu te sois converti et Lui aies donné toute ta volonté?
Kristen Thatcher, Tanrı'nın senin ona varmak için, inancını değiştirmeni uygun bulduğu da bir mucize değil midir?
Ton père et moi, on n'est pas sûrs de vous laisser aller à la convention.
Sen ve Kristen'in toplantıya gitmeniz gerektiğinden emin değiliz.
Tu veux aller voir si Kristen a fait ses valises?
Kardeşim, Kristen her şeyi toplamış mı, bakar mısın?
Sans Kristen, tu seras seul.
Kristen gidince yalnız olacaksın.
Kristen a disparu.
Kristen kaybolmuş.
Ils sont revenus au bus, sans Kristen.
Otobüse dönmüşler. Kirsten yokmuş.
La dernière fois que j'ai vu Kristen, elle était devant.
Kristen'i son gördüğümde orada duruyordu.
Kristen n'est pas du genre à fuguer.
Kristen evden gidecek biri değil.
Vous pourriez fouiller dans les affaires de Kristen, vous renseignez.
Kristen'in kişisel eşyalarına bakarsınız. Etrafı soruşturursunuz.
Tu ne peux pas penser à Kristen tout le temps.
Sürekli Kristen'i düşünemezsin.
Elle s'appelle Kristen.
Adı Kristen.
Je sais comment trouver Kristen.
Kristen'i bulmak için bir fikrim var.
Kristen est en sécurité?
Kristen güvende mi?
C'est celui où il y a une fille appelée Kristen?
Kristen adındaki kızın olduğu film mi?
Kristen.
Kristen.
- Kristen Parker.
- İsmi ne? - Kristen Parker.
On est là pour t'aider.
Kristen, sana yardım etmek istiyoruz!
Kristen, pose ce scalpel, veux-tu.
Kristen, bırak o neşteri.
Kristen se comportait-elle étrangement?
Bayan Parker, Kristen farklı davranışlar sergiliyor muydu?
Elle s'y connaît, en bizarreries.
Tuhaflık Kristen'in uzmanlık alanıdır.
D'autres gosses, gentils, intelligents, sont concernés!
Diğer çocuklar da işin içinde, sadece Kristen değil. Hepsi de iyi çocuklar, zeki çocuklar.
Sors-nous d'ici! Vite!
Bizi dışarı çıkar Kristen!
Vous connaissez déjà Philip, Kincaid, et Kristen.
Phillip ve Kincaid ile zaten tanışmıştın ve elbette Kristen'le de.
Kristen peut nous aider.
Anahtar Kristen.
Emmène-nous là-bas, Kristen.
Bizi oraya götür, Kristen.
À toi, Kristen.
Bir şeyler dene Kristen.
Venez tout de suite, Kristen a eu une grosse crise!
Hemen gelmelisiniz. Kristen çok kötü bir kriz geçirdi.
Simms a isolé Kristen.
Simms, Kristen'i gece için sessiz odaya koymuş.
- Je dois voir Kristen.
Kristen'e ulaşmalıyım.
Personne ne peut la voir, surtout pas vous.
Kimse Kristen'i görmeyecek, özellikle de sen.
Joey y est et Kristen est en danger.
Kristen de giriyor.
Imaginez-vous avec Kristen.
Kendinizi orada Kristen'le hayal edin.
Tu gâches tout quand j'amène un homme!
Kahretsin Kristen, her şeyi mahvettin! Eve ne zaman bir erkek getirsem, berbat ediyorsun!
- Kristen, sors-nous de là.
Kristen, bizi çıkarabilir misin? Beni ilaçla uyuttular.
Reste calme, Kristen.
Sakin ol, Kristen.
Oh, merde, Kristen! Pas encore!
Ah, hayır, Kristen, yine mi?
Rick arrive dans une seconde.
Selam, Kristen. Rick birazdan çıkar.
Kristen! Freddy est revenu!
Kristen, Freddy döndü!
Kristen!
Kristen!
Kristen n'était pas bien.
Kristen kendini pek iyi hissetmiyordu.
Kristen, que s'est-il passé?
Kristen, ne oldu?
Kristen, éloigne-toi de là!
Kristen, çık şu kahrolası evden!
Je suis désolée, je...
Bak, Kristen, üzgünüm.
Kristen, on a vu ça en thérapie.
Bunu terapilerde aşmıştık!
Pourquoi tu n'appelles pas... un de tes copains.
Kristen, neden şu küçük... arkadaşlarından birini çağırmıyorsun?
Hester, Kristen, Lorraine...
Hester, Kristen, Lorraine, aranızda aybaşı olan varsa,
Kristen, où est le Dr McKeever?
Kristen, Dr. McKeever nerede?
Ça suffit!
Kristen, benimle tartışma.
Tu es malade.
Sen hasta bir kızsın, Kristen.
Max, je dois voir Kristen.
Max, Kristen'i görmeliyim.
- Et Kristen?
Kristen ne olacak?