Translate.vc / французский → турецкий / Marissa
Marissa перевод на турецкий
1,294 параллельный перевод
Difficile de comprendre pourquoi cette compassion aveugle attriste Marissa. Tu devrais..
Böyle kör bir ihtirasın Marissa'yı üzdüğünü anlamak güç.
Tous les jours c'est comme si Marissa et moi nous nous battions à propos de ce gars.
Hergün Marissa ve ben, bu herif için kavga ediyoruz.
Ou bien je sais pas tu pourrais apprécier tes disputes avec Marissa, des etincelles qui volent, son ying et ton yang c'est mieux dans une relation en fait j'imagine!
Veya Marissa ile tartışmanın tadını çıkar. Kıvılcımlar çıksın. Onun "yin" i senin "yang" ına karşı.
- Pas moi avec Marissa c'est sûr!
- Marissa ile benim değil. Orası kesin!
Marissa!
Marissa!
Marissa et moi avons exactement le même emploi du temps, c'est dingue!
Marissa ve benim, sanki aynı ders programımız var. Ne garip?
Avant d'avoir eu Marissa, j'ai dû faire beaucoup de décoration.
Marissa'yı doğurmadan önce, birçok tasarım işi yaptım.
Tu as eu Marissa à 18 ans!
Sen, Marissa'yı 18'inde doğurdun.
Et t'as besoin que Marissa t'aide?
Ve senin de yardım için Marissa'ya mı ihtiyacın var?
Et Marissa l'aide pour son français.
Garip. Fransızcada yardıma ihtiyacı varmış.
S'il essaye quoi que ce soit contre Marissa.
Eğer Marissa'ya birşey söyleyecek olsam...
J'étais concerné... pour Marissa.
Endişeleniyorum... Marissa için.
- Tu ne peux pas l'aider, tu ne peux même pas t'aider toi même.
- Marissa'ya yardım edemezsin. Kendine bile edemiyorsun.
Aujourd'hui j'ai vu Oliver donner une lettre à Marissa qu'elle a mis dans son casier.
Bugün Oliver'ı Marissa'ya bir mektup sverirken gördüm. Dolabına koydu.
Marissa t'a demandé de l'envoyer?
Marissa da senden postalamanı mı istedi?
Oliver n'a rien fait à Marissa à part être son ami!
Oliver, Marissa'ya hiçbirşey yapmadı. Onunla arkadaş olmaktan başka.
Cest la lettre de Marissa que tu as volé dans son casier et lue
Bu Marissa'nın mektubu. Sen dolabından çaldın ve okudun.
Tu connais le code de Marissa!
Marissa'nın şifresini bilmen yani!
Marissa et moi pensions aller faire du camping dans les montagnes de Santa Monica, tout le groupe...
Marissa ve ben Santa Monica dağında kamp yapmayı düşünüyoruz, tüm ekip...
Il est là pour Marissa!
Marissa için mi burada?
- Même Marissa semble marrante!
- Hâtta Marissa bile komik olur!
A quelle heure Marissa vient nous chercher parce que je vais peut être y aller un peu plus tôt avec Anna.
Marissa seni ne zaman almaya gelecek? Erkenden Anna ile buluşacağım.
Marissa ne viendra pas me chercher.
Marissa beni almayacak.
J'ai entendu dire ce qui s'est passé entre toi et Marissa.
Marissa ile aranızda olanları duydum.
Tu crois que je suis là à cause de Marissa?
Buraya Marissa için geldiğimi mi sandın?
Mais Marissa et moi, on s'entend bien.
Ama Marissa ve ben, iyi anlaşıyoruz.
Je suis désolé mais toi et Marissa... vous êtes de 2 mondes différents.
Üzgünüm, ama sen ve Marissa hadi ama adamım. Siz ayrı dünyaların insanısınız.
Si Marissa et toi vous êtes OK, c'est qu'avec Theresa c'est fini? Oui, oui. Theresa et moi, tout à fait.
Marissa ile aranın düzelmesi, Theresa ile ilişkinin tamamıyla bittiği anlamına mı geliyor?
Je pensais à Marissa.
Başka kim olabilir? Ben Marissa'yı düşünüyordum.
Je ne suis pas vraiment la personne préférée de Marissa en ce moment.
Şu anda Marissa'nın en sevdiği kişi olduğumu hiç sanmıyorum.
Et si tu as d'autres questions, demande à Marissa.
Başka bir sorun olursa Marissa'ya sor.
Elle est supposée pleurer et il est supposé faire la tête.
İyi de Marissa'nın ağlaması Ryan'ın da düşüncelere dalıp gitmesi gerekiyordu.
Mais Marissa, elle va bientôt arriver.
Ama Marissa birazdan eve gelir.
Oui, Marissa ça va vraiment bien se passer.
Gerçekten çok güzel geçecek.
Marissa va bientôt arriver.
Seç birini. Marissa birazdan gelir.
Marissa, je peux te parler...?
Marissa. Seninle konuşabilir...
Je suis là parce que Marissa m'a invitée.
Marissa tarafından davet edildiğim için geldim.
- Hey, Marissa. - Hey, Kirsten.
- Merhaba Marissa.
Ne crois-tu pas que tes excuses devraient être dirigées ailleurs disons, vers Marissa?
Bu özrü başkasına mı dilemen gerekiyordu? Mesela Marissa'ya?
- Le pingouin aime Marissa!
- Penguen Marissa'yı seviyor!
- avec Marissa?
- Marissa'yla mı?
Marissa et moi allons au bal en amis, on pourrait tous y aller ensemble.
Marissa ve ben arkadaş olarak gidiyoruz, hepimiz beraber gidebiliriz.
Je sais qu'on a eu des différents par le passé, mais maintenant que Marissa et toi êtes de nouveau ensemble...
Şimdi sen ve Marissa'nın tekrar birleştiğini biliyorum. Aslında, biz...
Quoi? embarrasser Marissa?
Ne, Marissa'yı utandıracak mısın?
Faut que j'attende que DJ et Marissa aient fini de se bécoter alors...
Pekala, ben Marissa ve DJ'in randevularını bitirmesini bekleyeceğim...
Hey, comment Marissa accepte son nouveau beau-père?
Marissa'nın yeni üvey babasıyla arası nasıI?
Marissa et moi serions de la même famille, je sais pas.
Ben de Marissa ile akraba olacağım.
C'est Marissa.
Marissa gelmiştir.
- Marissa, c'est vrai?
Marissa.
Tu voles la voiture de Marissa?
Aksesuar kullanma demiyorum ama Marissa'nın arabasını mı çalıyorsun?
Marissa?
Marissa?