Translate.vc / французский → турецкий / Mensa
Mensa перевод на турецкий
72 параллельный перевод
Elle était poète et membre de la Mensa.
Carol bir şairdi. Mensa üyesiydi.
Le groupe est formé d'étudiants, ou bien des membres de Mensa, des marginaux.
Bunlar üniversite öğrencileri, Mensa üyeleri, okuldan ayrılanlar.
Rygel est possédé par un virus surdoué, qui est en train de pondre des oeufs qui vont tous nous infecter en une arn, si on ne le retrouve pas?
Bir çeşit Mensa virüsü Rygel'ı ele geçirdi. Virüs yumurta koyacak ve böylece bir saat içinde eğer onu bulamazsak bize de mi bulaşacak?
Vous m'acceptez à Mensa?
Mensa'ya katılmak ister misin?
Bienvenue à Mensa.
- Mensa'ya hoş geldin!
Et je suis responsable de la section Mensa à Boston.
Ayrıca, Mensa'nın Boston bölümü başkanlığını yapıyorum.
Mensa?
Mensa mı?
Tu es aveugle?
En kalın kafalı Mensa üyesi olmalısın.
Commençons à creuser jusqu'à ce qu'on prouve que ce type est un surdoué.
Araştırmaya başlayın. Ve bu adamı Mensa'ya kapatana kadar durmayın.
Ils adorent se moquer de moi... parce que je ne suis pas un membre de Mensa.
Bunu onlara veremem. Aklımı kaçırmadım.
Ils ont tendance à nous prendre pour des demeurés.
Bakalım beni Mensa'ya götürebilecek misin? Şehre dönmem çok uzun sürer.
Bien sur que si, juste apres sa réunion Mensa.
Tabii gidecekti. Mensa toplantısından hemen sonra.
Mensa est un club pour les génies.
Mensa dahiler kulübüdür.
C'est pas sa faute, parce qu'il faut admettre, il ne fait pas partie d'un club de surdoués, il n'a qu'un job dans la police de Baltimore.
Johns Hopkins ya da Mensa'ya gitmek ve Baltimor Polis departmanının işlerini konuşmak için hiç bir sebebi yok.
Ok, Mensa ne va pas lui envoyer de tee-shirt, mais Luke l'a embauché, alors il faut lui laisser sa chance
Tamam, Mensa ona tişört göndermeyecek olabilir ama Luke onu işe almış ve ona bir şans vermeliyiz.
Comme une soirée de Mensa.
Mensa'da gece tartışmak gibi.
Ce sont des monstres énarques.
Mensa canavarlarına benziyorlar.
Oh, je ne sais pas si on peut dire génie... on m'a proposé de rejoindre Mensa.
Dahi miyim, değil miyim bilmiyorum. MENSA'ya katılmam için teklif aldım.
- C'était dans un test Mensa.
Bir Mensa IQ sınavında vardı.
- Vous êtes membre?
- Sen mensa üyesi miydin?
Je n'arrive pas à y croire, pour Mensa.
Bu mensa olayından hiç bahsetmediğine inanamıyorum.
LE BULLETIN MENSA
MENSA BÜLTEN
Ca aurait pu être Mensa *! ( * Association qui réunit les hauts QI )
Mensa IQ testi bile olabilirdi.
C'est un membre très actif de notre club des Mensas.
Bizim oradaki Mensa klübünde çok aktif.
Monsieur Mensa dans un univers parallèle, de quoi s'agit-il?
Gerçekten mi, Paralel evrendeki Bay Mensa, neyle ilgiliymiş bu?
La Table Mensa?
Mensa İleri Düşünce.
Mon petit Mensa.
Küçük Mensa'm.
Edgar, sortez de chez moi, toi et tes têtes d'œuf.
Edgar, kendi kıçını ve Mensa'nın reddettiği bu çocukları alıp hemen evimden defol.
Vous vous êtes rencontrés à une réunion Mensa?
