Translate.vc / французский → турецкий / Motorhead
Motorhead перевод на турецкий
65 параллельный перевод
Comme Mozart, Mendelssohn, ou Motorhead?
Mesela Mozart, Mendelssohn ya da Motorhead?
Motörhead?
Motorhead?
Une fois endormi, même Motorhead ne pourrait pas le réveiller
REM uykusuna geçti mi Motörhead bile onu uyandıramaz.
Black Sabbath? Motörhead? Metallica?
Black Sabbath, Motorhead, Metallica?
- Nop, pas encore mort! Mais mon coeur s'est brièvement arrêté En 1992, quand j'ai été piétiné au concert de Motorhead.
Hayır, daha ölmedim ama bir kez, 1992'de Motorhead konserinde düşünce kalbim durmuştu.
Je peux toujours demander à Lemmy de Motorhead de lui couper la corge avec un rasoir.
İstediğin an Motorhead'den Lemmy usturasıyla suratını parçalayabilir onun.
J'étais rédac-chef du journal de l'école.
Ben de okulun gazetesinde editördüm. ( Motörhead'in vokalisti "Lemmy" dir kendisi )
LEMMY MOTORHEAD J'ai toujours aimé Anvil.
Benden hep geçer not aldılar.
BRIAN ROBERTSON, alias ROBBO THIN LIZZY, MOTORHEAD T'es vraiment super!
Sen, iyi bir adamsın.
Un groupe de Toronto fan de Judas Priest et Motörhead, c'est bien sûr Anvil.
Judas Priest, Motörhead, Iron Maiden gibi kahramanlarına hayran olan, Torontolu gruplardan biri de Anvil.
Mais il est surtout connu pour ses 35 années passées au sein du groupe Motörhead.
Siz onu muhtemelen Motörhead'in 35 yıldır değişmeyen tek üyesi olarak tanıyorsunuz.
Motörhead, c'est ma vie.
- Motörhead benim hayatım be!
Sans lui, il y aurait ni Motörhead, ni Metallica, ni Megadeth. Le heavy metal n'existerait pas.
- Lemmy olmasaydı Motörhead Metallica, Megadeth, Slayer ve bugün dinlediğimiz heavy metal olmazdı.
Quand j'entends Motörhead, j'ai envie de faire du headbanging.
Motörhead'i duyduğum anda başlarım kafamı sallamaya.
Vous êtes sur Loveline.
Herkese merhaba.Devam eden program Loveline. Bu akşamki konuğumuz Motörhead'den Lemmy.
Lemmy de Motörhead est avec nous.
Ben Mike Catherhood.
Motörizer, sorti l'année dernière, est le 24e album du groupe.
- Bu Motörhead'in 24. albümü. Çok şaşırtıcı.
Motörhead est le genre de groupe qui va au-delà des mouvements.
Bu akımlardan en baskını da Motörhead oldu.
Quelle que soit l'orientation prise par la culture rock, Motörhead reste un groupe indétrônable.
Rock kültüründe ve camiasında ne olursa olsun Motörhead hala kral muamelesi görür.
Avec une touche Motörhead.
Ama Motörhead dokusu katılmış hali.
Motörhead était dans la salle à côté.
Motörhead de turneye hazırlanmak için yanımızdaki stüdyoda prova yapıyordu.
On devrait créer un bandit manchot Motörhead. On touche le jackpot si on a les 3 Lemmy.
Bence 3 tane Lemmy'i yan yana getirdiğinizde kazanacağınız bir Motörhead makinesi yapılmalı.
"Il est écrit Lemmy." Je réponds : "Oui, le chanteur."
"Evet, Motörhead'den Lemmy." diyorum.
Sans le savoir, les jeunes qui écoutent Motörhead, écoutent en réalité du Johnny Cash, du Chuck Berry.
Motörhead'i dinleyen çocuklar farkında olmadan Johnny Cash, Chuck Berry, Eddie Cochran'den de etkileniyorlar.
Mon seul lien entre le rock n'roll et l'armée, c'était Motörhead.
Benim askerlik ile rock'n'roll u birleştirme noktam da muhtemelen Motörhead'ti.
Je portais des t-shirts de Motörhead quand j'étais là-bas.
