Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Neiman

Neiman перевод на турецкий

107 параллельный перевод
Je prends l'avion pour Dallas.
Dallas'a uçup Neiman mağazasına gideceğim.
Les magasins Neiman-Marcus, du Texas, attendent mon tableau.
Neiman Marcus için bir duvar resmi. Teksas'ta bir mağazaymış bu.
Le catalogue Neiman Marcus.
Neiman Marcus.
Ils vont tous chez Neiman Marcus, mais moi, j'ai trouve une boutique incroyable :
Bilirsin, bu pisliklerin hepsi Neiman Marcus'a gidiyor, ama ben Henri diye inanılmaz bir butik buldum. Harika şeyler ha?
Faut-il lui montrer les tableaux de LeRoy Neiman?
LeRoy Neiman resimlerini getirmemi mi istiyorsun? Hayır.
Je pars pour 5 jours et j'emporte tout un magasin! ll n'y a déjà plus de cognac?
Beş günlüğüne gidiyorum, ama valize Neiman Marcus'un yarısını koydum. Marielle? Evet tatlım?
Cindy, j'avais dit seulement la Neiman Marcus.
Yanılmıyorsam sadece Neiman Marcus kartını alabileceğini söylemiştim.
- Une visa, une carte pour l'essence et la Neiman Marcus pour acheter des cadeaux!
- Visa ve benzin kartı. Belki hediye alırız diye bir Neiman-Marcus kartı.
Vous avez surtout offert des chèques cadeaux. Seigneur.
genellikle neiman için hediye çekleriydi yüce tepsi.
Si tu veux l'échanger, je ne serai pas vexée. Il vient de chez Neiman Marcus.
Eğer iade etmek istersen, darılmam.
- Son pull-over. Du cachemire de 1re qualité.
Kaşmir, Neiman Marcus.
Je suis moi-même un fan de Leroy Neiman.
Büyük bir Leroy Neiman hayranıyım.
C'est à deux heures de route de Neiman Marcus?
Otobandan Neiman Marcus'a 2 saat uzakta?
Et crois-moi, après quelques années pendue à ton bras... dans des dîners politiques avec un sourire forcé sur le visage... elle ne sera bonne qu'à ramper dans une bouteille de chardonnay avec... un catalogue de Neiman Marcus et un flacon de Valium aussi gros que ta tête.
Ve inan bana, yüzünde sahte gülümsemeyle seninle bir kaç yıl resmi davetlere katıldıktan sonra tüm yapacağı şey bir şişe beyaz şarap Neiman Marcus katalogu ve kafan büyüklüğünde Valium kutusuyla takılmak olacak.
Smith Hawkins, Scully Scully, Cuddledown, Linen Lace, Plow Hearth, Victoria's Secret, Wolferman's, Neiman Marcus, Coldwater Creek, Norm Thompson, J. Crew,
Smith Hawken, Scully Scully, Cuddledown, Linen Lace, Plow Hearth, Victoria's Secret, Wolferman's, Neiman Marcus, Coldwater Creek, Norm Thompson, J Crew, Sharper Image, Garnet Hill, Hammacher Schlemmer.
Le shopping.
Neiman-Marcus.
Je peux vous parler de Leroy Neiman, qui est un merveilleux artiste, mais je ne connais pas ce Schnabel.
Size Leroy Neiman'dan bahsedebilirim, Çok büyük bir sanatçıydı. Ama bu "Schnabel" denen adam kim hiç bilmiyorum.
Au fait, Baudelaire était plus grand et plus ivre qu'il n'est peint ici. J'espère que c'était un " "Aha" " de triomphe... parce que je rêvais que Neiman's soldait.
Aslında Baudelaire, burada gösterildiğinden daha uzun ve daha çok içki içerdi. İşte! Umarım, iyi bir şeyler bulmuşsundur.
Au cas où tu n'aurais pas remarqué, ce n'est pas Neiman Marcus.
Eğer hala farkında değilsen, burası Neiman Marcus değil.
Quand on vole une voiture, on casse le Neiman.
Bu araba çalıntı olsa, kontak delinmiş olurdu, değil mi?
Comment le voleur a pu mettre le moteur en marche sans casser le Neiman?
Peki, hırsız kilidi kırmadan motoru nasıl çalıştırdı?
Ta mère en a acheté un spécialement.
- Tanrım! - Annen, metresini Neiman - Marcus'tan almış.
Barry Neiman.
Barry Neiman.
À faire du shopping? - En prison.
Neiman's mağazasına mı gittin?
