Translate.vc / французский → турецкий / Nazi
Nazi перевод на турецкий
2,107 параллельный перевод
Tuer l'alliance plouc-chicano de suite.
Bu Nazi-Meksika dostluğunu bitirmemiz gerekiyor.
Bref, durant l'Holocauste, lorsque les premiers arrivants aux camps de la mort ont réalisé qu'ils allaient être exterminés, ils ont alors commencé à paniquer, alors les gardes, les nazis, leur ont alors dit
Her neyse, Nazi katliamı sırasında... ölüm kamplarına ilk gelenler öldürüleceklerini anladığında, paniğe kapılmışlar, gardiyanlar
Putain de connard de nazi. Bordel de merde!
Saksocu Nazi pislik.
Herr General est en train de quitter son bunker.
Nazi subayı barakasından şimdi çıktı.
Appelle ce connard de nazi et arrange une réunion.
Tamam, Nazi dürzüsünü arayın bir görüşme ayarlayın
Pas comme on pourrait s'y attendre d'un nazi.
Bir Nazi'nin böyle görünmesini hiç beklemezsin.
Ils sont ce qu'il demeure du 3ème Reich. L'Ordre Millennium.
Onlar tamamen Nazi Almanyası'nın kalıntıları. "Son tabur", Millennium Düzeni.
La flotte Allemande Atlantique du 3ème Reich!
Nazi Alman Atlantik filosu!
Je suis un juif, tu es un nazi.
Ben Yahudiyim, sen Nazisin.
Le sommet n'a pas seulement existé à cause des nazis impunis, après la Seconde Guerre mondiale, et qui sont passés aux États-Unis pour finir en Amérique du Sud, comme "consultants en dictature", organisant la dissidence et assassinant les socialistes.
Sadece İkinci Dünya Savaşı sonrası cezasız kalan ve Kuzey Amerika'ya kaçan, sonraları da Latin Amerika'ya dağılan Nazi savaş suçluları yüzünden değil, aynı zamanda muhalefetler oluşturan diktatörlere akıl veren ve sosyalist liderleri öldüren insanlar yüzündendi.
Tiens, tiens, une nazillonne à bloc-notes.
Sen de mi buradaydın, Kara Defterli Nazi?
L'Institut Seizling, fondé par le philanthrope américain Rebecca Seizling en tant que centre sous la direction du Dr Nathan Gross pour des thérapies innovantes et comme un foyer pour les survivants des camps nazis.
Amerikan hayırsever Rebecca Seizling tarafından Nazi kampında sağ kalanlara bir ev ve yenilikçi terapi amacıyla kurulmuş Dr. Nathan Gross tarafından idare edilmekte olan yer.
Les nazis, ils l'ont blessée, corps et âme, mais elle a survécu.
Nazi'ler, onun ruhunu ve bedenini yaralamışlar, ama hayatta kalmış.
Vous avez vécu de l'argent nazi dans un manoir nazi.
Nazi parasıyla, Nazi malikanesinde yaşıyorsun.
Comme j'étais là le premier, je vais prendre la chambre en forme de S.
Madem buraya önce ben geldim, gidip şu Nazi yatağını kapayım, tabii sorun olmayacaksa.
Mais pour ceux d'entre vous qui ont prit part aux terribles exactions des SS un nouveau nom ne vous apportera pas de soulagement.
Nazi bünyesinde korkunç suçlar işleyip yeni isimler uyduranlar tedirgin olmaya mahkumlar.
En 1941, pendant l'occupation de la région de Leningrad la 8eme Division SS sous les ordres d'un Colonel Heinrich Lombard assisté par un Capitaine Erik Neivach ont perpétré des actes illégaux.
1941 yılında, Albay Heinrich Lombard komutasındaki 8. Nazi Birliği Yüzbaşı Erik Neivach'ın yardımıyla Leningrad'ın işgal altındaki bölgesinde bazı kanunsuz hareketlerde bulundu.
