Translate.vc / французский → турецкий / Mystique
Mystique перевод на турецкий
734 параллельный перевод
"En 1783, un mystique du nom de Caligari " parcourt le nord de l'Italie,
Cesare isminde bir uyurgezerle beraber Kuzey İtalya'yı dolaştı.
Il me prend pour le mystique Caligari!
Benim Caligari olduğumu zannediyor.
Est-il vrai, femme mystique, qu'une personne dans cette boîte enfermée peut en deux être coupée, puis en seul morceau remise?
O şey gerçek mi, gizemli bayan, bu kutunun içinde sokulan biri testereyle ikiye kesilmek? Sonra da toparlanmak ve olmak tek parça?
Il y a là quelque chose d'incompréhensible, de mystique.
Tuhaf bir şey, anlayamadığım doğaüstü, mistik bir şey var.
Tu es un mystique.
Çok gizemli birisin.
Il y a quelque chose d'inexplicable, de... mystique dans ce que je ressens pour vous.
Anlayışımın ötesinde olan bir şey var. Sana karşı olan hissimdeki mistik bir şey.
Je me sentais comme le premier homme à marcher sur une autre planète, un intrus dans ce jardin mystique des profondeurs.
Kendimi, yabancı bir gezegene ilk adımını atan bir insan gibi hissettim. Derinliklerdeki bu gizemli bahçede, bir yabancıydım.
Le baiser mystique... qui réveille le prince endormi.
İşte uyuyan bu prensi hayata döndürecek mistik öpücük bu.
Peut-être même mystique.
Belki biraz da batıl inançlısın.
Pour les désirs qui deviennent réalité, pour l'étrange force mystique de l'être humain, capable de prendre un rêve et lui donner sa propre dimension, pour Barbara Jean Trenton, reine du cinéma d'un autre temps
Gerçekleşen dileklere... Hasret dolu bir düşe kendisine has bir boyut katabilen insanoğlunun, garip ve mistik kuvvetine...
La magie un peu mystique de la vie pour elle-même.
Çocuksu gülümsemesinin büyüsüne... Sevmenin ve sevilmenin büyüsüne...
Mystique.
Mistik!
sympa personnage mystique, tu trouves pas?
Ne güzel mistik bir figür, değil mi?
"Fantôme mystique dans la Rue sans retour."
"Perili Hayalet ve Tek Yön Yol."
"Fantôme Mystique". Pas mal comme titre.
"Perili Hayalet", başlangıç için fena sayılmaz.
Cet homme n'est qu'un mystique.
Granville, gizemli bir adam.
Si je vous envoie à Khartoum, vous me ferez des entourloupes et, au nom d'une quelconque nécessité mystique, vous ferez tout pour mouiller le gouvernement jusqu'au cou.
Hartum'a seni yolluyorsam numara yapacağını, emirleri dinlemeyeceğini biliyorum, ve bir takım mistik zorunluluk adı altında sadece kendini ortaya çıkaracağını, ve bu hükümeti bulaştırmak için elinden gelenin en iyisini yapacağınıda biliyorum.
Les extrémistes ont créé la mystique du peuple Mais le peuple ne vaut rien.
Aşırı uçtakiler, halk diye bir gizem yarattılar ancak halk beş para etmez.
Au risque de paraître mystique, cela dépendra des étoiles.
Bir falcı gibi konuşacağım ama bu tamamen yıldızlara bağlı.
Une ville mystique : Tar.
Tar adında gizemli bir şehir vardı.
Elles auraient une sorte de pouvoir mystique qui rendrait les hommes fous.
Erkekleri deliye çeviren çok özel bir mistik güce sahipler.
Pourquoi pas quelque chose qui célébrerait la vie, et pas cette mystique...
Neden mistisizm yerine hayatı kutlamıyoruz?
Il y a une mystique à la transgression.
Bir şeyi yasaklarsan bir gizem kazanır.
En ce moment je suis dans une période mystique.
Şu ara mistik bir dönemden geçiyorum.
Sans faire dans le "mystique", c'est une partie de nous deux que je porte.
Mistik biri gibi konuşmak istemiyorum ama ikimizin bir parçası olan birini taşıyorum.
À présent : Mystique d'une Alliance. Une conférence d'Italo Montanari.
