Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Loft

Loft перевод на турецкий

666 параллельный перевод
J'ai été gardien de la paix, vingt ans dans la Criminelle, mais dans une vie d'enquêtes et d'interrogatoires, je ne crois pas avoir vu un menteur aussi acharné que vous.
Çatışmaların içinde bulundum. Safe and Loft Birliğiyle çalıştım... 22 yıldır da cinayet masasındayım. Fakat siz, sorgu ve soruşturma hayatım boyunca karşılaştığım... en büyük ve en istekli yalancısınız galiba.
Je suis impatiente que tu voies le loft.
Çatı katını görmen için sabırsızlanıyorum.
On doit rendre le loft à Noël, de toute façon.
Noel'de çatı katından ayrılmak zorunda kalacağız, bu çok saçma.
Il a habité dans le loft avec toi, hein?
O çatı katında birlikte yaşıyordunuz, değil mi?
La vue sur le World Trade Center depuis mon loft.
- Çatı katımdan sana ticaret kulelerinin manzarasını göstermek istiyordum.
- Au loft. Avec Blair.
Blair'in dairesinde.
Il veut te voir pour commander la peinture du loft.
Tablo fiyatları hakkında görüşmen şart.
Il doit être dans le loft, et tu dois le retrouver.
Giyinme odasında bir yerde olmalı. Bilmiyorum.
Et on pourrait se retrouver au loft ce soir vers 21h.
Sonra da bu gece saat dokuz gibi evde buluşuruz.
- A mon loft.
- Benim çatımda.
Je suis rentrée dans mon luxueux loft.
Sonra da lüks evime gittim.
Je vis dans un loft, en ville.
Şehir'de bir çatı katında yaşıyorum.
Papa paie le loft hors de prix et finance la luxueuse vie de bohème tant que le fiston reste en thérapie.
- Baba pahalı bir çatı katı dairesinin kirasını öder.. ve çok pahalı artistik bir yaşam biçimi, ufaklık terapiye devam ettiği sürece.
Il dit qu'il était seul dans son loft.
Casey dışında. Çatı katında yalnız olduğunu söyledi.
Un couple dans un loft, il y a un an...
Bir yıI önce çatı katında bir adamla bir kadının başına gelenleri.
Tu veux dire, ce loft pourri?
Şehir merkezindeki yerden mi bahsediyorsun?
Mon loft new-yorkais aussi.
New York'taki çatı katı da öyle.
J'ai trouvé un loft pour ta mère.
Tavan arasına efendim.
Les 250.000 dollars que le FBI a trouvés dans ton loft.
FBI`ın senin tavan arasında bulduğu 250.000 dolar.
J'avais un loft à New York, mais je dois dire que la salle de bains n'était pas exposée aux regards.
New York'ta bir çatı katım var. Ancak söylemem gerek, banyosu tüm odaya bakar bir konumda değildi.
J'ai tout ce qu'il faut dans mon loft.
İhtiyacımız olan her şey dairemde.
2900 dollars pour un loft à Noho.
2.900'e NoHo'da çatı katı.
2300 dollars pour un loft à soho.
2,300'e SoHo'da çatı katı.
C'est mon loft.
Burası benim fakiranem.
Tu n'étais pas au loft.
Dükkana gittim ama yoktun.
On ira dans mon loft à New York.
O zaman benim çatı katıma gideriz.
- Perce le mur, t'auras un loft.
- Abartma.
- Il n'est pas au loft?
- Evde değil mi yani?
Je te vois au loft.
- Evde görüşürüz, tamam mı?
Ecoute, je vais retourner au loft.
Pekâlâ, bak, ben eve gidiyorum.
Tu es sûre que tu ne veux pas venir au loft?
Benimle eve gelmek istemediğine emin misin?
Euh... "de l'entrepôt à notre chambre La transformation d'un loft Tribeca"
Merkezden bizim eve, stüdyo evi dönüşümü...
Il a dû... il a dû lire l'article et aimé ce que j'ai fait pour le loft.
Gazetede anlattığım tavanarasını görmüş ve beğenmiş olmalı.
Ouais, le loft.
Evet, tavan arası.
Ouais, ouais. C'était un loft que j'ai fait y a un mois.
Evet, bir ay önce kadar yaptığım tavan arasıydı.
c'est plus passionnant que le loft!
"The Real World : Seattle" dan bile güzele benziyor.
Je traîne tous mes profs au loft.
Tüm hocalarımı arka tarafa götürürüm.
J'y ai un super loft.
Orada bir evim var.
- Le loft.
- Evi mi.
Un instant. Alors, je te fais visiter le loft demain?
Yarın eve bakmaya gidecek miyiz tatlım?
Tu as parlé du loft à Matteo?
Matteo'ya evden söz ettin mi?
Je l'avais appelé toute contente, pour lui parler du loft, et cet imbécile me dit qu'il ne vient plus à Londres.
Onu mutlu bir şekilde aradım evden söz edecektim ama o gelmek istemiyorum dedi.
Puis je nous ai trouvé une super grande maison, mais tu nous as fait virer de Loft Story.
Daha sonra bize o muhteşem sahil evini buldum ama sen bizi Gerçek Dünya'dan kovdurdun.
Randal va se faire son propre Loft Story.
Randal kendi Gerçek Dünya'sını açacak.
Bienvenue au Loft de Randal.
Randal'ın gerçek dünyasına hoş geldiniz.
Tu as... un beau loft.
Evin güzelmiş.
Il habitait un loft dans le Village, plein de drapeaux...
Köyde güzel, mutlu bayraklarıyla beraber bir çatı katında yaşıyordu.
C'est un cercueil, pas un loft!
- Rose, bu bir tabut, ev değil.
On a appelé le loft.
Nerede olduğunu biliyor musun?
Ca doit être le loft.
Tavan arası olmalı.
Je suis dans le loft!
Evden arıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]