Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Kîrin

Kîrin перевод на турецкий

44 параллельный перевод
Et dans ma boîte, ils trimbalent des cageots parmi les détritus et la poussière.
O mahzende, toz ve kirin içinde kutuları taşıyıp durduklarını.
Aimerais-tu qu'on t'en débarrasse?
Belki efendimiz kirin çıkarılmasından hoşlanacaktırlar.
Enfonce la porte!
Kilitleri kirin! - Kirin.
Enfoncez!
Kirin.
J'ai du Southern Comfort. Ou bien Michelob, Kirin, Becks, Dos Equis, Perrier, Anchor Steam, Doctor Brown...
Elimde Southern Comfort var, Michelob var, sonra Kirin, Becks, Dos Equis...
Ça fait de mal à personne.
Biraz kirin kimseye zararı olmaz.
Là où se trouve la crasse, Shelly!
Kirin olduğu yeri Shelly!
- Contre-mesures larguées.
- Gönderildi. - Dümeni tam sola kirin!
Il y a eu occlusion suite à la présence de terre dans le nez et la bouche, ce qui indique qu'elle a été inhalée.
Pislik dolmasın diye ağzı tıkanmış. Bu da kirin nefes alırken dolduğunu gösteriyor.
Quoi qu'on dise, toute cette rouille et ce sang, ça part pas.
Ne söylerlerse söylesinler, o pasın, kanın ve kirin hiçbiri çıkmaz.
Cette terre est intéressante.
GRISSOM : Bu kirin ilginç benekleri var
Trouve le dossier sur Miko et téléphone au labo.
Mikonun dosyasını bul.... ve tırnaklarındaki kirin analiz sonucunu laboratuardan al.
Selon Abby, la terre qui se trouvait sous les ongles de MacDonald correspond à la composition sédimentaire des fonds marins.
Abby Er MacDonald'ın tırnaklarındaki kirin okyanus dibindeki tortuyla aynı olduğunu buldu.
Je n'arrivais pas à m'expliquer la poussière sur la bouche de Channary.
Channary'nin ağzındaki kirin nereden geldiğini bir türlü anlamamıştım.
Je sais qu'il y a un beau jeune homme derrière ces cheveux et cette crasse.
Şimdi, bu kadar saç ve kirin arasında yakışıklı ve genç bir adamın olduğunu biliyorum.
C'est incroyable que sa peau soit restée aussi blanche après avoir travaillé aussi longtemps dans la saleté.
O kirin içinde, o kadar uzun süre çalıştıktan sonra cildinin nasıl olup da temiz kaldığını bir türlü anlayamıyorum.
Autrement dit, les Morton deviennent dangereux, et je vais leur faire mordre la poussière.
Konu şu ki, Mortonlar gittikçe kötüleşiyor. Ve ben onları kirin içinde öğüteceğim.
Ouais, c'est un gros "S" crasseux pour super sal.
Bu büyük pis bir "K", Kirin K'sı.
Tant d'argent pour une simple tache?
Bu kadar kirin 100.000 yen olması...
Je m'appelle Kieran.
Benim adım Kirin!
Kieran!
Kirin!
On pense que la terre vient de dehors.
Kirin dışarıdan geldiğini düşünüyoruz.
- Que sais-tu sur les Kirins?
Kirin hakkında ne biliyorsun?
- Vous avez déjà travaillé avec un Kirin?
Daha önce hiç, bir kirin ile çalıştın mı?
Le Kirin dit que mes souvenirs ont été effacés et qu'ils ne reviendront jamais.
Kirin'in dediğine göre anılarım gitmiş ve geri gelmeyecekler.
425 ) } Oui.
Bende Kirin Sanat Okulu ismini düşünmüşüm.
425 ) } C'est ce que vous enseignez à vos élèves?
Sen Kirin'in en iyi idman öğretmenisin.
J'ai écrit les paroles mais un groupe de Kirin l'a jouée et Ry An l'a chantée.
Merhaba. Bayanlar önden.
Bonjour à moi-même Bonjour à moi-même
Tamam bende mini etek giyip gezeceğim ve kaşlarımı aldıracağım Kirin Sanat Okuluna girersen. Tamam. bende mini etek giyip, kaşlarımı aldıracağım ve SNSD gibi dans edeceğim eğer sen avukat olursan.
425 ) } Une célèbre compositrice se doit d'être à l'école des Arts de Kirin.
Senin hayalin, senin perin... Atla hayalindeki arabayla yarış.
425 ) } Que serait l'École des Arts Kirin sans Shin Hye Sung? pas vrai?
Bu doğru, seni seviyorum, sana inanıyorum...
J'ai piqué du nez dans le parc l'autre jour, et des gamins ont écrit "Lave-moi" dans la crasse de mon vagin.
Geçenlerde parktan geçiyordum ve çocuklar vaginamdaki kirin üzerine "beni yıka" yazdılar.
Et il y a de la boue.
Üstelik kirin toprağın içinde olacağız!
Oui, il faut la nettoyer pour la protéger des germes. Des germes?
- Evet, mikroplardan korunmak için kirin temizlenmesi gerekli.
Cassez chaque mur si c'est nécessaire.
Gerekirse her duvari kirin.
C'est la marque du Kirin Tor.
Kirin Tor'un işareti bu.
Mes parents m'ont donné au Kirin Tor quand j'avais 6 ans.
Ben daha 6 yaşımdayken ailem beni Kirin Tor'a verdi.
C'est un honneur pour une famille d'offrir son enfant au Kirin Tor.
Kirin Tor'a çocuk sunmak bir aileye onur verir.
Nous avons besoin de l'aide du Kirin Tor, maintenant.
Karin Tor'a yardım etmeliyiz, hemen.
Une entité venant d'une époque où le Kirin Tor n'existait pas.
Kirin Tor'un varlığından önce bile var olan bir mevcudiyet.
Tu sais que le Kirin Tor ne le peut pas.
Kirin Tor'un göremediğini senin gördüğünü biliyorum.
- Le Kirin Tor.
- Kirin Tor'a gittim.
C'est le déménagement.
Kirin açılması.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]