Translate.vc / французский → турецкий / League
League перевод на турецкий
370 параллельный перевод
Gonflez-moi ça! Style Major League!
Manşet gösterişli olsun!
A propos de la Drama League et de l'article du Post.
Onları senle konuşalım istedim. İşte, birlik için bir dram yayını var.
Passons à la National League.
Şimdi Ulusal Lig'e geçiyoruz.
Le Socrate des meilleures universités!
lvy League'in Sokrates'i.
Mais Phil Sutcliff a proposé de m'héberger à l'Union League Club.
Daha sonra dernek binasında Phil Sutcliff bana bir yer ayarladı.
13 h, déjeuner avec Harriet Dorrn de la Police Athletic League.
Saat 1'de, Polis Atletizm Derneğinden Bayan Harriet Dorrn'la öğle yemeği yiyeceksiniz.
Je vous remercie, Mme Dorrn, au nom de la Police Athletic League.
Kendim ve Polis Atletizm Derneği adına ben sizlere teşekkür ederim Bayan Dorrn.
Faut jouer défensif dans cette league.
Bu ligde defans oynamalısın.
Je donnerai la moitié de l'argent à la Sté des Nouveaux Dramaturges.
Paranın yarısını New Dramatists'League'e vereceğim.
Elle supportait mal les gens trop bourgeois.
Ivy League'in kuzularıyla arası pek iyi değilmiş.
La saison suivante, il remporta 18 parties dans la Big League du ciel.
Ertesi sezon cennetteki büyük ligde tam 18 oyun birden kazandı.
"La petite ligue des champions".
"All-star Little League Shortstop."
Dis-moi, Junior, pourquoi n'es-tu pas dans ta grande école à faire Dieu sait quoi?
Evet söyle bakalım Junior, neden şu anda Ivy League okulunda diğer zengin çocuklarla değilsin?
Fais-moi plutôt entrer à Harvard, amen.
Ivy League Okulu'na erken kabul edileyim ve lütfen Harvard olsun.
Plus de 75 pour cent d'entre eux intégrèrent la Ivy League.
Bunların % 75'ten fazlası, Doğu eyaletlerin prestijli üniversitelerine girdi.
Comparé à une école d'Ivy League ou à des matchs de play-off de la NBA, c'est vraiment facile comme tout.
Prestijli bir üniversiteye ya da NBA play off maçlarına girmekle kıyaslanırsa çocuk oyuncağı.
DeNunez continua mais ne joua jamais en Major League.
DeNunez 3. ligde oynadı ama profesyonel olmadı.
Batman, Green Lantern, Wonder Woman...
Ve bu bütün Justice League Batman, Green Lantern, Wonder Woman.
L'American League.
- Amerikan Liginde. - Merak ettim de.
C " est un cadeau de la Junior League.
Bu saat, "Gençlik Ligi"'den hediye.
Comment as-tu réussi à entrer dans un collège aussi prestigieux?
Böyle bir Ivy League Okulana girmeyi nasıI başardın?
Après les vérifications d'usage, ll s'avère que votre casier est vierge, que vous venez d'une bonne famille, que vous sortez d'une grande université, et que vous ne travaillez pas.
Yani... Bir geçmiş kontrolü yaptığımızda. sizin lekesiz temiz bir sicile sahip olduğunuzu iyi bir aileden geldiğinizi Ivy League Okulu'ndan mezun olduğunuzu....... ve şu an işsiz olduğunuzu görüyoruz. Yalnız bu en iyilerimizin bile başına gelir.
- C'est la All-Star League.
- Yıldızlar takımı.
Après la 7e manche, la Ligue Nationale de Baseketball vous propose un clin d'œil à nos amis des mers du Sud. Viva Calypso!
7. devreden sonraki eğlence bölümü için National Baseketball League sizlere, güney deniz komşumuzdan bir selam olarak Viva Calypso'yu sunar!
Au nom de la Ligue Nationale de Baseketball, je remets aux Beers la coupe Denslow de cette année.
National Baseketball League adına Beers'e bu yılın Denslow kupasını veriyorum.
Dawson, si on avait des enfants, ils seraient BCBG.
- Dawson, eğer çocuklarımız olsaydı Ivy League'de olurlardı ( Amerikanın en iyi 8 üniversitesinin oluşturduğu topluluk ).
Je vous conseille de venir... à moins que vos parents n'aient légué... une aile ou deux à l'une des grandes universités... et, dans ce cas, votre avenir tragique, aristocratique... et alcoolique est déjà scellé.
Size tavsiyem çalışmaya katılmanız. ... sizin trajik, doğu yakası aristokratı, sosyal alkolik kaderinizi garantileyecek... bir şey yapmamışsa, mesela Ivy League'den bir üniversiteye bir ya da iki ek bina tahsis etmemiş ise.
