Translate.vc / французский → турецкий / Meridian
Meridian перевод на турецкий
87 параллельный перевод
San Saba, puis Meridian, puis le long du Brazos...
Evet. San Saba. Sonra Meridian.
Je viens de Meridian, dans le Mississippi... et je passe deux semaines avec ma tante Stephanie, à côté.
Mississippi'liyim, Meridian'dan... ve iki haftalığına komşunuz Stephanie teyzemde kalıyorum.
Ma maman travaille chez un photographe à Meridian.
Annem Meridian'da fotoğrafçıda çalışıyor.
Raconte-leur ça... dans le comté de Meridian, M. Dill Harris.
Bay Dill Harris... Meridian County'ye döndüğünde herkese bunu anlat, olur mu?
Voiture 77, 85 Méridien.
Araç 77, 85 Meridian'a ilerle.
Si tu as besoin de moi, je serai au Meridian Motel, á Miami Beach.
Bana ihtiyacın olursa, Meridian Motel'de olacağım, Miami Beach.
Le Méridien.
"Meridian" Oteli.
Je m'appelle Seltin Rakal, de Meridian.
Ben Meridian'dan Seltin Rakal.
Vous avez dit que Meridian avait émergé d'une autre dimension.
Meridian bu boyutla kesişen başka bir boyuttan mı geldi diyordun?
Ma théorie, c'est que les déplacements sont causés par des fluctuations de la matrice quantique déclenchées par notre soleil.
Benim teorim, Meridian'a ait kuantum matrisindeki dalgalanmanın boyutlar arası yer değişimine neden olması. Dalgalanmaları her nedense güneşimiz tetikliyor.
- Et Meridian?
- Ya Meridian?
Dans 12 jours, Meridian passera dans l'autre dimension.
12 gün sonra Meridian tekrar maddesel olmayan diğer konuma geçecek.
Meridian sera bien trop instable pour repasser dans l'autre dimension.
Meridian başarılı bir şekilde diğer boyuta dönemeyecek kadar kararsız hele gelecek.
Deral et moi allons nous rendre à bord du Defiant pour procéder à des tests hélio-sismiques du soleil de Meridian.
Deral'la ben Defiant'a ışınlanıyoruz. Meridian güneşinin üzerinde bir dizi helyosismik tarama yapacağız.
Votre soleil a émis des sursauts gamma juste avant l'apparition de Meridian.
Meridian ortaya çıkmadan hemen önce güneşiniz modüleli gama püskürmeleri yapıyormuş.
Meridian n'était pas matérialisée quand c'est arrivé.
Şaşırtıcı değil, çünkü bu olay meydana geldiğinde Meridian maddesel olmayan haldeymiş.
- Nous stabiliserons Meridian.
- Meridian'ı burada daha uzun tutabiliriz.
Meridian se déplace dans cinq jours.
Meridian 5 gün sonra boyut değiştirecek.
Je peux quitter Meridian et repartir pour le quadrant Alpha avec toi.
Meridian'dan ayrılabilir ve seninle birlikte Alfa çeyreğine dönebilirim.
La prochaine fois que Meridian revient, nous aurons 30 ans pour apprendre à mieux nous connaître.
Meridian'ın buraya bir dahaki gelişinde, insanlarımızın birbirini daha iyi tanımaları için 30 yılı olacak.
Je leur ai dit que je quittais Meridian.
Seltin'le diğerlerine Meridian'dan ayrılacağımı söyledim.
J'ai des choses à régler avant de quitter Meridian.
Meridian'dan ayrılmadan önce yapmam gereken şeyler var.
Tu n'as pas envie de quitter Meridian, c'est ça?
Meridian ayrılmak istemiyorsun, değil mi?
Et maintenant que Meridian a un futur, ils ont besoin de moi.
Artık Meridian'ın yeni bir geleceği olduğu için bana ihtiyaçları var.
J'ai pensé que vous aimeriez savoir que Meridian s'est déplacée normalement après votre départ.
Seni ışınlar ışınlamaz, Meridian'ın normal bir şekilde boyutsal değişimini tamamladığını öğrenmek hoşuna gider diye düşündüm.
Je suis Chase Meridian.
Ben Chase Meridian.
Je l'ai appelée en consultation.
Doktor Meridian bize danışmanlık yapacak.
Le Dr Meridian, s'il vous plaît.
Doktor Meridian lütfen. Teşekkürler.
- Le Dr Chase Meridian.
Doktor Chase Meridian.
Derrière le rideau numéro un : absolument fabuleuse, le Dr Chase Meridian!
Bir numaralı... perdenin arkasında... muhteşem Doktor Chase Meridian!
Merci d'avoir répondu à ma demande de consultation.
Doktor Meridian, yardım isteğimi kabul ettiğiniz için teşekkürler.
Le Dr Meridian. Chase.
Doktor Meridian.
MERIDIAN PARK. midi.
PARKA YALNlZ GEL
C'est une réaction hystérique au meurtre.
Zeyna, Meridian'ı öldürmeye histerik bir tepki veriyorum.
Je suis punie pour avoir tué Meridian.
Meridian'ı öldürdüğüm için cezalandırılıyorum.
- Meridian...
- Meridian.
- A Meridian.
- Meridian'a.
MERIDIAN, MISSISSIPPI dans un avenir proche
MERİDİAN, MİSSİSSİPPİ Çok uzak olmayan gelecek...
Aux assurances Washington Meridian, je crois.
Washington Meridian Sigorta, Sanırım buydu.
Ici, les assurances Washington Meridian.
Ben Washington Meridian sigortadan.
Si vous perdez un bras, la Washington Meridian crache 20 000 $ pour le reste de votre carcasse. C'est mieux que rien, non?
Bir kol ya da bacak kaybettin ve Washington Meridian sigorta 20 bin dolar verecek, her neyse kıçını korumak her şeyden daha önemli değil mi?
- Washington Meridian.
- Washington Meridian.
Il est allé vivre chez sa soeur restée vieille fille.
Meridian'daki evlenmemiş kız kardeşiyle birlikte yaşamaya gitti.
Emmenez la dans l'allée, à l'intersection de Meridian et Moore Park.
Meridian ve Moonpark'ın kesişimine getir.
Tout ce que je sais c'est que je doit être à l'hôtel Meridian à 11h.
Tüm bildiğim 11'de Meridian Hotel'de olmam gerektiği.
Dr Emmett Meridian.
Dr. Emmett Meridian mı?
Le Dr Emmett Meridian.
Dr. Emmett Meridian.
Meridian avait une séance avec Scott Solomon. Je me demande si M. Solomon a bien eu son rendez-vous ce soir-là.
Merak ediyorum, Bay Solomon o geceki randevusuna geldi mi acaba.
Meridian avait raison sur un point.
Meridian bir konuda haklıydı.
On estime l'heure de la mort de Vanessa à lundi 19h.
Vanessa, pazartesi günü tahminen saat 19 : 00'da ölmüş. Meridian'ın Scott Solomon'la seansı olduğu saat.
Le lundi soir chez Meridian.
Meridian'da pazartesi geceleri.