Şimdi İtalo Mantelari'nin "Bir İttifakın Gizemi" başlıklı konuşmasını dinleyeceksiniz.
Jeune hurleuse violée à la gorge et couverte de vinyls de musique polyphonique sacrée, meurtre érotico-mystique.
Genç şarkıcı boğazlanmıştı, ve vücudunda küçük sıyrıklar vardı. Dinî müzik plaklarıyla çevrili halde bulundu, çok gizemli ve erotik bir cinayetti.
Cette année, ce lointain Himalaya, ce temple mystique, un des plus inaccessibles du monde, a fait échouer une nouvelle tentative de conquête.
Korkutucu. Bu yıl, uzaklardaki bu Himalaya dağı, dünyanın en zor arazisiyle kuşatılmış bu mistik tapınak bir fethetme çabasını daha geri püskürttü.
J'éprouve un sentiment mystique et étrange à ton égard.
Senin hakkında garip mistik düşüncelerim var senin hakkında.
J'ai une attirance mystique pour Van Gogh.
Van Gogh'a mistik bir yakınlık duyuyorum.
Pour les Pythagoriens, cette découverte avait une force mystique.
Pisagorculara göre bu keşif gizemli bir güce sahipti.
Et en plus des cartes des étoiles, l'astrolabe a été embelli avec des détails astrologiques et religieux, naturellement, pour le confort mystique.
Yıldız haritası üzerinde, usturlap astrolojik ve dini detaylarla bezenmiş bir şekilde, mistik bir yön de taşıyordu.
Voici Mystique.
Bu... Mistik.
- Meg, je te présente Mystique.
- Meg, Mistik'le tanış.
- Je vous présente Mystique.
- Mistik'le tanışın.
Vous êtes... Mystique.
Siz de Mistik'siniz.
Je me rappelle ma 1 ère vision mystique.
İIk mistik rüyamı hatırlıyorum.
Cette nuit-là, en enterrant des corps, je vécus une autre expérience mystique.
O gece, cesetleri gömüyordum ki, bir başka mistik olay daha yaşadım.
Et c'est pas une force mystique qui dirigera ma vie à moi!
Benim kaderimi denetleyen mistik bir enerji alanı falan yok.
Je m'attends à une expérience profondément mystique.
Boon, bunun kesinlikle dinsel bir deneyim olacağını sanıyorum.
Révélation mystique de cristal Et la vraie libération de l'esprit
Gizemli fikirler ortaya çıksın Ve fikirler özgür kalsın
Vous êtes médium? Ou mystique?
Siz medyum yada kahin misiniz?
Enfin, après un long sommeil mystique... pendant lequel les instruments scientifiques moisissent... l'approche ionienne est redécouverte.
Sonunda, bilimsel metodların unutulduğu uzun ve mistik bir dönemden sonra İyon yaklaşımı yeniden canlandı.
"J'étais dans une autre dimension mystique... qu'on appelle : en haut."
"Yukarı denilen garip bir boyuttaydım".
Même la baise, c'est mystique pour toi.
Seks bile senin için mistik bir deneyim.
Si vous vous attendez à ce que le science vous donne toutes les réponses aux merveilleuses questions à propos de ce que nous sommes, où allons nous, quel est le sens de l'univers et ainsi de suite, alors je pense que vous pouvez facilement devenir désabusé, et chercher une réponse mystique à ces problèmes.
Eğer bilimin, ne olduğumuz, nereye gittiğimiz, bu kainatın anlamı nedir gibi harika sorulara cevap vermesini bekliyorsanız, bence hayal kırıklığına uğrayacak ve bu sorulara mistik cevaplar arayacaksınız.
Une profonde croix mystique.
Derin, sihirli bir çizgi.
Le mariage est une institution représentée... dans l'union mystique qui existe entre le Christ et l'Église.
Düşünebildiğim tek şey bana düşen roldü.
Vous êtes un mystique.
Batıl inançlıymışsın.
Parce que je me sens mystique!
Niyesi, kendimi mistik hissediyorum.
Je ne sais pas comment un scientifique peut accepter une réponse mystique parce que l'état d'esprit est de comprendre – enfin, peut importe.
Bir bilim adamı mistik cevapları nasıl kabul eder bilemiyorum, çünkü asıl mana anlamaktır, neyse bunu boşverin.