Translate.vc / французский → турецкий / Melee
Melee перевод на турецкий
24 параллельный перевод
D'apres vous, une seule personne n'est pas melee a ca.
Yalnız bir kişi bu işe bulaşmadı demiştin.
- Je refuse que tu sois melee a ça.
- Seni karıştırmak istemiyorum.
Dans la mêlée, votre grand-père a tiré sur Balram, mais la balle a frappé la mère de Balram.
Melee'de büyükbaban, Balram'a ateş etti. Ama kurşun Balram'ın annesine geldi.
Ici Lourdes Malay, équipe de sécurité du Conseil, j'aimerais parler à un responsable.
Bu Lourdes Melee. Ben yerel idareye ait güvenlik kolunun bir üyesiyim. Ve yetkiliyle görüşmek istiyorum.
Je me sens mal quand on est au corps à corps.
Ben kötü hissediyorum bir melee titrer.
- Attendez, vous fabriquez la valvule cardiaque de mêlée.
Melee Kalp Kapakçıklarını siz üretmiyor musunuz?
Steve Sanner et Rory Graham les journées biomédicales Graham annoncent la production de la valve Melee.
Steve Sanner ve Rory Graham, Graham Biomedical'in yeni kalp kapakçıklarını duyurdukları gün.
c'est une valve de Melee une de celle que fabrique la compagnie de Steve?
Bu bir yapay kapakçık. Steve'in şirketinin ürettiğinden mi?
3200 personnes ont reçus une valve de Melee depuis que Graham Medical a obtenu l'approbation de la FDA pour commencer la production
Graham Medikal, üretim onayı aldığından beri 3200 kişiye bu kapakçıktan takılmış.
Elle m'a juré que je n'y serais pas melée.
Beni karıştırmayacağına yemin etti.
C'est louche, tout ça, et je veux pas y etre melée.
Tuhaf birşeyler oluyor ve bulaşmak istemiyorum.
Tu y es encore melée?
Niye hala bu iştesin?
Ecoute, je suis désolée de m'être mélée de tes affaires.
Hayatına karıştığım için üzgünüm.
Ok, selon le code temps, ces photos ont été prises 40 minutes avant que la mélée ait commencé.
Saate göre, bu resimler partinin başlamasından 40 dakika önce çekilmiş.
Comment une chic fille se retrouve melee a tout ce trafic?
Hayır Edie, çekmeye devam ediyoruz.
Mélée à quoi?
Neye bulaştırdın?
... le probleme c'était que la maison de disque c'est mélée de mes affaires, me disant comment le faire, tu sais.
Ama asıl mesele, kayıt şirketi işime karışıyor ve bana yapmam gerekenleri söylüyordu.
Et voilà les Hawks sur la ligne de mélée.
Şimdi Hawks'in koruma hattı geliyor.
La parade désarmante peut être utilisé une fois par mélée à moins que tu ne sois contre une arme à deux main.
Savuşturmayı eğer iki elli silaha karşı değilsen, Bir kereliğine kullanabilirsin.
Ça a commencé quand Ashley s'est mélée à des enfants de son collège.
Her şey Ashley'in ortaokuldan birkaç çocukla takılmasıyla başladı.
pendant la mélée, Clinton a été transpporté un garde kosovar a été tué et un agent des services secrets, Bruce Jones, qui portait le "football", a été touché à la poitrine.
Artık 33 oldu. Saldırı sırasında Clinton, olay yerinden uzaklaştırıldı bir Kosovalı koruma öldürüldü ve Futbol'u taşıyan bir Gizli Servis Ajanı, Bruce Jones göğsünden vuruldu.
Il a été pris dans une mélée.
Yanlışlıkla düştü.
Elle n'aurait jamais du etre mélée à çà.
Bu işe dahil olmamalıydı.
Quand je buvais trop de demis, je ne voyais plus la mélée.
Çünkü, bir çeyreklik ödünç aldığımda, asla geri vermezdim.