Translate.vc / французский → турецкий / Loves
Loves перевод на турецкий
100 параллельный перевод
Il a joué dans "Luther" et "Nobody Loves An Albatross". Il fait surtout de la télé et de la radio.
Luther ve Kimse Albatros Sevmez adlı iki oyunda pek çok TV ve radyo eserinde.
Commence avec "You're Nobody till Somebody Loves You".
Bir, iki. Şova "You're Nobody Till Somebody Loves You" yla başlamanı istiyorum.
À Atlantic City, j'ouvrirai avec "You're Nobody till Somebody Loves You"
Atlantic City'ye gittiğimizde, şovuma "You're Nobody Till Somebody Loves You" yla başlayacağım.
Maintenant je chante "When A Man Loves A Woman" de Marvin Gaye...
Şimdi Marvin Gay'in,'Bir erkek bir kadını sevince'sini mırıldanıyorum.
Il m'aime
# He loves me
Sans parler de Joanie Loves Chachi.
Bir de Joanie, Chachi'yi Seviyor vardı.
Dans le prochain Tout le monde aime Raymond.
Everybody Loves Raymond'da gelecek bölümde :
Dans le précédent Tout le monde aime Raymond.
Everybody Loves Raymond'da geçen bölümde :
Il n'y a rien de mieux que quand il chante When a Man Loves a Woman.
Bahse girerim, "When a Man Loves a Woman"'ı... orjinalinden daha iyi yorumluyor.
"She Loves You", tu connais?
"She loves You" ya ne oldu?
Tandis qu'elle marchait vers l'autel, un saxophone jouait "When a man loves a woman".
Koridorda yürürken saksafonla, "Erkek kadını sevdiğinde" şarkısı çalınıyordu.
Comment ça va? Toujours la phase'Joanie loves Chachi'?
Hâlâ "Joanie Loves Chachi" filmdeki gbi misiniz?
- Je peux chanter "She loves you".
"Seni seviyor."'u Almanca söyleyebilirim.
Lors du dernier épisode de Tout le Monde aime Raymond...
Everybody Loves Raymond'ın geçen bölümünde...
Il aime qui?
- Kim Loves? Bianca?
Who loves ya, baby?
"Seni kim seviyor bebeğim?"
I love you Like the thunder loves the lightning
Seni, gök gürültüsünün yıldırımı rüzgarın yağmuru sevdiği gibi seviyorum.
Everybody Loves Raymond.
Herkes Raymond'ı Sever.
Mork et Mindy, Laverne et Shirley, et Joanie aime Chachi.
"Mork ve Mindy, Laverne ve Shirley", ve "Joanie loves Chachi".
Les rediffusions de Tout le monde aime Raymond ont un succès fou.
"Everybody Loves Raymond" dizisinin tekrar bölümlerini bile daha çok kişi izliyor.
# You're nobody till somebody loves you #
# Biri sevene dek seni, bir hiçsin #
# You're nobody till somebody loves you #
# Biri seni sevene dek, bir hiçsin # # Kendine birini bul #
Tout le monde aime Raymond Hé!
- Everybody Loves Raymond.
Traduction et Relecture :
Brenda Lee - Everybody Loves Me But You
Le mariage, c'est comme cette émission, mais en sérieux et tendu.
Evlilik Everybody Loves Raymond'ın komik olmayan, gergin bir çeşitlemesi gibi.
Cet automne, si vous avez aimé Everybody Loves Raymond, alors vous allez encore plus aimer son frère Robert, dans "Robert."
İşte geliyor, eğer "Herkes Raymond'u Sever" i sevdiyseniz, o zaman onun kardeşi Robert'ı daha çok seveceksiniz.
Ray Romano, le gars d'Everybody Loves Raymond.
Ray Romano, Everybody Loves Raymond'daki adam.
Les dépositions des témoins de la soirée commencent à ressembler à un épisode de "Tout le monde aime Jay".
Partidekilerin ifadeleri "Everybody Loves Jay" in bir bölümü gibi geliyor kulağa.
Everybody loves a winner
* Herkes sever kazananları *
Someone who loves you Tender like I do.
*... benim gibi hassas birini... * *... asla bulamayacaksın *
Whoa, l'm not bragging on myself, baby'cause l'm the one who loves you when there s no one else
* Kendimi övüp durduğum yok bebeğim * * Çünkü seni seven benim, başka birisi değil... *
{ / a6 } Cette unique personne qui chante qu'elle m'aime
{ / a6 } The only person who sings that she loves me
Laisse Seung Mi et le Sun Woo Hwan qu'elle aime se marier.
Let Seung Mi and the Sun Woo Hwan that she loves get marry.
She loves to laugh She loves to sing
* Çok sever gülmeyi * * Çok sever şarkı söylemeyi *
She loves the lovin'things
* Çok sever sevmeyi *
l'm just a poor boy, nobody loves me
* Ben zavallı bir çocuğum, kimse sevmez beni *
Like a flower loves the spring
Çiçekler gibi seviyorum
Loves to sing
Ben de seni seviyorum bebeğim
Like a schoolboy loves his bag
Bir öğrencinin çantasını sevdiği kadar seviyorum
Désolée d'être une vraie femme, et non une nymphomane obsédée comme les trainées de Everybody Loves Raymond.
Üzgünüm, ben gerçek bir kadınım, Everybody Loves Raymond'daki azgın ve erkek delisi New York'lu kaltaklar gibi değilim. Vay be.
Papa Loves Mambo? "
" Babacık dansa bayılır.'"
John et moi disions : "Ça donne ça..." She loves you, yeah, yeah ou autre chose.
John ve ben : "Şarkı * * Seni seviyor, evet * *" diye gidiyor derdik.
Si j'étais une femme, j'aimerais être sa petite amie, pour me promener avec lui main dans la main au parc, faire des câlins lovés l'un dans l'autre, et le regarder dans les yeux le matin au petit-déjeuner.
Kadın olsaydım, severek onun arkadaşı olurdum, onunla el ele parkta gezinti yapardım, onunla kucak kucağa uykuya dalardım ve sabahları kahveleri yudumlarken gözünün derinliklerinde kaybolurdum.
Tout le monde aime Hypno-Crapo!
Everybody Loves HypnoToad!
C'est compliqué.
I love he she he he she it loves, komplikedir yani.
Non.
Evlilik, Everybody Loves Raymond dizisi gibi.
Le mariage, c'est Everybody Loves Raymond, sauf que ce n'est pas drôle.
Ama komik değil.
* ( Georges Gershwin ) "He loves and she loves"
Sipariş almam lazım.
Regardez, nous sommes ici, lovés sur notre belle planète la Terre, réchauffés par notre étoile la plus proche, le soleil.
İşte kendi kozasındaki güzel gezegenimiz Dünya en yakın yıldızımız Güneş'in ışınları tarafından ısıtılmış bir halde karşınızda.
She loves to move
* Çok sever hareket etmeyi *
She loves to groove
* Çok sever dans etmeyi *