Translate.vc / французский → турецкий / Marriott
Marriott перевод на турецкий
168 параллельный перевод
Qui vous a affranchi?
Beni kim cilaladı bay Marriott?
Je regrette.
Korkarım sizin için bir şey yapamam bay Marriott.
Vous ne saviez rien de lui. Ni de cette transaction.
Marriott hakkında hiçbir şey bilmiyordun ne kadar para taşıdığını bilmiyordun alacağı şeyin ne olduğunu bilmiyordun.
Dites que je l'ai tué avant de m'assommer! Et que j'ai caché l'argent!
Marriott'un beynini patlattıktan sonra, enseme bir darbe indirmeden hemen önce... parayı çalıların arasına saklamıştım.
Laissez les copains de Marriott.
Ve Marriott'un arkadaşlarından da uzak dur.
La police est muette sur l'affaire Marriott.
Polis Marriott davasında hiç yardımcı olmuyor. Merak ediyorum da...
Vous saviez à qui appartenait le jade?
Marriott size satın alacağı yeşim taşının sahibini söylemiş miydi?
Marriott ne m'a rien dit.
Hayır, yeşimin kime ait olduğu bana söylenmedi bayan Allison.
Vous connaissiez bien Marriott?
Marriott'ı uzun süredir mi tanıyordunuz?
Je ne leur ai parlé que de bijoux.
Dün gece onlara tek söyleyebildiğim Marriott'un bazı mücevherleri geri almaya çalıştığıydı.
Car je veux savoir qui a tué Marriott.
Yeşimle, artık öğrendiğim için ilgileniyorum çünkü, beni saymazsak, Marriott'u kimin öldürdüğünü bilmek istiyorum
Marriott parlait d'une femme.
Marriott'tan öğrendiğime göre bir kadına aitmiş.
Quelle somme avait Marriott?
Marriott'un zarfında ne kadar para vardı?
Il y avait d'autres Marriott, des gigolos, comme lui.
Şu an için hayır. Kaç Marriott daha var? Sizi dansa götüren şirin erkekler?
Ils vous pensaient lié avec Marriott.
Marriott'u tanıyorsam, sizi de tanıyor olmam gerektiğini farz ettiler.
Marriott faisait chanter les femmes.
Marriott kadınlara şantaj yapıyordu.
Vous imaginez ainsi mon amitié avec Marriott.
Demek Marriott'la beni böyle tasvir ediyorsun.
Marriott a peut-être essayé de vous doubler pour son compte!
Marriott kendine hakim olamayıp bir özel detektif tutmuş olabilir.
Que faisiez-vous dans ce sentier? Quand Marriott a été tué?
Marriott öldürüldüğü gece orada ne arıyordun?
Je n'ai pas tué Marriott.
- Marriott'u ben öldürmedim.
Vous aviez surpris la combine d'Helen et Marriott au sujet du jade.
Yöntemlerinden yola çıkarsak, Marriott ve Helen'e yeşimle ilgili bir takım hazırlıklar yaparken kulak misafiri oldun.
Vous saviez qui était Marriott.
Birlikte olduklarını biliyordun.
Voir sa femme avec Marriott devait le faire souffrir.
Karısıyla vakit geçiren bir adam... Marriott gibi biri : İşte bu onu incitir.
S'il l'a tué. Vous le protégez.
Marriott'u öldürmeye karar vermişse O'nu korursun.
Marriott l'avait sur lui.
- Marriott'un üzerinde buldum.
Marriott était son public-relations.
- Sanırım Marriott onun bağlantısıydı.
Marriott devait racheter un collier de jade d'une valeur de 100000 $ pour une cliente d'Amthor.
Marriott'un geri alacağı mücevher yeşim bir gerdanlıkmış... ve Amthor'un hastalarından birine aitmiş. Değeri de 100,000 dolar civarında.
Si Marriott a voulu doubler Amthor, il a raté son coup.
Marriott, Amthor'u aldatmaya çalışmış olabilir. Bilemiyorum, ama yüzüne gözüne bulaştırmış.
De toute façon, Randall est sur la piste d'Helen et Marriott.
- Sakin ol. Randall, muhtemelen Marriott'la Helen arasında bir şeylerin kokusunu aldı.
Ils s'intéressent à ma maison sur la plage, louée à M. Marriott.
Esas olarak plaj evimizle ilgileniyor gibiydiler. Bay Marriott'a kiralamıştık. Banka üzerinden kiraya verilmişti.
Je ne dis pas que vous avez tué Marriott, mais vous auriez pu.
Marriott'u öldürdünüz diyemem. Ama yapabilirdiniz. İyi ve modası geçmiş bir sebepten ötürü.
Mieux que pour ce Marriott qui a été tué.
Bilmiyorum, zaten devam edeceğim. Çünkü beni kiralayan adam öldürüldü.
Vous pensez qu'il a tué Marriott.
Onun Mariott'u öldürebileceğini düşündüğünü varsayabilirim.
Votre père aime Helen, Marriott l'a fait souffrir.
Baban Helen'i gerçekten seviyor. Bunu görebiliyorum. Marriott onu incitmiş.
Vous craigniez qu'à mon tour je remplace Marriott. Vous avez essayé de me neutraliser.
Ortaya çıktığımda benim de Marriott gibi olmamdan korktun ve beni satın almaya çalıştın.
Je ne pensais pas Marriott si intime d'Amthor.
Marriott'la ilk tanıştığımda, Amthor'a bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum.
Cela pouvait être Marriott.
Onun bildiklerini bilen biri. - Marriott olabilir.
Par Marriott.
Mariott'un yardımıyla.
Marriott croyait le jade volé.
Marriott'a gerdanlığın çalındığını söyledin. Neden?
Et Marriott est mort.
- Marriott bunu yuttu mu?
Marriott était effrayé d'avoir à tuer un détective, celui recommandé par Mrs. Florian.
Mariott korkmuştu çünkü meraklı bir detektifi öldürmeyi kabul etmişti bayan Florian'ın kendisine telefonda bahsettiği detektifi.
Et Marriott, s'il n'avait pas eu si peur, aurait compris. C'était une brillante idée.
Ve Marriott aptalca bir korkuya kapılmamış olsaydı ikimizi de uçuruma sürüklediğini anlayabilirdi.
J'ai pourtant manqué d'y rester!
Yine de neredeyse yaptın. - Az kalsın Marriott gibi ölüyordum.
Je voudrai discuter un peu Mon nom est Lindsay Mariott
Bir sorunu görüşmek istiyorum. Ben Lindsay Marriott.
Je ne pourrai pas faire grand chose, Mr Marriott
Yapabileceğim pek bir şey yok, Bay Marriott.
Je me forçais à penser à mon nouveau client, Marriott
'Kendimi yeni müvekkiIim Marriott'u düşünmeye zorladım.'
Pourquoi celle de Marriott?
Araban neden Marriott'ın mekânındaydı?
Marriott voulait l'argent et m'a pris comme bouc émissaire
Marriott parayı istiyordu ve beni yutulabilecek biri sandı.
A la place, il a tué Marriott pas moi, parce qu'il il a pensé que vous tomberiez dans le panneau
Ortağı ikili oynayıp Marriott'ı öldürdü. Beni öldürmedi çünkü sizin, olayı bana bağlayacağınızı anladı.
Faut qu'on en sache plus sur Marriott avant d'avoir besoin de toi
Sana tekrardan ihtiyacımız olmadan önce Marriott hakkında daha fazla şey bulacağız.
Et en Marriott?
- Marriott'a güvenmiş miydiniz?