Translate.vc / французский → турецкий / Oye
Oye перевод на турецкий
130 параллельный перевод
Oye, la chatte parle.
Oye, nonoş konuşabiliyormuş.
Oye, cervelle de petit pois!
Oye, geri zekalı?
- Oye, viens, maricon!
- Oye, haydi o zaman.
- Oye mec, où tu vas?
- Oye, nereye gidiyorsun dostum?
Oye! El Rato est vivant!
Çıngıraklı yılan yaşıyor!
Oye, Carlos! Tu sais lire, mec?
Oye, Carlos, sen okuyabiliyor musun dostum?
Oye, l'amoureux!
Oye, çapkın herif.
Oye, mana, c'est du gâteau.
Oye, mano, bu harika.
Oye, Marisa!
Baksana Marisa!
Mère l'Oye, les cailles sont au nid.
Ana Kaz, bıldırcınlar yuvada.
Oye. - Salut, Wally.
Merhaba Wally.
Que dis-tu de "Oye Como Va"?
Hey, "Oye Como Va"'ya ne diyorsun?
D'où tire-t-il Mocky-Lock? De Mère l'Oye.
Anne kaz.
Reste près de moi, et quoi qu'on te dise, ne réponds pas.
Yakınımda dur ve ne olursa olsun kimseyle konuşma... - Oye! Mamacita.
Si le patron l'apprend, on est morts.
Cuando la jefe oye de esto somos muertos!
- Oye, Teresa, ton chéri est là. - Et bien?
- Hey, Teresa, sevgilin geldi.
Oye, regardez-moi ça.
Şuna bak. Bir de şuna bak.
Oye, papo. Allez, frangin. Montre-moi, quoi.
Hadi kardeşim, göstersene.
Oye, eres una vergüenza.
Oye, eres una vergüenza.
Oye.
ve sen, sen iyi bir dansçısın.
Pas Oye. Mon nom est Jhallo Ram.
Benim adım Auhi değil, Jalu Ram.
Oye Stevie. Pas trop près de l'eau, d'accord chéri?
Stevie, suya fazla yaklaşma, olur mu tatlım?
¡ Oye!
Hey!
Oye, matelot.
Hay hay kaptan.
Oye, oye, oye, je suis la vie de la soirée.
Oye, oye, oye, ben Partinin ta kendisiyim. Oye, oye, oye, ben daha çok gencim.
Oye, oye, oye, jeune homme naissant.
Oye, oye, oye, yükselen gencim.
Oye, oye, oye, le rêve des filles.
Oye, oye, oye, kıyların rüyasıyım. Oye, oye, oye, ben en iyisiyim.
Oye, oye, oye, ne vous arrêtez pas à mon âge.
Baksana benim yaşıma. Oye, oye, oye, geç önüme.
- Je crois.
- Sanırım öye.
" Oyé, oyé.
" Duyula, biline.
Pourquoi ça rétrécit? Parce que c'est comme ça.
Komedyenler öye demezler mi, "Ya ben senin çalıştığın yere gelip, lafını bölseydim?"
Oyé. Oyé.
Teşekkür-meşekkür, Başkan.
Tu crains, Flanders. Donne-moi ca. Oyé, oyé.
Kendimi fitil tenekesi ilân ediyorum Springfield'ın 200. yıldönümü için tıkır tıkır, fıkır fıkır bir gün olsun!
Oyé, oyé.
Az konuş, şapkayı da ver.
- Non. - Oyé, oyé.
Sadece Chester A. Arthritis'in üzerinden geçiyordum.
Oyé, oyé.
- Bu bizi durdurmayacak.
Oyé, oyé.
- Kaybol. Dinleyin!
Mais si, Dougal, mais si!
Evet öye Dougal!
Faut pas traverser comme ça.
Yola öye atlanır mı? Yavaşla.
Il en est. ll n'en est pas.
Bir öye, bir böyle.
- J'en étais sûr.
- Ben de öye düşündüm.
Peut-être. J'espère.
Evet umarım öye olur.
On va un peu trop vite.
Oye, Americano, belki de çok hızlı gidiyoruzdur.
Oye Kamli.
Hey Kamli.
C'est Dieu qui les crée.
Tanrı öye istiyor...
Je sens la pute en toi.
Tırsıyorsun, öye değil mi fahişe zenci?
Ma chérie, je voulais pas dire ça!
Bebeğim, öye demek istemedim.
Je vous le dis. Oye, oye, oye, je suis la flèche montante
Oye, oye, oye, ben yükselen Ok'um.
Venez ici, garçon.
Oye, oye, oye, benim küçğk çocuğum.
Oye, oye, oye, mon petit enfant.
Oye, oye, oye, yapma bunu.
Oye, oye, oye, Je vais vous montrer la danse.
Oye, oye, oye, ben size dansımı göstereceğim.