La fondation du droit à la vie dans l'Illinois... va donner son match de base-ball bi-annuel... contre la ligue du comté de Cook... dimanche prochain à 2h00.
The greater Illinois Chapter of the Right to Life Foundation... will be holding its biannual soft ball game... against the Cook County... Pro-Choice League next Sunday at2 : 00.
Sais-tu comme c'est balaise d'être dans la NBA et dans la Major League?
Kaç sporcu hem NBA'de hem de dünya şampiyonasında aynı anda oynar ki?
Je suis bien dans la Cactus League.
Kaktüs liginde oynamayı seviyorum.
Le premier négro black coloré de l'American League.
Amerikan ligindeki ilk zenci oyuncu.
Vous êtes avec la légende de la Negro League, Josh Exley, disparu au cours d'une saison où il avait fait 60 home run.
Yanınızda Zenci Ligi'nin efsanevi oyuncusu Josh Exley var. 60 sayı turu yaptığı sezonda, esrarlı bir şekilde ortadan kaybolmuş.
Chaque année, dans certaines universités prestigieuses, L'élite des étudiants est admise dans des sociétés secrètes.
Her yıl "Ivy League" kollejinde, elit bir grup öğrenci "Gizli Topluluklara" katılması amacıyla seçilir.
Human League. Ils font aussi de bonnes chansons. League of Nations.
Mit pozisyonu, misyoner pozisyonu ve Birleşmiş Milletler pozisyonu.
Tu veux que je sois ta fille parfaite, de junior league, qui fait des bals de charité, et qui devient la compagne d'un banquier, comme toi.
Sen benim, senin küçük mükemmel tatlı kızın olmamı ve hayır baloları vermek için büyümemi ve bir bankacının kapatması olmamı istedin. Senin olduğun gibi.
J'étais le receveur de Fernando V, alenzuela, à la Sonora League, au Mexique.
Evet, Fernando Valenzuela Meksika'da, Sonora liginde oynarken onunla aynı takımdaydım.
Alors, ça vous tente? L'ambiance de l'Ivy League?
Seçkin bir üniversite ortamı size çekici gelmiyor mu?
Je sais tout ce qu'il y a à savoir sur les femmes de l'Ivy League.
Seçkin üniversitelerde okuyan kızlar hakkında bilmediğim yok.
Sang-min est diplômé de l'Université d'Ivy.
Sang-min, Ivy League Üniversitesinden mezun olmuştur.
J'ai dit que La ligue des droits de l'homme serait plus connue que les Beatles.
Ben Human League'in Beatles'dan daha büyük olacağını söylemiştim.
Le camion transportait du matériel militaire, et on parle là de la'champion s league'de l'armement.
Kamyon, ordu silahlarını taşıyormuş. Bahsettiğimiz silahlar, orta sınıf...
Voilà celui qui a causé le dommage. J'avais un coloc en 1re année de fac à Edmonton qui est parti jouer pour la Swedish Elite League.
Üniversitedeki ilk yılımda İsveç Elite liginde oynayan Edmonton'lu bir oda arkadaşım vardı.
Son but est de nous aider à passer le processus difficile de postuler et de rentrer dans la bonne université. Mes conférenciers sont Jim Romaine, en charge des admissions à Princeton et la consultante des universités de l'Ivy League, Rose Samuels.
Konuklarımız Princeton Üniversitesi..... öğrenci kabul bölümünden Jim Romaine ve prestijli okullar için danışmanlık yapan Rose Samuels.
C'est la league mineure Pourquoi t'es venu?
Ben özlemeyeceğim.
Précédemment...
"Justice League'in önceki bölümlerinde..."
À cause de vous, adieu les grandes écoles.
Artık Ivy League okullarından hiçbirine gidemeyeceğim.
Certains étaient de vrais fachos. Ton groupe actuel, le Urban Housing League.
Şu anki grubunun, Kent Konut Birliği'nin olayı nedir?
On connait "Ecosse, Nouvelle vie", l'Alliance des enfants à naître ", "La Ligue de Protection des Innocents" en est la branche politique.
Konumuz açısından, New Life Scotland *, Unborn Alliance * bizi ilgilendirir ve Innocents'Protection League * bunun bürokratik kanadı.
Toi, tu joues dans une autre league que la nôtre.
Çok farklı bir oyunun peşindesin.
Si tu restes du bon coté, c'est un allé simple a une école de ligue.
Eğer onun iyi tarafında olursan, bu Ivy League okuluna gitmek için tek şanstır.
ça commençait à être bien. Tu plaisantes?
Öyle görünüyor ki şımarık, zengin sosyete kızının aksine, annenin gözünde babanla ve Ivy League'deki ( Kuzeydoğu Amerika'daki 8 üniversitenin oluşturduğu bir grup ) abinle tanışmaya değerim.