Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Pigeons

Pigeons перевод на турецкий

832 параллельный перевод
♪ J'ai libéré tous mes pigeons ♪
Bütün güvercinlerimi serbest bıraktım.
Si vous saviez ce que les pigeons disent d'elle.
Kandırdığı enayilerin şikayetlerini bir duysan!
Elle participe à la finale de tir aux pigeons.
- Umarım kazanır, değil mi Louis? - Karşısındaki kim? - Raymore denen adam.
Si nous allions sur la place Saint-Marc pour nourrir les pigeons?
St. Mark'a gidip güvercinleri besleyelim mi?
Avec ça et les courses, je plumerai tous les pigeons du pays!
Hipodromum, gece kulübüm ve bununla... ... burasi yolunacak kaz dolar. Ama her gün önemli.
Je vous avais dit de rester avec les pigeons!
Size içerideki güvercinlerle kalmanizi söylemiºtim.
Vous voulez dire mes pigeons.
Güvercinlerimi kastediyorsunuz.
Je vous ai amené ici pour vous montrer mes pigeons.
Sizi güvercinlerimi göstermek için çağırdım.
- Il faut que je voie mes pigeons.
- Gidip güvercinlerime bakayim.
Ce sont des pigeons destinés à porter des message à sa maman.
Annesine mektup tasiyan güvercinler.
Pourquoi a-t-il ammené ses pigeons?
O güvercinleri niye getirmis?
- Comment vont les pigeons?
- Güvercinler nasiI?
Le gentleman au chapeau noir donne toujours à manger aux pigeons, Monsieur.
Siyah şapkalı bey hala güvercin besliyor, efendim.
Ta mère m'a annoncé que les Newton ont été choisis comme pigeons.
Annen Newton'ların tüm Amerikalı enayiler için seçildiğini söylüyor.
Il y a plus de pigeons, d'habitude...
Her zamanki kadar kuş yok bugün. Gelin güvercinler.
Oui, mais c'est comme le tir aux pigeons.
Evet ama bu sanki kolay bir hedefi vurmak gibi. Oyalanma!
L'armée de l'air, de vrais pigeons...
Senin bu havacılar tam bir enayi.
Mais vous êtes blessé? - C'est rien, le tir aux pigeons.
Zaten bu gibi seremonilerde nişan çizgisi, iki nokta arasındaki en kısa mesafedir.
Tu as les affaires de Geiger, moi sa liste de pigeons.
Joe, Geiger'ın eşyaları sende. Alanların listesi de bende.
Essayer de compléter une suite... c'est pour les pigeons.
Hep doğru kartları toplamaya çalışmak aptallıktır.
Des pigeons d'argile auraient une meilleure chance.
Havaya atılan hedeflerin bile şansı daha fazladır.
Qui veut vivre avec des pigeons?
Kim güvercinlerin arasında yaşamak ister?
Attends, je ne suis pas l'un de tes pigeons.
Dur bakalım efendim. Enayilerinden biri yok karşında.
pigeons dorés. L'armée est l'ennemi de l'art!
Geç oldu.
Cette lumière, les cloches... Les pigeons peureux, immobiles...
Işık, çalan çanlar, korkuyla çömelen güvercinler.
Va au parc, assieds-toi sur un banc, et nourris les pigeons.
Banka otur ve fıstıklarla güvercinleri besle.
"Va dans le parc nourrir les pigeons, vieillard", qu'il m'a dit.
"Git parkta otur." dedi bana. "Güvercinleri besle. Git ihtiyar."
- J'aimerais nourrir les pigeons.
- Parkta oturup güvercinleri beslemek... - Öyle mi?
Qu'est-ce que ça leur fait si on plume des pigeons?
Evet, orası bir gece kulübü. Ne olmuş yani?
Elle voudrait des pigeons voyageurs.
Posta güvercini mesela? Aman tanrım!
Pas mal, l'idée des pigeons.
Güvercinler, kötü fikir değil!
Vous vous payez des pigeons?
Kendine bir enayi arıyorsun öyle mi?
Plus de pièges qu'il n'y a de pigeons.
Elimizdeki asalaklardan daha fazla asalak elde etme yollarımız var.
Des pigeons voyageurs feraient mieux.
İnanamıyorum. Atlı postası bile daha iyidir.
- Nourrir les pigeons! Je te jure!
- Güvercin besliyorsun resmen.
The People Speak aussi cherche toujours des pigeons.
Halk Konuşuyor diye bir program var. Dangalak arıyorlar.
Je te raméne un de tes pigeons.
Kuşlarından birini buldum.
La renverse pas. Ça craint le froid, les pigeons.
Üşütüp hastalanmalarını istemem.
Joey aussi élevait des pigeons.
Joey güvercin beslerdi.
Je n'aurais pas cru que les pigeons vous intéressaient tellement.
Güvercinlerle bu kadar ilgileneceğini hiç ummazdım.
Même les pigeons cherchent la bagarre.
Güvercinler bile barışçıl değil.
Les pigeons.
Güvercinler.
Tes pigeons, va les voir, maintenant!
Serçeye karşılık güvercinler!
C'est ça qui est amusant. Parce que les pigeons, ce sont les clients qui sont derrière.
Bu işi başka kimse yapamaz, çünkü onlarda çok fazla duygu var, duygunun ise hiç yararı yok.
C'est donc ça Rome, là où les pigeons mangent du caviar.
Böylece burası da güvercinlerin havyar yediği Roma şehri oluyor.
Un pari qui est adressé aux pigeons.
- Ancak enayilerin oynayacağı bahistir.
- Il nourrit les pigeons.
Çatıda, güvercinleri beslemenin peşinde.
Qui fait peur aux pigeons?
Tavukları kim korkutuyor?
Ils sont coriaces, tes pigeons.
Çetin ceviz çıktılar.
Mais le petit roi doit nourrir les pigeons.
Ama küçük kral için güvercin vaktindeyiz.
Que les pigeons se battent!
Neyin var senin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]