Siz ikiniz Mensa'da mı tanıştınız?
La National Honor Society, la Mensa, Yale avec la plus haute distinction, - toutes ces foutaises.
Ulusal Onur Birliği, Yale ve tüm benzer saçmalıklar.
Vous auriez pu être à Mensa.
Biliyorsun, o Mensa'da olabilirdi.
Quelqu'un doit être ici, quand il se réveillera.
Git ve Mensa'dan adamlarla oturun. Hayır, uyandığında burda birisinin olması gerek.
Avez-vous lu La putain de Mensa de Woody Allen?
Woody Allen hikâyesi, "Mensa'nın Fahişeleri" ni okudun mu?
Il a aussi un besoin pathologique de le confirmer, l'indice qu'il fait sûrement partie d'organisations comme la Mensa ou Prometheus.
Aynı zamanda bunu tasdik etme gibi hastalıklı bir ihtiyacı var. Bu da bana muhtemelen Mensa veya Prometheus gibi bir topluluğa üye olduğunu söylüyor.
Un membre de Mensa, un bon coup pour les filles, quelqu'un à éliminer tant il est difficile de travailler avec...
Mensa'nın bir üyesi, kadınların büyük bir gözdesi eğer birlikte çalışılması imkansız birisi olmasaydı yıldızı çok daha parlayacak birisi.
Il ne s'agit pas de membres de la Mensa.
Sonuçta bahsettiğimiz adamlar Zeka Klübü üyesi filan değil.
Elle est membre de Mensa.
Üstün Yetenekliler Derneği'nin bir üyesi, seni pislik.
Ooh, membre du Mensa.
Vay canına Mensa üyesi.
La raison pour laquelle je voulais faire du porno, même si j'étais si intelligente, Miss MENSA, c'est précisément parce que je voulais arrêter d'être vue comme l'intello, la geek chez qui on va
Porno yapmak istememin nedeni, çok akıllı olsam da ve Bayan MENSA falan olsam da artık inek olarak tanınmayı istemememdi.
MENSA est une société pour QI élevés.
MENSA yüksek IQ derneği.
MENSA ne voulait pas de lien sur mon site Web, alors qu'ils le font pour tous les membres, parce que j'étais une star du X.
Ama MENSA web siteme link vermek istemedi. Bütün üyelerin web sitelerine link verirler. Çünkü ben porno yıldızıydım.
C'est ce que MENSA utilise, au lieu de mon site normal.
İki sayfa kadar. Ve artık Mensa bana link veriyor. Tabii normal sitem yerine oraya.
Et on m'a enfin intégrée dans le numéro de célébrités de MENSA, un très grand moment pour moi.
Ve sonunda beni kendi MENSA ünlüler listesine kabul ettiler. Ve bu benim için büyük bir andı. Harikaydı.
Je vois avec l'association Mensa.
Körfez Bölgesi Mensa Topluluğu'na bakıyorum.
Elle n'était pas exactement un des membres fondateurs de Mensa, mais par rapport à ces idiots autofécondés, elle était une putain de Stephen Hawking.
Çok zeki bir kadın değildi ama o ahmakların yanında dâhi kalırdı.
Qu'est-ce que Mensa?
Mensa nedir? Bir sosyal topluluk.
Je suis à Mensa.
Mensa'daydım.
D'habitude, je ne dis pas aux gens que je suis un membre de Mensa.
Genelde insanlara Mensa üyesi olduğumu söylemem.
Bienvenue à Mensa, Lisa.
Mensa'ya hoş geldin, Lisa!
MENSA?
Sadece üstün zekalıların gittiği şu organizasyonu biliyorsun değil mi?
un des directeurs a pensé pendant 17 ans qu'il était un imbécile. son professeur s'est trompé en oubliant un "1" dans son score qui était de 173 de QI.
MENSA'yı? Orada tam 17 yıl boyunca kendisinin aptal olduğunu düşünen bir başkan vardı.