Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Patriot

Patriot перевод на турецкий

208 параллельный перевод
El presidente ne peut pas risquer son image libérale... en envoyant des troupes contre les patriotes.
Başkanlık Patriot'ların peşine düşüp bizim için asker göndererek... liberal imajına zarar vermek istemez..
- Les Patriots ont remis ça!
- Ne mi oldu, Patriot'lar yeniden yaptı.
Les Patriots ont enfin leur secondeur!
Patriot'lar sonunda ihtiyacı olan defans oyuncusunu aldılar.
Que dis-tu des Patriots?
Patriot'ların seçimleri için ne düşünüyorsun?
Au Patriote, à la clinique d'Arlington, ils s'occuperaient d'elle.
Ya Patriot Home, Arlington'da Chronic Care? Onların alması lazım.
M. Bennett, mes soldats sont des patriotes.
Bennett, benim askerlerim Patriot füzesi gibidir.
"Flèche patriotique"?
"Patriot oku" mu?
"The Examiner" ou bien "The Patriot".
"Araştırmacı" ya da "Yurtsever" olarak staj yaptın.
Le Patriot prouve... l'efficacité du missile défensif.
Patriot füze sistemi, füze savunmasının işe yaradığının bir kanıtı.
Je vous reconnais!
Sen Pawtucket Patriot'sın.
Les filles s'empâtent, l'hiver.
Hiç Patriot'ların maçına gittiniz mi? Kızlar kışın kocaman olur.
La bière de Fawtucket, achetez-la et les femmes seront toutes excitées.
Pawtucket Patriot biraları.Eğer alırsanız, ateşli kadınlar arka bahçenizde seks yapacaktır
Voir la brasserie des patriotes de Pawtucket.
Pawtucket Patriot bira fabrikasının içini bir hayal edin.
Patriote Un à Patriote Deux, en position.
Patriot 1. Ben, Patriot 2. Yerimizi aldık.
- "True patriot love"
Gerçek vatan aşkı
Patriot Model Aeronautics.
Bizim mağazamız size her şeyi sunacaktır.
Patriot Model Aeronautics... propose tous les équipements et accessoires dont vous rêvez.
Gerekli bütün malzemeleri de veriyoruz.
Eh bien, ici, c'est Patriot Model Aeronautics.
- Burası Patriotmodelaeronautics. Prescott Arkansas'dayız.
Le seul truc, c'est que je ne suis pas un flic... et je peux donc vous envoyer directement au Département de la justice... qui, grâce au Patriot Act, peut vous garder pendant six mois... avant que vous n'ayez même le droit de sentir un avocat.
Mesele şu ki, ben bir polis değilim ki bu sizi direk olarak Adalet Bakanlığı'na sevk edebilirim demek oluyor ve onlar da yasa gereği, siz avukatın kokusunu duyana kadar.. ... sizi ellerinde 6 ay tutabilirler.
Le "Patriot Act", adopté par le Congrès et signé par Bush... six mois après les attaques, a changé la façon dont le gouvernement mène les affaires.
Saldırıdan 6 hafta sonra kabul edilen Vatanseverlik Yasası hükümetin çalışma tarzını tamamen değiştirdi.
Le "Patriot Act" donne accès aux dossiers médicaux et financiers, aux ordinateurs et aux conversations téléphoniques, et même aux livres que vous empruntez à la bibliothèque.
Yasa, tıbbi ve mali kayıtların araştırılmasına izin veriyor. Ama çoğu kişi terörden kurtulmak için ödün vermeye hazır.
Contrairement à nous, ils ont vite compris... en quoi consistait le "Patriot Act".
Bizlerin aksine onlar yasa hakkında çok erken bir ders aldılar.
Il n'y a rien dans le "Patriot Act" dont j'ai honte, en aucune manière.
Vatanseverlik Yasası'nda beni utandıracak hiçbir şey yok.
Comment le Congrès a pu voter ce "Patriot Act" sans même le lire?
Kongre, Vatanseverlik Yasası'nı okumadan nasıl onaylayabildi?
Je n'arrivais pas à croire qu'aucun membre du Congrès... n'avait lu le "Patriot Act" avant de le voter.
Kongrenin bir üyesinin bile yasayı hiç okumadan onayladığına inanamadım.
Membres de Congrès, ici Michael Moore... je voudrais vous lire le "Patriot Act".
Sayın Kongre üyeleri, ben Michael Moore. Size Amerika Vatanseverlik Yasası'nı okuyacağım.
Même avec le Patriot Act, l'argument légal reste contestable.