Même d'après les standards des SS.
Nazi ölçütlerine göre bile.
Le dentiste et le nazi.
Diş kliniği ve Nazi.
Le voisin est un nazi?
- Komşu Nazi mi?
L'or perdu des Nazis.
Kayıp Nazi altınları.
- Hunt croit trouver l'or des Nazis.
- Hunt denen herif Nazi altını peşindeymiş.
C'était un bunker nazi, D.C. Il y a beaucoup de reliques ici.
Burası bir Nazi sığınağıydı DC. Etrafta bir sürü kalıntı var.
- Ces trucs nazis.
- Şu Nazi zımbırtısı.
les éditeurs nazis qui déversent leur propagande dans les journaux.
Gazetelerde Nazi propagandası yapan editörler.
J'ai été très clair concernant Gilbert.
Sana Gilbert'le sohbet etme demiştim. - O Nazi değil.
Ce n'est pas un nazi.
Mücadelemize hayran.
Il y a ce commerçant nazi.
Runddelen'in dışında bir esnaf var. Nazi domuzu, para içinde yüzüyor.
Tu veux vivre? Cochon de nazi.
Yaşamak istiyor musun Nazi domuzu?
Le gérant de l'hôtel était un nazi.
Çalıştığım yerin müdürü Naziydi
Le chef coq était un nazi.
Şefim Naziydi.
Et un tueur nazi.
Aynı zamanda işgal güçlerinden bir katil kendisi.
"en criant'provocateur Nazi'parce que..." Et je cite :
"Nazi yanlısı" diye bağırması. Çünkü, alıntı yapıyorum ;...
- À la potence!
Nazi!
La réserve militaire arrêtera les S.S., la Gestapo et les fonctionnaires nazis.
İhtiyat kıtası tüm SS, Gestapo ve Nazi subaylarını tutuklayacak.
C'étaient des putains de nazis, ils m'ont fait peur.
Lanet Nazi'ler gibi. Korkuttular beni.
Un nazi.
Nazi...
J'aime pas les nazis.
- Çünkü, Nazi'leri sevmiyorum.
Ce n'est pas un nazi.
- O bir Nazi değil.
Un général chinois corrompu récompense un nazi.
Bu harika. Yozlaşmış bir Çinli general bir Nazi'yi ödüllendiriyor.
Rabe, vous êtes un beau salaud et un cochon de nazi.
Rabe sen gerçek bir piç ve aynı zamanda bir Nazi domuzusun.
Papa, dis à maman d'arrêter de parler des nazis et de me laisser régler ça.
Baba, annemi şu Nazi laflarından vazgeçirip işleri benim halletmeme izin ver lütfen.
Lui et Richard, un autre frère, ont rejoint le parti national-socialiste.
Kardeşlerin Richard ile Harald 30'larda Nazi üyesiymiş.
Disons-le tout net, des nazis tous les trois.
Üçü de Nazi'ydi.
Les prénoms juifs, les trois nazis de la famille dont un seul vivait à la mort de Harriet.
Hepsi yahudi ismi. Vanger ailesinde 3 tane Nazi vardı. Yalnız bir tanesi Harriet öldüğünde hayattaydı.
La pub. Tu es le Nazi des fibres.
Bir reklam ve fiber nazi oluyorsun.
Cet homme est le Pr von Zimmel, un haut dignitaire nazi.
Profesör Von Zimmel, bir Nazi lideri. Daha doğrusu öyle idi.
Rechercher un nazi avec des juifs, quelle drôle d'idée!
Yahudilerle bir Nazi'nin peşine düşmek. Ne tuhaf!
OSS 117. Votre combat contre les nazis est notoire.
Nazi barbarlığına karşı mücadeleniz dünyaca ünlü.
- Nazie!
Nazi!
Alors, c'est un nazi.
- Bu da onu Nazi yapar.