Translate.vc / французский → турецкий / Pbs
Pbs перевод на турецкий
142 параллельный перевод
- Je le regardais sur PBS.
- Eskiden onu PBS'te izlerdim.
- Tu regardes PBS?
- Sen PBS mi izliyorsun?
C'est quoi?
Bu ne? PBS mi?
PBS, bien sür.
PBS, tabii ya.
Je pourrais te faire passer à Radio Ohio!
Howard, PBS özel gösterimine katılabilirdik. Phil!
Al, sur quelle chaîne on capte PBS dans le quartier?
Al, buralarda hangi kanallar var? Teşekkürler.
- Merci aux étudiants du Bas-Swahili
PBS'in Afrika Kültürü Saati'nde...
Vous avez vu ce grand documentaire sur Colomb l'autre soir?
Geçen gece PBS'deki harika Kolomb belgeselini izlediniz mi?
- Vraiment? Oui, j'en ai vu à la télé.
- Evet, daha önce PBS'de görmüştüm.
- Merci M. le reporter.
- Pekala, Bay PBS, anladık.
Tu as vu ce show hier soir. Paysage coronaire, sur PBS.
Dün akşam PBS'deki programı izledin, Kalp Krizi Şehri.
Connie, si PBS appelle, vous pouvez leur dire...
Özür dilerim. Kıskanmadığım için kötü bir koca mı oldum?
Je fais la collecte pour la chaîne PBS avec elle.
- PBS için çalışıyor. Yardım hattına katılmaya karar verdiğimde tanıştım.
Je suis Jerry Seinfeld. Je suis un comique. Mais la crise financière qui touche PBS ne l'est pas.
Hayatımı şakalar anlatarak kazanıyorum fakat PBS'deki mali kriz ile ilgili şaka yapmıyorum.
C'était une carte de Kristin pour me remercier d'aider PBS.
PBS hattında olduğum için Kristen'den gelen bir teşekkür kartıydı.
Pendant la collecte que je vais présenter, il passeront des images de base-ball.
- PBS hattına katılacağım. Program sırasında, Ken Burns'ün Beyzbol görüntülerini verecekler.
La collecte de fonds de PBS?
PBS fon yardımı?
George a peut-être raison, pour PBS.
Biliyor musunuz, belki de George konusunda haklı.
On doit aller à PBS pour la collecte.
Bak, Jerry, PBS PDQ'ya gitmeliyiz.
D'ailleurs, PBS fait beaucoup d'émissions sur les différents modes de vie.
Aslında, PBS'de senin hayat biçimine hitap eden pekçok programımız var.
Je suis Jerry Seinfeld. Je suis un comique. Mais la crise financière de PBS ne l'est pas.
Hayatımı şakalar anlatarak kazanıyorum fakat PBS'deki mali kriz ile ilgili şaka yapmıyorum..
Collecte PBS, j'écoute.
- PBS yardım hattı. - Alo.
Tant que vous y êtes, faites-en un petit pour PBS.
Çek defterinizi çıkarmışken biraz da PBS'e birşeyler yazsak?
A l'instant même, elle établit un chèque de 1 500 $ à l'ordre de PBS!
Ve biz konuşurken, cömertçe PBS'e $ 1,500'lık bir çek yazıyor!
PBS, Jack Anderson et le Washington Post.
PBS, Jack Anderson ve Washington Post.
Qui pourrait même intéresser la télévision publique, ce qui signifie une petite audience mais un grand prestige.
PBS'in bile ilgi gösterebileceği bir şey ki bu daha küçük izleyici ama daha çok geniş prestij faktörü demektir.
Le câble, c'est génial.
PBS çok güzel bir kanal.
Pré-vendu à PBS.
PBS'e satıldı.
- PBS?
- PBS?
- Vous étiez dans le documentaire.
- Sen PBS belgeselindeydin. - Evet.
Une bonne action pour PBS et une apparition à la télé...
PBS için iyi davranış, artı televizyona çıkacağım.
- Tu es contre PBS?
- PBS'in nesi var?
PBS Téléthon.
PBS Bağış Programı.
LOWELL BERGMAN EST CORRESPONDANT
LOWELL BERGMAN PBS PROGRAMI FRONTLINE İÇİN
LYCÉE On devait voir une émission, avec comme thème : le rituel sexuel des femmes aux gros seins en Guinée.
Sınıf, büyük göğüslü çıplak Weewok kabilesinin çiftleşme ritüelleri üzerine bir PBS programı seyredecektik.
J'ai vu un docu sur les singes, sur PBS...
Televizyonda bir programda görmüştüm.
Son documentaire sur les mouettes en danger avait eu d'excellentes critiques.
Tehlike altındaki martılarla ilgili belgeseli PBS'te yayınlanmıştı.
C'est une chaîne publique?
- Bu nedir? PBS mi?
on n'a rien pu regarder d'autre que PBS pendant une semaine.
Bir hafta boyunca Ulusal Yayın Kanalından başka hiçbir şey izleyememiştik.
Vous regardez PBS.
PBS'i izliyorsunuz.
- Tu regardes PBS?
- PBS'i mi izliyorsun?
Si vous aimez nos programmes, comme Boucle-la et Ferme ton bec, faites une promesse de don.
- "Kapa Çeneni" veya "Kes Sesini" gibi harika PBS programlarını seviyorsanız bize mali destek vermek isteyeceksinizdir.
Contre votre don, vous recevrez ce sac fourre-tout PBS.
Bağışınız karşılığında bu klasik PBS çantası sizin olacak.
Et voici l'homme qui a sauvé PBS,
İşte PBS'i kurtaran adam.
CARTES DE VŒUX 5 $ / livre. Papa passe sur PBS.
Anne, babam PBS'e çıktı!
Vite, vous devez me cacher.
Çabuk! Beni PBS'den saklamalısın!
The One Where Phoebe Hates PBS Celui qui accepte l'inacceptable
Sezon 5, Bölüm 4 "Phoebe PBS'ten Nefret Eder"
PBS...
PBS mi? !
Pourquoi t'aimes pas PBS?
PBS'i neden sevmiyorsun?
- Tout à fait.
PBS'i bir dakika dahi izleyip destek vermezseniz adi bir hırsızsınız! Kesinlikle.
Si vous regardez PBS une seconde de plus sans contribuer, vous n'êtes qu'un vulgaire voleur. Calmez-vous, Betty.
Tamam, sakin ol Betty.