Yanlış anlamayın Müdür Bell ama vatanseverlik yasasıyla bile yasal gerekçeleri sallantıda- -
Vous comprenez que ceci est top secret et le divulguer serait une violation de l'article 23 du Patriot Act?
Dinleyeceğin bilgilerin gizli olduğunu biliyorsun. Yetkisiz birinin bunu öğrenmesi Vatanseverlik Yasası'nın 23'üncü Bölüm, 5'inci fıkrasını ihlaline girer.
Si vous voulez m'arrêter, faites-le en vertu du Patriot Act.
Beni tutuklamak istiyorsanız,.. ... vatanseverlik yasasından tutuklayın.
On ne trouve peut-être pas ça cool que tu te la joues du style "Patriot Act".
Belki de küçük vatansever oyununu kurmandan hoşnut olmadığımız içindir, adamım.
Le Patriot Act pour la sécurité nationale. Ils se fichent du reste.
Ulusal güvenlik meseleleri, terörizmi öne sürüyorlar diğer her şey önemsiz.
Je ne suis pas d'accord, votre honneur, ceci n'intervient pas en dehors du Patriot Act.
Size katılmıyorum, sayın yargıç, bu vatanseverlik hudutları dışına çıkmıyor. Evet, tamam, teşekkürler.
Je pense que vous devriez relire le Patriot Act.
Vatanseverlik Yasası'nı iyice bir oku istersen.
et sous le "patriot act", nous pouvons vous garder aussi longtemps que nécessaire.
Yurttaşlık yasasına göre sizi ihtiyacımız olduğu sürece alıkoyabiliriz.
Ne le laissez pas pratiquer son vaudou patriotique.
Dot let him pull any Patriot Act voodoo.
Le gouverneur a agi dans les limites imposées par le Patriot Act.
Anladığım kadarıyla, Virginia Valisi vatanseverlik kanununa göre hareket ediyor.
- Parce que la commision menace d'introduire Patriot Act II.
Çünkü Güvenlik Komitesi Vatanseverlik yasasının ikincisini uygulamakla tehdit ediyor.
- Que j'intervienne ou pas, la commisssion peut très bien recommander Patriot Act II.
Eğer bir şey yapmazsam, komisyon ikinci maddeyi uygulamaya koyabilir.
... un gigantesque groupe d'experts formé sous couvert du Patriot Act.
Vatansever Hareket'in korumasında inşa edilmiş devasa bir beyin takımı.
Avec ce Patriot Act, toutes les lois ont été si détournées, qu'ils font ce qu'ils veulent s'ils pensent que tu menaces la sécurité du pays.
Şu "Vatanseverlik Yasası" filan, kanunları öyle saptırdılar ki seni ulusal güvenlik için bir tehdit olarak gördükleri sürece istedikleri her şeyi yapabilirler.
Lisez le Patriot Act.
Yurttaşlık Yasasını oku.
Si on en a manqués dans la vague de missiles et de F-117, les Sud-Coréens ont des Patriot le long de la ligne.
İlk Cruise saldırısının ve 117'lerin, rampaları ıskalaması durumunda sınır boyunca Güney Koreliler'in Patriot'ları var.
Lisez le Patriot Act :
Vatanseverlik Kanunu'nu oku...
Pour quoi faire? Le Patriot act *. Je n'ai rien à vous dire.
Yurtseverlik Yasası, söylemem gerekmez.
Je suis musulmane, juriste, féministe, et patriote. Dois-je être battue à cause de mon habillement?
Ben bir müslümanım, bir avukat, bir feminist, ve Irak için bir patriot- - bu kıyafet kuralları yüzünden dövülmeli miyim?
Pour tous les dossiers publics, on peut utiliser le Patriot Act pour les avoir.
Kamu kayıtlarındaki bilgiler için vatanseverlik yasasını kullanabiliriz.
Vous avez entendu parlé du Patriot Act?
Vatanseverlik Yasası'nı duydun mu?
Conformément au Patriot Act, c'est votre dernière heure de liberté.
Vatanseverlik Yasası'na göre, özgürlüğünün son saatindesin.
Ce film s'inspire de l'oeuvre d'Osborne : "A Patriot for Me"
Tüm karakterler kurgudur.
- Patriote Deux.
Patriot 2.
* USA PATRIOT Act : acte de loi passé peu après le 11 septembre garantissant aux agences de renseignements américaines des pouvoirs d'action, notamment judiciaires, plus importants. Et mon camion?
Kamyon ne olacak?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]