Oralarda hep Motörhead tişörtü giyerdim.
"c'est bien de la faire." Motörhead est une musique parfaite pour partir en guerre.
İnsanlığın bir çeşit hali ama Motörhead savaşa gitmek için çok güzel bir müzik.
Ça fait quoi de se faire buter par Motörhead?
Motörhead tarafından öldürülmek nasıl bir şeymiş?
Si un jour on me demande quel a été le premier groupe de metal et que je devais choisir entre Lemmy et Black Sabbath, je dirais Lemmy et Motörhead.
"Bana ilk metal grubu kim?" diye soruyorlar. Lemmy ve Black Sabbath ama ben Lemmy ve Motörhead derim.
Les concerts de Motörhead, c'était un autre monde.
Motörhead konserini izlediğinizde ise bambaşka bir şey izlerdiniz.
C'était une musique nerveuse, trois musiciens sous speed.
Motörhead üç hızlı insanın oluşturduğu hızlı bir müzik yapıyordu.
On s'est dit, avec les Guns'n Roses, que si on pouvait être aussi heavy que Motörhead, on aurait du succès.
Ancak hayal ettik. Ama Guns'n'Roses yaptı. Bu kadar sert olabilirsek başarılı oluruz diye düşünmüştük.
"C'est plus fort que moi, je suis fan d'eux."
Ben Motörhead hayranıyım. " dedim.
On en a fait un de Motörhead et on l'a massacré.
Bir tane Motörhead şarkısı çaldık ve berbat çaldık.
Motörhead est le 1er groupe de trash. Il y avait tout :
Aslına bakarsan Motörhead gerçek bir thrash grubuydu.
S'il y avait pas eu Motörhead, il y aurait pas eu Metallica, Anthrax, Megadeth ou Slayer.
Motörhead olmasaydı Metallica, Megadeth, Anthrax ve muhtemelen Slayer olmazdı diyebiliriz.
Vous pouvez pas imaginer à quel point Motörhead nous a influencés.
Motörhead'in bizi ne kadar etkilediğini anlatacak kelime bulamıyorum.
Lars est le plus grand fan de Motörhead du monde.
Lars bu gezegendeki en büyük Motörhead fanıdır. Doğru mu Lars?
Le seul et unique Lemmy Kilmister!
Motörhead'den Lemmy Kilmister!
C'est génial. On te paye pour faire le tour du monde, pour rencontrer des gens super et pour voir Motörhead.
Hem dünyayı gezip, bir sürü harika insanla tanışıp, hem de her gece Motörhead izleyip üzerine para aldığın başka hangi iş var ki?
On a pas ça avec Motörhead.
Motörhead bunu yapmaz.
Motörhead est Ià pour la musique et pour les fans.
Çünkü Motörhead böyle değil. Motörhead müzik yapmak için, hayranları için burada.
J'ai fait des concerts et des balances avec Motörhead.
Motörhead'le konserler verdim ve ses provasına girdim.
C'était qui? " Le mec répond :" C'était Motörhead. " J'étais ravi!
"Motörhead!" dediler. "Harika!" dedim.
Motörhead, c'est pas de la subtilité.
- Motörhead diyince aklıma karmaşıklık gelmiyor.
Les lumières s'éteignent, il monte sur scène, il crache sa cigarette, il gratte sa basse, et là, c'est la fin.
Işıklar sönüp Motörhead sahneye çıktığında sigarasını atar ve bas gitarına sarılır. Olay bitmiştir.
Ceux qui assistent à un concert de Motörhead sont comme ça.
Birini Motörhead konserine çeke çeke getirseniz bile izleyince ağzı açık kalır.
J'aime tout, chez Lemmy. Sa musique... tout. Il n'y a rien à jeter chez lui.
Lemmy'le ilgili her şeyi seviyorum.Motörhead ile ilgili sevmediğim hiçbir şey yok.
Ils se donnent à fond. Ils ont créé une norme que les autres doivent suivre.
Motörhead her zaman takip edilecek standartlar koydu.
Il adorait Motörhead.
Lemmy'i idol kabul eden bir Motörhead hayranıydı.
On était donc en tournée avec Motörhead.
Motörhead'le turnedeydik.