Translate.vc / французский → турецкий / Matte
Matte перевод на турецкий
143 параллельный перевод
Ça s'appelle un "travelling matte".
İşte buna yol arkadaşı denir.
- Matte un peu ça. - Vite.
- Şuna bakar mısın, dostum?
Deux : Il se rend et crie "matte".
İki, rakibiniz dövüşü bırakır ve "mate" diye bağırır.
Matte!
Mate.
Matte un peu cette montre!
Vay canına, şu saate bakar mısın?
Matte la jolie lumière.
Şu çekici ışığı izle.
Matte ça, ça fait envie hein?
Baksana, bebek gibi!
Matte ou papier glacé?
Mat mı olsun parlak mı?
Matte.
Mat olsun.
- Rayanne Graff nous matte.
- Rayanne Graff gözlerini bize dikti.
- Tek-mate Bra'tac.
- Tek-matte Bra'tac.
Matte-moi un peu cette gonzesse!
Hatuna bak!
Matte sur le canal 9.
Dokuzuncu kanalı aç.
Teal'c, tu peux faire les présentations? C'est inutile.
Tal matte, Teal'c. Tal matte. Teal'c bizi tanıştırsan diyorum?
Tal matte, mon amour. T'ai-je dérangé? Il est tard, tu devrais te reposer. J'avais hâte de parler avec toi. Ensemble.
Beraber.
tek matte, bra tac.
Tek matte, Bra'tac.
Matte-moi ces gros lolos.
Hadi bu torpidoları dolduralım. Ellen.
Matte-moi cette salope.
Baksana... Bak şu taze amcığa.
Je crois qu'on nous matte.
Sanırım izleniyoruz.
T'es déjà dans ce rôle, matte un peu.
Burada kendini böyle hissedemezsin.
"Tek matte" est un salut respectueux.
"Tek matte" bir saygı selamlamasıdır.
- Tek matte, Maître.
- Tek matte, Üstad.
Hey Shelly, matte la numéro 4.
dört numaraya baksana shelly.
Oh, regarde, matte son cul mon pote.
Tatlı şey. Şu popoya bak.
Maître Bra'tac, vous servir est un honneur.
Tek matte, Üstad Bra'tac. Hizmetinde olmak bir onurdur.
Tek'mate.
Tek matte.
- Tek'mate, Maître Bra'tac.
- Tek matte, Üstad Bra'tac.
Hé matte un peu les prospectus pour le groupe.
Müzik grubumuzun afislerine bak.
Matte mon corps brûlant
Bir bak, benim ateşli-olmayan vücuduma!
Deckert savait que Gibbons était vivant. Matte-ça.
Deckert Gibonun yaşıyor olduğunu biliyor Şuna bak
Zowie Zephyr, matte un peu cette super bite?
"Şuna bak, Zephyr! Şu koca alete bir bak," gibi mi?
Dans les deux cas, le suspect était un homme de religion qui a ouvertement prêché contre l'immoralité et alors il a été recherché pour les massacres il avait clamé que c'était le travail d'une force invisible, massacres effectués - - Matte ça - avec un instrument pointu.
Her iki olayda, din adamları söz konusu ahlaksızlığa karşı vaaz veren ve sonra kendileri suçlanan ama görünmez bir gücün işlediği iddia edilen, cinayetlerle - şuna dikkat - keskin bir bıçakla işlenen.
Putain, matte ça.
S.ktir, şuna bakın.
Gonflé à bloc, matte un peu!
Kocaman, bak şuna.
Du genre : "Pourquoi tu mets ça si tu ne veux pas qu'on te matte?"
Ve bu sanki dikkat edilmek istemiyorsan neden bunu giyiyorsun gibi birşey
Yo, Papa, matte ça!
Baba, şuna bak!
Peau matte, intelligentes, elles sentent toutes un peu le fric.
Esmer ten, zeka paranın kokusunu alıyorlar.
Matte on vit dans la ville électrique!
O halde bak bakalım nasıl yaşıyoruz biz bu şehri.
Sa peau un peu matte, elle doit la tenir de son père, mais il paraît que c'est à la mode aujourd'hui.
Seni koyu tenini almış. Ama bugünlerde bunun, moda olduğunu söylüyorlar.
Oh, matte-moi ça.
Şuna bakın.
- Matte mes biceps.
- Şu kaslara bak.
- Matte-moi celui-là...
Fu, dene hadi!
Il lui a fait dire : "matte".
Ona "mate" dedirtti.
Mon ami.
- Tek matte. - Dostum.
Matte moi ça.
Şuna bak.
Ouais, matte un peu ça.
Şuna bak.
- Yerba mate.
- Yerba matte.
Matte ça.
Güzel oldu, di mi?
Eh mec, alerte rouge! Matte le bikini!
Rahat ol, ahbap.
Bien, j'ai mangé un bout de cherry garcia et j'ai matté Koh Lanta
Tamam, biraz kiraz suyu içtim ve Survivor izledim. Belki de vicdanın seni ziyaret etmiştir.
- Matte.
- Bak sen!