Plank перевод на турецкий

Jacobs va prendre la route de Jerusalem Plank... et s'il est rapide, je prendrai Hampton à la gorge.

Jacobs, Kudüs Plank Yolu'na ilerlesin. Hızlıysa Hampton'ı gırtlağından yakalar.

Amarrez la planche face au ciel lointain

¶ Oh, give me a plank that looks down on the sea

Combien de fois faut te le dire, Plank?

Sana daha kaç defa anlatmalıyım, Plank?

C'est dans la cheminée, Plank.

Şöminenin içinde, Frank.

C'est juste Plank.

Bu sadece Plank.

Plank entrera le premier.

İlk Plank giriyor.

Il y a une cage, mais jamais fermée à clé. - Jamais, Plank? - Jamais.

Hiç bir zaman kilitli olmayan bir kafes var değil mi, Plank?

Willie, c'est Plank qui veut te parler.

Willie, Plank seni soruyor.

On en apprend tous les jours.

Taşındığınızı bilmiyordum adamım, Plank. Yaşayan ve ögrenir, değil mi?

- Qu'est-ce que tu fous? - D'après toi?

- Ne yapıyorsun, Plank?

Plank, donne-moi les clés.

Tut şu silahı.

Donne-les-moi.

Plank, bana anahtarları ver.

Y a personne là.

Nasıl öldüreceksin, Plank?

On n'est que trois. - Plank?

- Sadece üçümüzüz!

- Oui.

- Plank?

John, attache-les. Plank, où est l'argent?

John, bağla onları.

Alors voila : Anna ici présente m'a convaincue d'intégrer le magazine litteraire du lycée

Anna okulun edebiyat dergisi Plank'e katılmaya beni ikna etti.

Comme dans les schémas de Max Plank.

Bir Planck diyagramı gibi.

À la fortune du pot, au son des guitares à Old Plank Road

Ne bulursak onu yiyeceğiz ve gitar çalacağız Old Plank Yolunda

Et John à Old Plank Road, tout le monde l'a dans son cœur

Ve John herkesin adamı Old Plank Yolu'nda

Les gens se demandent pourquoi je m'intéresse tant à l'échelle de Planck - qui est infiniment plus petite, en termes de spiritualité - Parce qu'évidemment la spiritualité est là dehors.

İnsanlar son derece küçük olan plank ölçeğiyle ruhsallık açısından neden bu kadar ilgilendiğimi soruyor....... ruhsallık açıkça her yerdeyken.

Et la réponse est que, en effet, l'échelle de Planck est l'infiniment petit mais elle est aussi partout.

Cevabım, evet plank ölçeği o derece küçük ama o da heryerde.

Nous sommes ravis du retour du professeur Gobe-Planche, pour les Soins aux Créatures magiques pendant l'absence temporaire du professeur Hagrid.

Profesör Grubbly-Plank'i tekrar aramızda görmekten mutluyuz. Profesör Hagrid geçici izinde iken Sihirli Yaratıkların Bakımı dersine o girecek.

who s gonna walk right off the plank into the bowels of hell.

... ahlaksız bir kadınsın. Bunun için cehenneme gideceksin.

Quelqu'un a vu Frank the Plank?

- Dangalak Frank'i gören var mı?

Quoi?

Evet. Hackensack Plank Yolu'nda.

Inspire-toi du frère Plank.

Bunu kardeşimiz Planck'den öğrendik.

Vous vous rendez compte des temps que nous vivons, frère Plank?

Nasıl bir zamanda yaşadığımızı anlıyor musun, Planck?

Mme Barb lui a donné des devoirs pendant le weekend? Elle a 7 ans.

Bayan Plank hafta sonuna ödev mi vermiş?

Et il y a celle de Lily, Madame Barb, qui stresse Lily.

Bir de Lily'yi strese sokan öğretmeni Bayan Plank.

Madame Barb ne tolère pas les erreurs!

Bayan Plank'in hatalara tahammülü yoktur!

J'appelle Mme Barb, Mme Zarb'.

Ben Bayan Plank'e "Bayan Plmanyak" diyorum.

Mme Barb?

Plank. Bayan Plank.

Mais je veux rester avec Madame Barb.

Son lafı bana bıraktın sanmıştım. Ama ben Bayan Plank'le kalmak istiyorum.

- Mme Barb

- Merhaba, Bayan Plank.

- Mme Barb

- Selam, Bayan Plank.

"Les parents de Lily avaient tord à propos de Mme. Plank."

"Lily'nin ebeveynleri Bayan Plank hakkında yanıldılar."

- Plank à trois, deux, un!

- Plank hareketi, üç, iki, bir!

C'est Planktor!

Adım Plank-Ton!

Prêt pour une plank-tornade de bulles?

Plank-Ton kabarcıklarına hazır mısın?

Peut-être bien que non, Plank, si tu vois ce que je veux dire.

Belki sen yardımcı olabilirsin.

Je ne peux rien faire pour toi, Plank.

Yardım edemem.

Qui tu vas tuer, Plank?

Hepinizi öldürürüm!

T'aurais pas pu prendre des cartouches sans fumée, merde?

İsa, Plank!

Là.

Plank, para nerede?

Plank, fais sortir Paul de la camionnette, et vite.

Kontol et.

Plank Walking?

Tahta ayak yürüyüşü mü?

Alberto Plank?

Alberto Plank? Onu hatırladın mı?

Oui, sur la route Hackensack Plank.

- Pekâlâ, acele et.