Merci, personnellement je préfère Leroy Nieman
- Teşekkür ederim ama ben Leroy Neiman'ı daha çok severim.
Shane, madame Cherie sur la ligne 3... elle te réclame, immédiatement.
Neden "Neiman"'a gidip, "Manolos"'umu almıyorsun? Sanırım bu işle Lonnie ilgileniyor. - "Neiman"'la ilgili mi?
Alors, il est natif de Las Vegas.
Demek, Las Vegas yerlisiymiş. Neiman-Marcus kartı.
Carte de crédit Neiman-Marcus.
Neiman-Marcus kredi kartı.
- J'arrive tout de suite. Écoute chéri, il ne faut pas que ta psy soit au courant de la fois où grand-mère s'est mise à danser avec les messieurs cubains dans les cabines d'essayage d'un grand magasin.
Tatlım, unutma ki..... o kukla inek babaannenin Neiman-Marcus'un soyunma odasında Kübalı bir beyefendiyle dans ettiğini bilmese de olur.
Alors j'ai choisi Neiman Marcus.
Neiman Marcus'u seçtim, tam bir felaketti.
Fait un sourire à Leroy Nieman.
LeRoy Neiman için gülümse.
C'est Leroy Nieman?
- Bu LeRoy Neiman mı?
Mr Neiman, quand avez-vous vu Lukas?
Bay Neiman,... Lukas'ı en son ne zaman gördünüz?
Pourquoi Maxwell vous a agressé en apprenant la nouvelle?
Peki neden Maxwell Neiman oğlunun öldürüldüğünü öğrenince sana sarıldı?
Lukas Neiman, alias Roméo, je vous déclare coupable.
Karar. Lukas Neiman,... nam-ı diğer "Romeo", Seni suçlu buldum.
Lukas était très doué, mais pas assez pour fermer la boîte, la déplacer jusqu'à Coney Island et se jeter dans l'océan, même s'il était très souple.
Lukas Neiman müthiş bir akrobat olabilir, ama ne kadar esnek olsa da kutuyu kapatıp,... bağlayıp, Coney Adasına götürüp, kendini okyanusa atacak yetenekte değildi.
Les Neiman et les Espargosas deviennent les Montaigu et les Capulet.
Neiman'lar ve Espargosa'lar, Montague'ler ve Capulet'ler oluyor.
Une réalité que Lukas Neiman voulait fuir.
Şüphesiz, Lukas Neiman'ın kurtulmak istediği bir hayat.
J'adore Neiman!
Ben Neiman'ın mallarını severim.
Keith, ce n'est pas comme s'ils étaient des pantoufles que tu peux rapporter au magasin parce qu'ils ne te vont pas.
Keith, ayağına olmuyor diye Neiman-Marcus'a geri verebileceğin terlikler değil onlar.
Et maintenant accueillons Leroy Neiman des marins, Votre capitaine, Montgomery Burns.
Şimdi de Denizcilerin Leroy Neiman'i Kaptan Montgomery Burns'e merhaba diyin.
Evetta me l'a pris chez Neiman's.
Onu Evetta'ya Neiman's tan aldırdım.
Et pas un de ces genres de mannequins fait par James Perse qu'ont voit dans la vitrine de Neiman Marcus.
Ben Neiman Marcusun penceresinde duran James Perse tarzı Mannequinlerden bahsetmiyorum
Mon expérience de la nature se limite au rayon Ralph Lauren chez Neiman Marcus.
Evden gittiğim en uzak yer Ralph Loren'in Namen Marcus reyonuydu.
On va fêter ça chez Neiman.
Biz de Neiman'ın Yeri'ne gideceğiz, kutlamak için.
Comme si son diplôme en lettres russes lui était utile pour faire son shopping chez Neiman.
Tabii, sanki Rusya Edebiyatı Lisansı Neiman's'tan ayakkabı alışverişi yaparken çok işine yarıyor.
Nous allons établir un triplex entre le plateau de "Scrooge" et Berlin, où Leroy Neiman peindra le mur pour nous, et aussi l'Afrique, où le Saint Père baptisera la nation Zoulou!
Sonra Afrika'ya yöneleceğiz, kutsal babanın tüm Zulu halkını vaftiz ettiği yere.
- Encore le shopping?
- Yine Neiman, ha?
Neiman Marcus?
Neiman Marcus? Mücevher Bölümü?
Il a une carte Neiman-Marcus.
Adamın ağız tadı yerindeymiş.
Chez Neiman?
Neimans'ta mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]